Dal ile Biten Kelimeler



DAL ile biten 18 kelime bulunuyor. Sonu DAL olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Dal kelimesinin anlamı nedir? Dal ile başlayan kelimeler. İçinde dal olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

HİPERBOLOİDAL27

10 Harfli Kelimeler

SİNÜZOİDAL19, ELİPSOİDAL18

9 Harfli Kelimeler

PİRAMİDAL16

8 Harfli Kelimeler

AKHARDAL14, KOLOİDAL12

7 Harfli Kelimeler

SKANDAL10

6 Harfli Kelimeler

FEODAL15, VANDAL14, HARDAL12, MANDAL9, SANDAL9, İTİDAL8

5 Harfli Kelimeler

EFDAL13, PEDAL11, CİDAL10, ABDAL9

3 Harfli Kelimeler

DAL5


DAL


[isim]
  • Ağacın gövdesinden ayrılan kollardan her biri

    Cılız dallar, yeşili fersiz, tırnak kadar yapraklar! - Tarık Buğra

[biyoloji]
  • Canlıların bölümlenmesinde, sınıfların bir araya gelmesiyle oluşan birlik, şube

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dal budak salmak
  • dal gibi
  • dal gibi kalmak
  • dalları basmak
  • dal sürmek

Birleşik Kelimeler: dalkıran, dalkurutan, ana dal, yan dal, ana bilim dalı, harmandalı, zeytin dalı

[isim] [halk ağzında]
  • Arka, sırt

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dalına basmak
  • dalına binmek
  • dal vermek

Birleşik Kelimeler: ana dal, doruk dal

[sıfat]
  • Çıplak, yalın

    Dalkılıç. Daltaban.

Birleşik Kelimeler: dalfes, dalfidan, dalgündüz, dalkılıç, dalöğle, daltaban, daluyku, dalyarak


İTİDAL (Kelime Kökeni: Arapça iʿtidāl)


[isim]
  • Aşırı olmama durumu, ılımlılık, ölçülülük

    Onun her hissinde itidal vardı. - Abdülhak Şinasi Hisar

[mecaz]
  • Soğukkanlılık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • itidalini kaybetmek
  • itidalini muhafaza etmek

Birleşik Kelimeler: itidal sahibi


MANDAL (Kelime Kökeni: Arapça mandāl)


[isim]
  • Kapı vb. şeyleri kapalı tutmaya yarayan, döner tahta veya metal parça

Birleşik Kelimeler: çamaşır mandalı, kapı mandalı

[isim] [halk ağzında]
  • Evlek

SANDAL (Kelime Kökeni: Arapça ṣandal)


[isim] [bitki bilimi]
  • Sandalgillerden, kerestesi sert ve kokulu bir ağaç (Santalum album)

Birleşik Kelimeler: sandal ağacı

[isim]
  • İnsan taşıyacak biçimde yapılmış, kürekle yürütülen deniz teknesi

    Annesiyle bir sandala binip karşıya geçtiler. - Necip Fazıl Kısakürek

Birleşik Kelimeler: cankurtaran sandalı, tahlisiye sandalı

[isim]
  • Sandalet

ABDAL (Kelime Kökeni: Arapça abdāl)


[isim] [eskimiş]
  • Gezgin derviş

    Varıp yaslanayım Hacı Bektaş'a / Abdalın olayım çullar içinde - Gevheri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • abdala "kar yağıyor" demişler, "titremeye hazırım" demiş
  • abdala malum olur
  • abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır
  • abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz
  • abdalın dostluğu köy görününceye kadar
  • abdalın karnı doyunca gözü pabucundadır (veya yolda olur)
  • abdal tekkede, hacı Mekke'de bulunur

[isim] [tarih]
  • Safeviler devrinde İran'da yaşayan Türk oymaklarından biri
[eskimiş]
  • Tasavvufta manevi üst bir rütbe

SKANDAL (Kelime Kökeni: Fransızca scandale)


[isim]
  • Büyük yankı uyandıran, utanç verici veya küçük düşürücü olay

    Ben evimde skandal istemem demedim mi? - Peyami Safa


C


[kimya]
  • Karbon elementinin simgesi

PEDAL (Kelime Kökeni: Fransızca pédale)


[isim]
  • Bir makinede, bir araçta ayak yardımıyla dönmeyi veya hareketi sağlayan düzen, ayaklık

Birleşik Kelimeler: gaz pedalı


KOLOİDAL (Kelime Kökeni: Fransızca colloïdal)


[sıfat] [kimya]
  • Zamk, jelatin yapısında olan, koloit nitelikleri taşıyan

HARDAL (Kelime Kökeni: Arapça ḫardal)


[isim] [bitki bilimi]
  • Turpgillerden, 100-150 santimetre yüksekliğinde, sarı çiçekli, deriyi yakıcı nitelikte olan ve tohumu hekimlikte kullanılan, tadı acı ve bir yıllık bir bitki (Brassica nigra)

Birleşik Kelimeler: hardal gazı, hardal rengi, hardal yakısı, akhardal, sarımsak hardalı


EFDAL (Kelime Kökeni: Arapça efḍal)


[sıfat]
  • Erdemli

AKHARDAL


[isim] [tıp]
  • Hekimlikte iç sürdürücü olarak kullanılan hardal türlerinden biri (Sinapis alba)

VANDAL (Kelime Kökeni: Fransızca vandale)


[isim] [tarih]
  • Miladın başlangıç yıllarında yaşayan ve Roma İmparatorluğu ile yaptığı savaşlarda acımasızlığı ile ün salan bir Doğu Germen halkı
[mecaz]
  • Eski kültür ve sanat anıtlarını yakıp yıkan, bunların değerini bilmeyen kimse veya topluluk

FEODAL (Kelime Kökeni: Fransızca féodal)


[sıfat]
  • Derebeylikle ilgili

    Bütün istedikleri, amaçladıkları toplumun yarı feodal düzenini sürdürmekti. - Necati Cumalı


PİRAMİDAL (Kelime Kökeni: Fransızca pyramidal)


[sıfat] [matematik]
  • Piramit biçiminde olan