DAĞLAYIVERMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler



DAĞLAYIVERMEK harflerini içeren 7 harfli 46 kelime bulunuyor. 7 harfli DAĞLAYIVERMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AĞDIRMA18, DAĞILMA18, AĞDALIK17, DEVAMLI17, ELMADAĞ17, AYVALIK16, AĞRIMAK16, DAVALIK16, KIVRAMA15, KAVALYE15, VIRLAMA15, VARILMA15, VARDELA15, VARAKLI14, VAKARLI14, AKVAREL13, ALAVERE13, KARAVEL13, ADAYLIK12, DAYAKLI12, ARDILMA11, AYIRMAK11, AYILMAK11, AYRILMA11, ADAMLIK11, AKLIMDA11, ALDIRMA11, DARILMA11, DAMARLI11, DAMAKLI11, KAYIRMA11, MAYALIK11, YIRLAMA11, YAMALIK11, YAKILMA11, YARILMA11, ALEMDAR10, DEMARKE10, KAMELYA10, DEKLARE9, KREMALI9, KARILMA9, LAKERDA9, MARKALI9, MERAKLI9, RAKAMLI9


DEKLARE (Kelime Kökeni: Fransızca déclaré)


[sıfat]
  • `Bildirilmek; gümrüklerde vergi konusu olacak eşya vb.ni resmî makama bildirmek` anlamlarındaki deklare etmek birleşik fiilinde geçen bir söz

KREMALI


[sıfat]
  • Kreması olan

    Kremalı pasta.


KARILMA


[isim]
  • Karılmak işi

LAKERDA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Palamut, torik vb. balıklardan dilim dilim kesilerek yapılan salamura

    Aşçı kadın ömründe lakerda görmemiş. - Aka Gündüz


MARKALI


[sıfat]
  • Markası olan

MERAKLI


[sıfat]
  • Her şeyi anlamak ve bilmek isteyen, araştırıcı, mütecessis

    Başımı kaldırınca Mustafa'nın meraklı gözleriyle karşılaşıyorum. - Ahmet Ümit

[halk ağzında]
  • Kaygılı

    O meraklı bir kadındır, patırtı çekemez.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... meraklısı (olmak)


RAKAMLI


[sıfat]
  • Rakamı olan, içinde rakam bulunan

    Üç rakamlı sayı.


ALEMDAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿalem + Farsça -dār)


[isim]
  • Bayrağı veya sancağı taşıyan kimse
[mecaz]
  • Önder

DEMARKE (Kelime Kökeni: Fransızca demarké)


[sıfat] [spor]
  • Sıyrılmış, boşta kalmış

Ata Sözleri ve Deyimler

  • demarke olmak


KAMELYA (Kelime Kökeni: Fransızca camélia)


[isim] [bitki bilimi]
  • Çaygillerden, büyük, beyaz, pembe veya kırmızı renkte çiçekler açan, dayanıklı yapraklı bir bitki, Japon gülü, Çin gülü (Camellia japonica)

ARDILMA


[isim]
  • Ardılmak işi

AYIRMAK


[-e] [-i]
  • Bölmek

    Elmayı dörde ayırmak.

[-e] [-den]
  • Bir bütünden bir parçayı herhangi bir amaçla bir tarafa koymak, saklamak

    Çocuklara pastadan biraz ayırdım.

[-den]
  • Birbirinden uzaklaştırmak
[-i]
  • Nitelik değişikliğini anlamak, fark etmek
[-e] [-den]
  • Seçmek

    Günün fıkralarından bu kitaba ayırdıklarım pek azdır. - Falih Rıfkı Atay

[-i] [-den]
  • İki veya daha çok kimse arasındaki anlaşmayı, uzlaşmayı bozmak

    Karıyı kocasından ayırmak.

[-i] [-den]
  • Farklı davranmak, fark gözetmek

    Çocuklarımın hepsini aynı derecede severim, onları hiç birbirinden ayırır mıyım?


AYILMAK


[nesnesiz]
  • Sarhoşluk, baygınlık vb. bir durumdan kurtulmak, kendine gelmek
[mecaz]
  • Aklı başına gelip gerçeği görmek

    Ayıldı ve Avrupa haşmetinin tesirini silkeledi üzerinden. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ayılıp bayılmak


AYRILMA


[isim]
  • Ayrılmak işi
[fizik]
  • Bir biçmeden geçen beyaz ışığın türlü renklerde görünmesi

Birleşik Kelimeler: ayrılma durumu


ADAMLIK


[isim]
  • İnsanlık

    Sen de biraz adamlığın yolunu tutmalısın. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • adamlık sende kalsın

Birleşik Kelimeler: balık adamlık, uzay adamlığı