DARALTIŞ harflerini içeren 4 harfli 23 kelime bulunuyor. 4 harfli DARALTIŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ADAŞ9,
ARIŞ8,
AŞIT8,
ATIŞ8,
ALIŞ8,
ŞIRA8,
AŞAR7,
ATAŞ7,
ADLI7,
ADIL7,
ALDI7,
DARI7,
ŞART7,
ARDA6,
DATA6,
DART6,
DARA6,
ARLI5,
ARTI5,
ATIL5,
ATLI5,
ALTI5,
LATA4
LATA
(Kelime Kökeni: İtalyanca latta)
[isim]
[isim] [eskimiş]
ARLI
[sıfat]
Ata Sözleri ve Deyimler
- arlı arından, huylu huyundan vazgeçmez
ARTI
[isim] [matematik]
-
Toplama işleminde + işaretinin adı, zait
[sıfat] [matematik]
-
Sıfırdan büyük, önünde artı işareti bulunan (sayı), eksi karşıtı, pozitif
[mecaz]
Birleşik Kelimeler: artı güç, artı para, artı sayı, artı uç
ATIL
(Kelime Kökeni: Arapça ʿāṭil)
[sıfat]
[fizik]
ATLI
[sıfat]
[isim]
[askerlik]
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: atlıkarınca, atlı karınca, atlı spor
ALTI
[isim]
-
Beşten sonra gelen sayının adı
[sıfat]
Ata Sözleri ve Deyimler
- altıdan yemek
- altı karış beberuhi
- altı okka etmek
- altı olur, yedi olur, hep Allah'ın dediği olur
Birleşik Kelimeler: altıgen, Altıkardeş, altıparmak, altıpatlar, altı yol
ARDA
[isim] [halk ağzında]
-
İşaret olarak yere dikilen çubuk
DATA
(Kelime Kökeni: Fransızca data)
[isim]
[ekonomi]
-
Aslında kendileri ekonomik olmayan ancak ekonomi dünyasını dışarıdan kuşatan veya çerçeveleyen, nüfus, teknik bilgi, hukuk düzeni ve yönetim biçimi ögelerinden her biri
DART
(Kelime Kökeni: İngilizce dart)
[isim]
DARA
(Kelime Kökeni: İtalyanca tara)
[isim]
-
Kabıyla birlikte tartılan bir nesnenin kabının ağırlığı
Ata Sözleri ve Deyimler
- darasını almak
- darasını düşmek
- daraya atmak (veya çıkarmak)
AŞAR
(Kelime Kökeni: Arapça aʿşār)
[isim] [eskimiş] [ekonomi]
-
Türkiye’de 1925 yılına kadar tarımsal ürünün onda biri oranında aynî olarak alınan vergi
[matematik]
[tarih]
ATAŞ
(Kelime Kökeni: Fransızca attache)
[isim]
ADLI
[sıfat]
Birleşik Kelimeler: adlı adıyla, adlı sanlı, eş adlı
ADIL
[isim] [dil bilgisi]
ALDI
[halk ağzında]
Ata Sözleri ve Deyimler
- al (veya alın) ...
- alaşağı etmek
- al aşağı vur yukarı
- al benden de o kadar
- al birini, vur ötekine (veya birine)
- aldığı abdest ürküttüğü kurbağaya değmemek
- aldı sazı eline
- al gülüm ver gülüm
- alıp başını gitmek
- alıp götürmek
- alıp satmaz görünmek
- alıp sattığı olmamak
- alıp vereceği olmamak
- alıp verememek
- alıp vermek
- alıp yürümek
- al kaşağıyı gir ahıra, yarası olan gocunur (veya gocunsun)
- almadan vermek Allah'a mahsus
- almadığın hayvanın kuyruğunu tutma
- al malın iyisini, çekme kaygısını
- alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste
- al sana bir ... daha
- al takke ver külah