DAĞINIKÇA harflerini içeren 4 harfli 26 kelime bulunuyor. 4 harfli DAĞINIKÇA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ÇIĞA15,
AĞAÇ14,
ÇAĞA14,
AĞDA13,
KIĞI13,
AĞIN12,
ÇIKI9,
AÇIK8,
AÇKI8,
ÇAKI8,
KAÇI8,
ANAÇ7,
AÇAN7,
AKAÇ7,
AKÇA7,
KAÇA7,
KADI7,
ADAK6,
DANK6,
DANA6,
ANIK5,
AKIN5,
KANI5,
KINA5,
ANKA4,
KANA4
ANKA
(Kelime Kökeni: Arapça ʿanḳā)
[isim]
-
Masallarda adı geçen ve gerçekte var olmayan büyük bir kuş, Simurg, Zümrüdüanka
Birleşik Kelimeler: Zümrüdüanka
KANA
(Kelime Kökeni: İtalyanca canna)
[isim] [denizcilik]
-
Geminin çektiği suyu göstermek için baş ve kıç bodoslamaları üzerine konulan işaretler
ANIK
[sıfat] [eskimiş]
[isim] [bitki bilimi]
-
Ballıbabagillerden, tek yıllık, mavi çiçekli, yemeklere koku vermek için kullanılan bir bitki, dağ reyhanı (Ziziphora)
AKIN
[isim]
[spor]
-
Gol atmak veya sayı yapmak amacıyla karşı takımın sahasına doğru genellikle topluca girişilen hücum
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: akınkayası, hızlı akın, karşı akın
[isim] [edebiyat]
-
Kazak ve Kırgız Türklerinin saz şairlerine verdiği ad
KANI
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
- kanısında olmak
- kanıya varmak
KINA
(Kelime Kökeni: Arapça ḥinnāʾ)
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
- kına (veya kınalar) yakmak (veya koymak veya sürmek veya vurmak veya yakınmak veya yakılmak)
- kına gibi
Birleşik Kelimeler: kına ağacı, kına çiçeği, kına gecesi, kınakına, yüksük kına
ADAK
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
DANK
[isim]
-
`Bir olay sebebiyle birden ayılmak, doğruyu anlamak` anlamında dank etmek veya dank demek birleşik fiillerinde kullanılır
DANA
[isim] [hayvan bilimi]
-
İneğin, sütten kesildikten sonra bir yaşına kadar olan yavrusu
Ata Sözleri ve Deyimler
- danalar gibi bağırmak (veya böğürmek)
- dananın kuyruğu kopmak
Birleşik Kelimeler: danaayağı, danaburnu, dana derisi, danadili, dana eti, dana humması, danakıran otu, deli dana hastalığı, anası danası, süt danası
ANAÇ
[sıfat]
-
Şefkatli, anne gibi davranan
[isim]
-
Yavru yetiştirecek duruma gelmiş olan hayvan
[isim]
[mecaz]
[mecaz]
[mecaz]
AÇAN
[isim] [anatomi]
-
Oynak kemiklerin arasındaki açıları genişletmeye yarayan kasların genel adı, büken karşıtı
AKAÇ
[isim]
-
Bir yerde birikip kalan sıvıları, bir işlem sonunda geriye kalan artıkları, gereksiz nesneleri dışarıya akıtmak için kullanılan boru vb. araç
AKÇA
[sıfat]
Birleşik Kelimeler: akçaağaç, akça armudu, akçakavak, akçakesme, akça pakça, akça yel
[isim]
KAÇA
[zarf]
-
Ne kadar bir para, değer karşılığında?
Bu giysi kaça satılıyor?
Ata Sözleri ve Deyimler
KADI
(Kelime Kökeni: Arapça ḳāḍī)
[isim] [tarih]
-
Tanzimata kadar her türlü davaya, Tanzimat ile Medeni Kanun arasındaki dönemde ise yalnız evlenme, boşanma, nafaka, miras davalarına bakan mahkemelerin başkanları
Ata Sözleri ve Deyimler
- kadı anlatışa göre fetva verir
Birleşik Kelimeler: kadıboğan, kör kadı, köşe kadısı