CİLVEBAZ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



CİLVEBAZ harflerini içeren 5 harfli 21 kelime bulunuyor. 5 harfli CİLVEBAZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

VECİZ17, CEVZA17, CEVİZ17, CEVAZ17, AVİZE14, EVCİL14, VALİZ14, ZEVAL14, CİLVE14, BİZCE13, BEZCİ13, VEBAL13, ALEVİ11, İLAVE11, CAİZE11, CEZAİ11, ACİBE10, İZABE10, İBZAL10, ALİZE8, İZALE8


ALİZE (Kelime Kökeni: Fransızca alizé)


[isim] [coğrafya]
  • Tropikal bölgelerdeki denizlerde bütün yıl süresince düzenli esen rüzgâr

    Alizeler, Ekvator'un kuzeyinde kuzeydoğudan, Ekvator'un güneyinde ise güneydoğudan eserler.

Birleşik Kelimeler: üst alize


İZALE (Kelime Kökeni: Arapça izāle)


[isim] [eskimiş]
  • Yok etme, giderme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • izale etmek

Birleşik Kelimeler: izaleişüyu


ACİBE (Kelime Kökeni: Arapça ʿacībe)


[isim] [eskimiş]
  • Görülmemiş, alışılmamış, şaşılacak veya yadırganacak şey

İZABE (Kelime Kökeni: Arapça iẕābe)


[isim] [eskimiş] [kimya]
  • Madenleri ergitme, sıvı durumuna getirme

Birleşik Kelimeler: izabe fırını, izabe noktası


İBZAL (Kelime Kökeni: Arapça ibẕāl)


[isim] [eskimiş]
  • Esirgemeden bol bol verme, yapma veya söyleme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ibzal etmek


ALEVİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿalevī)


[isim]
  • Hz. Ali'ye bağlı olan kimse

İLAVE (Kelime Kökeni: Arapça ʿilāve)


[isim]
  • Ekleme, ulama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilave etmek


CA


[kimya]
  • Kalsiyum elementinin simgesi

CEZA (Kelime Kökeni: Arapça cezāʾ)


[isim]
  • Uygunsuz davranışlarda bulunanlara uygulanan üzüntü, sıkıntı, acı verici işlem veya yaptırım

    O, olası ihanetim için cezalardan ceza beğenirken, ben de elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyordum. - Elif Şafak

[hukuk]
  • Suç işleyen bir kimsenin yaşantısına, özgürlüğüne, mallarına, onuruna karşı yasaların öngördüğü yaptırım

    Cezasını tamamlayana kadar tek kişilik bir koğuşta kalmış. - Ahmet Ümit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ceza almak
  • ceza çekmek
  • ceza görmek
  • ceza kesmek
  • cezasını bulmak
  • cezasını çekmek
  • ceza vermek
  • cezaya çarptırmak
  • ceza yazmak
  • ceza yemek

Birleşik Kelimeler: ceza alanı, ceza atışı, cezaevi, ceza hukuku, ceza reisi, ceza sahası, ceza vuruşu, ağır ceza, nakdî ceza, ağır ceza mahkemesi, ağır hapis cezası, ağır para cezası, beden cezası, disiplin cezası, hafif hapis cezası, idam cezası, kınama cezası, kürek cezası, ölüm cezası, para cezası, pranga cezası


BİZCE


[zarf]
  • Bize göre, bizim düşüncemizce

    Yalnız eserdeki konunun daha önce yazılmış olması bizce bir engel ve kusur sayılmamıştır. - Ahmet Kabaklı


BEZCİ


[isim]
  • Bez yapan veya alıp satan kimse

VEBAL (Kelime Kökeni: Arapça vebāl)


[isim]
  • Günah

    Bu işin vebali vardır.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • vebal altında kalmak
  • vebali boynuna


AVİZE (Kelime Kökeni: Farsça āvīze)


[isim]
  • Tavana asılan, şamdanlı, lambalı, cam veya metal süslü aydınlatma aracı

    O günlerde avize filan gibi şeyleri görmek değil duymamıştık bile. - Ayla Kutlu

Birleşik Kelimeler: avize ağacı


EVCİL


[sıfat]
  • Eve ve insana alışmış, kendisinden yararlanılabilen (hayvan), ehlî, yabani karşıtı

    Ham ağaçları evcile çeviririm, aşı yapmayı bilirim, budamayı bilirim. - Nezihe Araz

Birleşik Kelimeler: evcil hayvan


VALİZ (Kelime Kökeni: Fransızca valise)


[isim]
  • Genellikle yolculukta içine çamaşır vb. eşya konulan küçük el bavulu

    İşe giderken takım taklavat dolu valizimizi tramvaya alırlar mı diye korka korka sorduk. - Bedri Rahmi Eyuboğlu