Ce ile Başlayan 5 Harfli Kelimeler



CE harfleri ile başlayan 5 harfli 41 kelime bulunuyor. Başında CE olan 5 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "ce ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde Ce olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

CEVVİ20, CEVAP18, CEZVE17, CEVZA17, CEVİZ17, CEVAZ17, CEPHE16, CEPÇİ15, CEVİR14, CEZBE13, CENUP13, CEHRE12, CEHİL12, CENAH12, CELEP12, CEHRİ12, CENAP12, CEZRİ11, CEZİR11, CEZAİ11, CEDEL10, CEBRİ10, CEBİR10, CEBİN10, CEBEL10, CEDİT10, CEDRE10, CESUR10, CESİM10, CELBE10, CESET9, CEMRE9, CEMİL9, CEMAN9, CEMAL9, CELSE9, CEREN8, CENİN8, CELİL8, CELAL8, CEKET8


CEREN (Kelime Kökeni: Moğolca)


[isim] [halk ağzında]
  • Ceylan

    Dedim akça ceren çölde ne gezer. - Karacaoğlan


CELAL (Kelime Kökeni: Arapça celāl)


[isim] [eskimiş]
  • Büyüklük, ululuk

CEKET (Kelime Kökeni: Fransızca jaquette)


[isim]
  • Erkeklerin ve kadınların giydiği, genellikle önden düğmeli, kalçayı örten, kollu üst giysisi

    Ceketinin arkasındaki potlar, bugün mutlaka her zamandan çok ensesine binmişti. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ceketini alıp çıkmak (veya gitmek)


CESET (Kelime Kökeni: Arapça cesed)


[isim]
  • Ölü beden, naaş

    Gece sabaha karşı, balıkçılar denizde bir ceset bulmuşlardı. - Attila İlhan


CEMRE (Kelime Kökeni: Arapça cemre)


[isim]
  • Şubat ayında birer hafta arayla havada, suda ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • cemre düşmek


CEM (Kelime Kökeni: Arapça cemʿ)


[isim]
  • Toplama, bir araya getirme

    Haymana'da ayrıca kuvvet cemine teşebbüs ettiler. - Atatürk

[eskimiş] [dil bilgisi]
  • Çokluk
[eskimiş] [matematik]
  • Toplama

Birleşik Kelimeler: cem ayini, cemetmek, cemevi, ayinicem


CEMAN (Kelime Kökeni: Arapça cemʿan)


[zarf] [eskimiş]
  • Toplam olarak, hepsini içine alarak

Birleşik Kelimeler: ceman yekûn


CEMAL (Kelime Kökeni: Arapça cemāl)


[isim] [eskimiş]
  • Yüz güzelliği

    Sadakatinden dinî bir zevk duyuyor, cemaline tutkun kalmaktan temiz neşeler topluyordu. - Refik Halit Karay


CELSE (Kelime Kökeni: Arapça celse)


[isim]
  • Oturum

    Bir ay sonraki celsede de yeni savcının evvelkine katılması üzerine ittifakla beraat kararı. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • celseyi açmak
  • celseyi tatil etmek

Birleşik Kelimeler: açık celse, gizli celse, hafi celse


CEDEL (Kelime Kökeni: Arapça cedel)


[isim] [eskimiş]
  • Tartışma, çekişme, münakaşa etme

CEBEL


[isim] [halk ağzında]
  • Sahipsiz, boş toprak
[isim] [eskimiş]
  • Dağ

CEDRE (Kelime Kökeni: Arapça cedre)


[isim] [eskimiş] [tıp]
  • Guatr

CESUR (Kelime Kökeni: Arapça cesūr)


[sıfat]
  • Yürekli

    Bu, yeterince cesur olamadığımın bir göstergesi olabilir. - İhsan Oktay Anar

[zarf]
  • Yürekli bir biçimde

    Erkeklere karşı ilk tanışmada cesur ve ümit verici davranırdı. - Refik Halit Karay


CELBE


[isim]
  • Avcı çantası

CEZA (Kelime Kökeni: Arapça cezāʾ)


[isim]
  • Uygunsuz davranışlarda bulunanlara uygulanan üzüntü, sıkıntı, acı verici işlem veya yaptırım

    O, olası ihanetim için cezalardan ceza beğenirken, ben de elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyordum. - Elif Şafak

[hukuk]
  • Suç işleyen bir kimsenin yaşantısına, özgürlüğüne, mallarına, onuruna karşı yasaların öngördüğü yaptırım

    Cezasını tamamlayana kadar tek kişilik bir koğuşta kalmış. - Ahmet Ümit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ceza almak
  • ceza çekmek
  • ceza görmek
  • ceza kesmek
  • cezasını bulmak
  • cezasını çekmek
  • ceza vermek
  • cezaya çarptırmak
  • ceza yazmak
  • ceza yemek

Birleşik Kelimeler: ceza alanı, ceza atışı, cezaevi, ceza hukuku, ceza reisi, ceza sahası, ceza vuruşu, ağır ceza, nakdî ceza, ağır ceza mahkemesi, ağır hapis cezası, ağır para cezası, beden cezası, disiplin cezası, hafif hapis cezası, idam cezası, kınama cezası, kürek cezası, ölüm cezası, para cezası, pranga cezası