CESARETLENME harflerini içeren 5 harfli 70 kelime bulunuyor. 5 harfli CESARETLENME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Cesaretlenme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Cesaretlenme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
ENCAM9,
MELCE9,
MECRA9,
MECAL9,
SENCE9,
CESET9,
CEMRE9,
CEMAN9,
CEMAL9,
CELSE9,
ACELE8,
NECAT8,
CEREN8,
ESMER7,
ESEME7,
ESAME7,
ELMAS7,
EMSAL7,
MESEN7,
MESEL7,
MELES7,
MELAS7,
MERES7,
NEMSE7,
SANEM7,
SEMER7,
SEMEN7,
SEMAN7,
SERME7,
SELAM7,
TEMAS7,
ASLEN6,
ALTES6,
AMELE6,
ESTER6,
ETMEN6,
ETSEL6,
ELEME6,
ENLEM6,
ENSAR6,
ENSER6, ENEME6,
EMARE6,
LANSE6,
METAN6,
METAL6,
METRE6,
MALEN6,
MERET6,
RESEN6,
REMEL6,
SATEN6,
SEREN6,
SENET6,
SELEN6,
SETRE6,
SETER6,
TRANS6,
TEMEL6,
TELES6,
TELEM6,
TERME6,
TERES6,
TERAS6,
ANELE5,
ANTRE5,
ETENE5,
ENTEL5,
LANET5,
NELER5
ANELE
(Kelime Kökeni: İtalyanca anello)
[isim] [denizcilik]
-
Gemilerde türlü işlerde kullanılan bir tür demir halka
ANTRE
(Kelime Kökeni: Fransızca entrée)
[isim]
ETENE
[isim] [anatomi]
[bitki bilimi]
-
Meyve yaprağında yumurtacıkların bağlı olduğu bölüm
ENTEL
(Kelime Kökeni: Fransızca intellectuelle'den)
[sıfat]
-
Entelektüel olmaya özenen ancak bunun için gerekli olan niteliği kazanmamış (kimse)
[isim] [mecaz]
Ata Sözleri ve Deyimler
LANET
(Kelime Kökeni: Arapça laʿnet)
[isim]
[sıfat]
-
Kötü, berbat, çok kötü
Lanet bir adam.
[ünlem]
Ata Sözleri ve Deyimler
- lanet etmek
- lanet okumak
- lanet olsun!
NELER
Ata Sözleri ve Deyimler
- ne âlem
- ne âlemde?
- ne alıp veremiyor?
- ne arar (veya onda ... ne gezer)
- ne arıyor
- ne biçim?
- ne buyrulur?
- ne çare
- ne çıkar
- ne çiçektir, biliriz
- ne dedim de
- ne demek?
- ne demek olsun
- ne demeye
- ne denir (veya dersin)
- ne denli
- ne de olsa
- ne dese beğenirsin?
- nedir ki
- ne diye?
- ne ekersen onu biçersin
- ne fayda
- ne gam
- ne gezer
- ne gibi?
- ne gözle bakmak
- ne güne duruyor?
- ne günlere kaldık!
- ne haber?
- ne hacet
- ne haddine!
- ne hâlde?
- ne hâli varsa görsün
- ne hikmetse (veya hikmettir)
- ne idiği belirsiz
- ne imiş?
- ne ise
- ne istediğini bilmek
- ne iyi!
- ne kadar
- ne kadar olsa
- ne kadar varsa
- ne lazım
- neler de neler, maydanozlu köfteler
- neler neler
- ne mal olduğunu bilmek (veya anlamak)
- ne mene
- ne menem
- ne mümkün
- ne münasebet!
- ne o?
- ne olacak!
- ne olduğunu bilememek
- ne oldum delisi olmak
- ne olur (veya olursun veya olursunuz)
- ne olursa olsun
- ne oluyor?
- ne pahasına olursa olsun
- ne söylüyorsun?
- ne var ki
- ne yaparsın (veya yapmalı) ki
- ne yapıp yapıp
- ne yaptığını bilmemek
- ne yazar
- ne yazık ki
- neye uğradığını bilememek (veya anlamamak veya şaşırmak)
- neyin nesi (kimin fesi)
- neyleyim
- neymiş
- ne yüzle
ASLEN
(Kelime Kökeni: Arapça aṣlen)
[zarf]
ALTES
(Kelime Kökeni: Fransızca altesse)
[isim]
-
Prens ve prenseslere verilen şeref unvanı
AMELE
(Kelime Kökeni: Arapça ʿamele)
[isim]
Birleşik Kelimeler: amele pazarı, amele taburu, amele yanığı, tanzifat amelesi
ESTER
(Kelime Kökeni: Almanca Ester)
[isim] [kimya]
-
Organik asitlerle alkollerin aralarından bir su molekülü ayrılması sonucunda verdikleri madde
ETMEN
[isim]
-
Birlikte veya ayrı ayrı etkisini gösteren ve belli bir sonuca götüren güçlerden, şartlardan, ögelerden her biri, amil, faktör
ETSEL
[sıfat]
ELEME
[isim]
[spor]
-
Çeyrek sona katılacak sporcu ve takımları ayırmak için düzenlenen seçme yarışı
Birleşik Kelimeler: eleme sınavı, ön eleme
ENLEM
[isim] [coğrafya]
-
Yer yuvarlağı üzerinde herhangi bir noktadan geçen paralel ile Ekvator arasındaki yay parçasının açısal değeri, arz derecesi
Birleşik Kelimeler: enlem dairesi
ENSAR
(Kelime Kökeni: Arapça enṣār)
[isim] [din bilgisi]
-
Hz. Muhammed'e hicret zamanında yardım eden Medineliler