CEZALANDIRILMAK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



CEZALANDIRILMAK harflerini içeren 5 harfli 190 kelime bulunuyor. 5 harfli CEZALANDIRILMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

CIZIK13, CILIZ13, CAMIZ13, MECAZ12, ZARCI12, CAZLI12, ANDIZ11, DALIZ11, KIMIZ11, LAZCA11, MICIR11, CIDAK11, ARICI10, AZILI10, AZADE10, ACIMA10, ACILI10, ALICI10, AKICI10, DARCA10, DANCA10, ILICA10, KIZIL10, KIZMA10, KIRCI10, KAZIM10, LAZIM10, MALCI10, NAZIM10, RIZIK10, ZAMLI10, CAMLI10, ARIZA9, ARACI9, AZMAN9, AZMAK9, AZLIK9, ADAMI9, AKMAZ9, DAMLI9, EMRAZ9, ENCAM9, KIZAN9, KALCI9, KIRCA9, KIDEM9, KAZIL9, KAZMA9, MEZRA9, MEZAR9, MANCA9, MALCA9, MARAZ9, MALAZ9, MACAR9, MECRA9, MECAL9, MAZAK9, NAMAZ9, NAKIZ9, NAZLI9, NAZIR9, ZANLI9, ZAMAN9, CARLI9, CANLI9, CEMAN9, CEMAL9, ARDIL8, ANDIK8, ANZAK8, ANCAK8, ADINA8, ACARA8, ADAMA8, ADALI8, ANACA8, AMADE8, ALAZA8, ALACA8, DRAMA8, DALLI8, DAMLA8, DAMAR8, DAMAL8, DAMAK8, DALMA8, DILAK8, ERZAK8, EDALI8, ENKAZ8, ENDAM8, ILIMA8, KANCA8, KADEM8, KADIN8, KIRIM8, KIMIL8, KAZAN8, LEZAR8, LAZER8, MAADA8, MANDA8, MARDA8, MADER8, MADEN8, MEDAR8, NACAK8, NAZAL8, NAZAR8, RANZA8, ZANKA8, CELAL8, ARDAK7, ADANA7, ADALE7, ALKIM7, DAKAR7, DEKAN7, DEKAR7, DALAN7, DALAK7, IRMAK7, IRAMA7, KADAR7, KADER7, KALIM7, KINLI7, KIRMA7, KILIR7, KILLI7, KILMA7, LIKIR7, LADEN7, NAMLI7, RAKIM7, RANDA7, ARAMA6, ANMAK6, ANLIK6, ANLAM6, ANALI6, ALMAN6, ALMAK6, ALLIK6, ALLEM6, AKMAN6, ALARM6, EMLAK6, KREMA6, KARIN6, KANLI6, KANMA6, KAMER6, KARLI6, KARMA6, KAMAN6, KALEM6, KALIN6, KALMA6, KIRAN6, KEMAL6, KEMAN6, KELAM6, LAMEL6, MALEN6, MARKE6, MARKA6, MARAL6, MALAK6, MELAL6, MEKAN6, MERAK6, RAMAK6, RAKAM6, ARENA5, ANLAK5, ARAKA5, ALKAN5, AKLEN5, AKLAN5, AKALA5, ALAKA5, AKRAN5, ERKAN5, EKRAN5, KANAL5, KARNE5, KALAN5, KENAR5


ARENA (Kelime Kökeni: Fransızca arena)


[isim]
  • Boğa güreşi, yarış, oyun vb. gösteriler yapılan alan
[mecaz]
  • Siyasi çekişmelerin geçtiği yer

ANLAK


[isim] [ruh bilimi]
  • Zekâ

ARAKA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [bitki bilimi]
  • İri taneli bezelye

ALKAN (Kelime Kökeni: Fransızca alcane)


[isim] [kimya]
  • Doymuş alifatik hidrokarbonların genel adı, parafin

AKLEN (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳlen)


[zarf] [eskimiş]
  • Akıl gereğince, akıl yönünden

AKLAN


[isim] [coğrafya]
  • Sularını bir denize veya göle gönderen bölge, maile

    Karadeniz aklanı.


AKALA


[isim]
  • Amerikan tohumundan yurdumuzda üretilen bir tür pamuk

ALAKA (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāḳa)


[isim]
  • İlgi

    Sporla alakası var, dedimse öyle sıkı fıkı bir alaka değil. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaka (veya alakasını) çekmek (veya toplamak veya uyandırmak)
  • alaka duymak
  • alakayı (veya alakasını) kesmek

Birleşik Kelimeler: kelalaka


AKRAN (Kelime Kökeni: Arapça aḳrān)


[isim]
  • Yaş, meslek, toplumsal durum vb. bakımından birbirine eşit olanlardan her biri, boydaş, böğür, taydaş, öğür

    Babası silik, adsız bir berberken çocuk bütün akranlarını çekerek dükkânını canlandırdı. - Necati Cumalı


ERKÂN (Kelime Kökeni: Arapça erkān)


[isim]
  • Bir topluluğun ileri gelenleri, büyükler, üstler

    Yüksek sınıf mahalle erkânını da konaklarına uğrayıp meseleden haberdar eder. - Refik Halit Karay

[askerlik]
  • General veya amiral aşamasındaki askerler

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erkân göstermek

Birleşik Kelimeler: erkânıharbiyeiumumiye, erkânıharp, erkân kürkü, erkân minderi, adap erkân, yol erkân, hükûmet erkânı, çarıklı erkânıharp


EKRAN (Kelime Kökeni: Fransızca écran)


[isim]
  • Üzerine bir cismin ışık yoluyla görüntüsü düşürülen, saydam olmayan düz yüzey, görüntülük
[sinema] [televizyon]
  • Televizyon camı, görüntülük

Birleşik Kelimeler: ekran koruyucu, sayfa ekran


KANAL (Kelime Kökeni: Fransızca canal)


[isim]
  • Bazı bölgeleri sulamak, kurutmak amacıyla veya gemilerin işlemesine elverişli, insan eliyle açılmış su yolu

    Süveyş Kanalı.

    Panama Kanalı.

[anatomi]
  • İçinden damar, sinir veya bir sıvı geçen yol
[coğrafya]
  • İki kıyı arasındaki dar ve derin deniz

    Mozambik Kanalı.

Birleşik Kelimeler: atmık kanalı, hava kanalı, öd kanalı, reçine kanalı, yarım daire kanalları


KARNE (Kelime Kökeni: Fransızca carnet)


[isim] [eğitim bilimi]
  • Öğrencilere dönem sonlarında okul yönetimleri tarafından verilen ve her dersin başarı durumu ile devam, sağlık, yetenek ve genel gidiş durumlarını gösteren belge

Birleşik Kelimeler: çalışma karnesi, sağlık karnesi


KALAN


[sıfat]
  • Kalma işini yapan
[isim] [matematik]
  • Bir çıkarmanın sonucu
[isim] [matematik]
  • Bölme işleminde bölünenden artan sayı

KENAR (Kelime Kökeni: Farsça kenār)


[isim]
  • Bir şeyin, bir yerin bitiş kısmı veya yakını, kıyı, yaka

    O sırada karşı taraçadaki kadın elinde pirinç tası olduğu hâlde taraçanın kenarına kadar geldi. - Orhan Veli Kanık

[matematik]
  • Bir biçimi sınırlayan çizgilerden her biri

    Bir üçgenin kenarları.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kenar (veya kenarını) bastırmak
  • kenara atmak
  • kenara çekilmek
  • kenarda kalmak
  • kenar gezmek
  • kenarın dilberi nazik de olsa nazenin olmaz

Birleşik Kelimeler: kenar atışı, kenar bobini, kenar mahalle, kenarortay, kenar semt, kenar suyu, kenarda köşede, kenarın dilberi, çeşitkenar, derkenar, dörtkenar, eşkenar, ikizkenar, paralelkenar