DANIŞABİLMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



DANIŞABİLMEK harflerini içeren 5 harfli 197 kelime bulunuyor. 5 harfli DANIŞABİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BAKIŞ11, BAŞLI11, DALIŞ11, DANIŞ11, AKBAŞ10, BİŞEK10, BADEM10, BEŞLİ10, BEŞİK10, BAŞKA10, BAŞAK10, DALAŞ10, DEŞİK10, KAMIŞ10, ŞABAN10, ŞAİBE10, AŞKIN9, AŞLIK9, AŞMAK9, ABİDE9, ABDAL9, ABADİ9, ADAMI9, ALKIŞ9, ALMAŞ9, AKŞIN9, AKŞAM9, BIKMA9, BADİK9, BAKIM9, BEDİK9, DEBİL9, DAMLI9, DİBEK9, İŞLEM9, KIŞLA9, KANIŞ9, KAŞLI9, KALIŞ9, KIDEM9, MEŞİN9, NAKIŞ9, ŞİMAL9, ŞİLEM9, ŞANLI9, ŞAMİL9, ŞAMAN9, ANDIK8, AŞİNA8, ADINA8, ABALI8, ADALI8, AMADE8, BİNME8, BİLME8, BANMA8, BALKI8, BALIK8, BAKMA8, BAKAM8, DEMLİ8, DEMİN8, DAİMA8, DAMLA8, DAMAL8, DAMAK8, DALMA8, DENİM8, DİLME8, DİKME8, DİNME8, DILAK8, EŞKAL8, EŞKİN8, EŞLİK8, EDALI8, ENDAM8, İŞLEK8, İŞKAL8, İDMAN8, İDAME8, İKDAM8, KLİŞE8, KANİŞ8, KAŞAN8, KADEM8, KADIN8, KADİM8, KEŞAN8, KIBLE8, LAMBA8, MANDA8, MADİK8, MADEN8, MEBNİ8, NAKŞİ8, NADİM8, NEDİM8, ŞEKLİ8, ŞEKİL8, ŞALAK8, ANİDE7, ABLAK7, ABANİ7, ADALE7, ALKIM7, AKİDE7, AKABE7, BİNEK7, BİLEK7, BANKA7, BANAL7, BANAK7, BAKLA7, BAKAN7, BELKİ7, BELİK7, BENLİ7, DEKAN7, DELİK7, DALAN7, DALAK7, DİLEK7, DİKEN7, DİNEK7, DİKEL7, DENLİ7, İDEAL7, İMALI7, İKBAL7, KABAN7, KABİL7, KABİN7, KALBİ7, KALIM7, KAİDE7, KILMA7, KEBAN7, KENDİ7, LADİN7, LADİK7, LADEN7, NAMLI7, NAKDİ7, ANMAK6, ANLIK6, ANLAM6, ANİME6, ANEMİ6, ANALI6, ALMAN6, ALMAK6, AMELİ6, AKEMİ6, AKMAN6, EMLAK6, EMLİK6, İNMEK6, İMALE6, İMKAN6, İLMEK6, İMLEK6, İKAME6, İKMAL6, KLİMA6, KAMİL6, KANLI6, KANMA6, KAMAN6, KALEM6, KALIN6, KALMA6, KAİME6, KEMAL6, KEMAN6, KELAM6, LİMAN6, MALİK6, MALEN6, MANİA6, MALAK6, MAİLE6, MEKAN6, MELİK6, NEMLİ6, ANLAK5, ALKAN5, ALENİ5, AKLEN5, AKLAN5, KANAL5, KALAN5, LİKEN5, LAKİN5, NİKEL5, NAKLİ5, NAKİL5


ANLAK


[isim] [ruh bilimi]
  • Zekâ

ALKAN (Kelime Kökeni: Fransızca alcane)


[isim] [kimya]
  • Doymuş alifatik hidrokarbonların genel adı, parafin

ALENİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿalenī)


[sıfat]
  • Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde yapılan

    Siz bugüne kadar zevcenizin vicdansızca ve aleni hıyanetine, edepsizliğine tahammül ettiniz. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birleşik Kelimeler: aleni tadat


AKLEN (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳlen)


[zarf] [eskimiş]
  • Akıl gereğince, akıl yönünden

AKLAN


[isim] [coğrafya]
  • Sularını bir denize veya göle gönderen bölge, maile

    Karadeniz aklanı.


KANAL (Kelime Kökeni: Fransızca canal)


[isim]
  • Bazı bölgeleri sulamak, kurutmak amacıyla veya gemilerin işlemesine elverişli, insan eliyle açılmış su yolu

    Süveyş Kanalı.

    Panama Kanalı.

[anatomi]
  • İçinden damar, sinir veya bir sıvı geçen yol
[coğrafya]
  • İki kıyı arasındaki dar ve derin deniz

    Mozambik Kanalı.

Birleşik Kelimeler: atmık kanalı, hava kanalı, öd kanalı, reçine kanalı, yarım daire kanalları


KALAN


[sıfat]
  • Kalma işini yapan
[isim] [matematik]
  • Bir çıkarmanın sonucu
[isim] [matematik]
  • Bölme işleminde bölünenden artan sayı

LİKEN (Kelime Kökeni: Yunanca)


[isim] [bitki bilimi]
  • Bir mantarla bir su yosununun ortak yaşamasıyla ortaya çıkan bitkilerin genel adı
[tıp]
  • Kaşındırıcı bir deri hastalığı

Birleşik Kelimeler: liken bilimi


LAKİN (Kelime Kökeni: Arapça lākin)


[bağlaç]
  • Ama

    Halis bir şiir fena okunabilir lakin sahte bir şiir iyi okunamaz. - Yahya Kemal Beyatlı


NİKEL (Kelime Kökeni: Fransızca nickel)


[isim] [kimya]
  • Atom numarası 28, atom ağırlığı 58,71, yoğunluğu 8,9 olan, gümüş parlaklığında, demir sertliğinde, kolay işlenebilen ve kolayca tel durumuna getirilebilen bir element (simgesi Ni)

Birleşik Kelimeler: nikel kaplama


NAKLÎ (Kelime Kökeni: Arapça naḳlī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Taşıma ile ilgili olan

Birleşik Kelimeler: naklî mazi


NAKİL (Kelime Kökeni: Arapça naḳl)


[isim]
  • Bir yerden alıp başka bir yere iletme, aktarma, taşıma, geçirme, aktarım

Birleşik Kelimeler: nakil aracı, nakil vasıtası, nakledilmek, nakletmek, naklettirmek, bitki nakli, kan nakli, organ nakli

[sıfat] [eskimiş]
  • Taşıyan, aktaran, geçiren
[fizik]
  • İletken

ANMAK


[-i]
  • Birini veya bir şeyi akla getirerek sözünü etmek veya onu düşünmek, zikretmek, hatırlamak

    Onun bu fedakârlığını her yerde, her zaman minnetle anacağım. - Peyami Safa

[-i] [-le]
  • Bir armağanla birinin gönlünü almak

ANLIK


[sıfat]
  • Kısa süren, bir an içinde olan, enstantane

    Beni hatırlatıyor, benimle olmayı anlık bir duygu hâlinde olsa da istiyor muydu? - Tarık Buğra

[isim] [ruh bilimi]
  • Duyu ve iradeden ayrı olarak düşünülen bilme yetisi
[isim] [ruh bilimi]
  • Anlama gücü, usa vurma, yargılama, müdrike, entelekt

Birleşik Kelimeler: bir anlık


ANLAM


[isim] [dil bilimi]
  • Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, mana, meal, fehva, deme, mazmun, medlul, valör
[mantık]
  • Bir önermenin, bir tasarının, bir düşüncenin veya eserin anlatmak istediği şey

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anlam çıkarmak
  • anlamına gelmek
  • anlam vermek

Birleşik Kelimeler: anlam aykırılığı, anlam bayağılaşması, anlam bilimi, anlam bilimsel, anlam daralması, anlam değişmesi, anlam genişlemesi, anlam iyileşmesi, anlam kayması, anlam kötüleşmesi, bağlamsal anlam, eş anlam, ikiz anlam, bir anlamda