DALAŞABİLMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



DALAŞABİLMEK harflerini içeren 6 harfli 36 kelime bulunuyor. 6 harfli DALAŞABİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "dalaşabilmek ile biten 6 harfli kelimeler. İçinde Dalaşabilmek olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

BAŞMAL12, BAŞMAK12, ALABAŞ11, BADEMA11, BEŞLİK11, DİŞLEK11, BADELİ10, LABADA10, MAŞALA10, ŞEMAİL10, AŞKALE9, ADAMAK9, AMBALE9, BİLMEK9, BALAMA9, DİLMEK9, DALAMA9, DALMAK9, DEMLİK9, KALLEŞ9, KAŞELİ9, MABLAK9, ŞALLAK9, ŞALAKİ9, BELLİK8, DİLLEK8, KALABA8, KABALA8, KABİLE8, ALLAME7, ALLAMA7, AKLAMA7, MAAİLE7, MAKALE7, ALKALİ6, LAAKAL6


ALKALİ (Kelime Kökeni: Fransızca alcali)


[isim] [kimya]
  • Alkali metallerin hidroksitleriyle amonyum hidroksitin genel adı

Birleşik Kelimeler: alkali metaller, alkalimetre


LAAKAL (Kelime Kökeni: Arapça lāaḳall)


[zarf] [eskimiş]
  • En azından, hiç olmazsa

    Büyük hanın altında sıra kahveler vardır ya; her birinde laakal iki, üç dava vekiline tesadüf edilir. - Reşat Nuri Güntekin


ALLAME (Kelime Kökeni: Arapça ʿallāme)


[sıfat]
  • Çok ve derin bilgisi olan, çok bilgili

    Tarihî zihniyet taşımak için tarihçi olmak şart değildir. İlmî düşünebilmek için allame olmak şart olmadığı gibi. - Sabahattin Eyuboğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • allame kesilmek

Birleşik Kelimeler: allameicihan


ALLAMA


[isim]
  • Allamak işi

AKLAMA


[isim]
  • Aklamak işi, ibra

Birleşik Kelimeler: aklama belgesi


MAAİLE (Kelime Kökeni: Arapça maʿaʿāʾile)


[zarf] [eskimiş]
  • Ailece, ev halkıyla birlikte

    Bizim evin bacası çekmiyor. Bütün kış, maaile kömür vuruyor bizi bu yüzden. - Nazım Hikmet


MAKALE (Kelime Kökeni: Arapça maḳāle)


[isim]
  • Bilim, fen konularıyla siyasal, ekonomik ve toplumsal konuları açıklayıcı veya yorumlayıcı niteliği olan gazete veya dergi yazısı

Birleşik Kelimeler: başmakale


BELLİK


[isim]
  • İşaret, marka

DİLLEK


[sıfat] [halk ağzında]
  • Dedikoducu

KALABA (Kelime Kökeni: Arapça ġalebe)


[isim] [halk ağzında]
  • Kalabalık

KABALA (Kelime Kökeni: İngilizce cabala)


[isim]
  • Doğaüstü varlıklarla ilişki kurma sanatı
[din bilgisi]
  • Yahudilerde, yazılı olarak konulmuş olan Tanrı kanunlarının yanında, ağızdan ağıza geçen din buyruklarının, İbrani felsefesinin ve efsane yazılarının tamamı
[din bilgisi]
  • Bu öğretinin yandaşlarının tamamı
[zarf] [ticaret]
  • Götürü, toptan

KABİLE (Kelime Kökeni: Arapça ḳabīle)


[isim] [toplum bilimi]
  • Boy (II)

    Avla geçinen bir kabile, bu gıdaları tesadüfe borçlu olduğuna inanabilir. - Cemil Meriç


AŞKALE


[isim]
  • Erzurum iline bağlı ilçelerden biri

ADAMAK


[-e] [-i]
  • Bir dileğin gerçekleşmesi amacıyla kutsal olduğuna inanılan bir güce niyette bulunmak, nezretmek
[mecaz]
  • Kutsal saydığı bir şey uğruna kendini feda etmek üzere söz vermek
[mecaz]
  • Bir şeyle yoğun olarak ilgilenmek
[mecaz]
  • Ayırmak, tahsis etmek

    Nasılsa altındaki arabayı edinmişti, bütün sevme gücünü de bu arabaya adamıştı. - Adalet Ağaoğlu

[mecaz]
  • İthaf etmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ada bana, adayım sana
  • adamak kolay, ödemek zordur
  • adamakla mal tükenmez


AMBALE (Kelime Kökeni: Fransızca emballé)


[isim]
  • `Birini düşünemez duruma getirmek, çok yormak, fazla gaz vererek otomobili çalışamaz duruma getirmek` anlamlarındaki ambale etmek ve `çok yorulup iş göremez, düşünemez duruma gelmek` anlamındaki ambale olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz