BIRAKMAK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



BIRAKMAK harflerini içeren 5 harfli 23 kelime bulunuyor. 5 harfli BIRAKMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BIKMA9, BAKIM9, AMBAR8, BAKMA8, BAKIR8, BAKAM8, KIRBA8, BARAK7, BARKA7, IRMAK7, IRAMA7, KABAK7, KAKIM7, KIRMA7, RAKIM7, AKMAK6, KARIK6, KARMA6, KAKMA6, MARKA6, MAKAK6, RAMAK6, RAKAM6


AKMAK


[-den]
  • Sıvı maddeler veya çok ince taneli katı maddeler bir yerden başka bir yere doğru gitmek

    Eskiden Sakarya, bu köprünün altından akarmış. - Sait Faik Abasıyanık

[nesnesiz]
  • Bir kap veya bir yer, içindeki veya üstündeki sıvıyı sızdırmak

    Dam akıyor.

[-e]
  • Art arda ve toplu olarak gitmek

    Öfkeli insanlar, el ele, omuz omuza Taksim'e doğru akıyorlardı. - Yusuf Ziya Ortaç

[nesnesiz]
  • Kumaş yıpranıp iplikleri erimeye başlamak

    Çarşafın kumaşı da yer yer akmış, buruşmuştu. - Refik Halit Karay

[nesnesiz]
  • Boya birbirine karışmak
[-le]
  • Sürüp gitmek

    Nedim divanında bir kaside vardır, müjgân üstüne, hicran üstüne, umman üstüne kafiyeleri ve redifleriyle akar. - Yahya Kemal Beyatlı

[nesnesiz] [mecaz]
  • Zaman çabuk geçmek
[nesnesiz] [mecaz]
  • Karışmak, katılmak
[nesnesiz] [argo]
  • Çabucak savuşmak, ortadan kaybolmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akacak kan damarda durmaz
  • akan sular durmak
  • akara kokara bakma, çuvala girene bak
  • akarı kokarı olmamak
  • akarına bırakmak
  • akıp gitmek
  • akmasa da damlar

Birleşik Kelimeler: akan yıldız, akarsu, akaryakıt


KARIK


[isim]
  • Kar yağmış bir alana bakma sonucu ortaya çıkan göz kamaşması
[sıfat]
  • Karlı bir alana bakma sonucu kamaşmış (göz)
[isim] [halk ağzında]
  • Ark

KARMA


[isim]
  • Karmak işi
[sıfat]
  • Ayrı türden olan ögelerin karıştırılmasıyla oluşmuş, muhtelit

    Karma futbol takımı.

Birleşik Kelimeler: karma aşı, karma eğitim, karma ekonomi, karmakarış, karmakarışık, karma okul, karma sergi, karma tamlama, karma tren


KAKMA


[isim]
  • Kakmak işi

Birleşik Kelimeler: kakma aşı, sedef kakma


MARKA (Kelime Kökeni: İtalyanca marca)


[isim]
  • Resim veya harfle yapılan işaret
[mecaz]
  • Tanınmış ürün, saygın kişi vb

Ata Sözleri ve Deyimler

  • marka giymek
  • marka olmak

Birleşik Kelimeler: çarliston marka, çarliston marka kereste, kazık marka


MAKAK (Kelime Kökeni: Fransızca macaque)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Güneydoğu Asya'da yaşayan kuyruklu bir maymun (Macacus)

RAMAK (Kelime Kökeni: Arapça ramaḳ)


[isim]
  • `Bir şeyin olmasına çok az kalmak` anlamına gelen ramak kalmak deyiminde geçer

    Gerçekten deli olmama ramak kalmıştı. - Ahmet Midhat


RAKAM (Kelime Kökeni: Arapça raḳam)


[isim] [matematik]
  • Sayıları göstermek için kullanılan işaretlerden her biri

    0, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, I, II, III ...

Birleşik Kelimeler: astronomik rakam, toparlak rakam, Arap rakamları, Romen rakamları


BARAK


[isim] [halk ağzında]
  • Tüylü, kıllı çuha

BARKA (Kelime Kökeni: İtalyanca barca)


[isim]
  • Büyük sandal

IRMAK


[isim]
  • Çoğunlukla denize dökülen, özellikle genişliği ve taşıdığı su niceliği bakımından en büyük akarsu, nehir

    Sakarya sanki adı duyulmadık hatta adı konmadık bir ırmaktı. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ırmağı geçerken at değiştirilmez
  • ırmak kenarına çeşme yapılmaz

Birleşik Kelimeler: ırmak roman, deli ırmak


IRAMA


[isim]
  • Iramak işi

KABAK


[isim] [bitki bilimi]
  • Kabakgillerden, sürüngen gövdeli, sarı çiçekli, birçok türü olan bir bitki (Cucurbita)
[bitki bilimi]
  • Bu bitkinin türlerine göre yemeği ve tatlısı yapılan ürünü
[müzik]
  • Kabak kemane

    Siperin içinde birkaç nefer ayakta ileriye bakıyor, öbürleri aşağı oturmuş konuşuyorlar, gülüyorlar, türkü söylüyorlar, kabak çalıyorlar. - Ömer Seyfettin

[sıfat]
  • Ham, tatsız (kavun, karpuz)
[sıfat]
  • Tüysüz, dazlak

    Kaba kabak gibi tıraşlı! - Halide Edip Adıvar

[sıfat]
  • Dişleri aşınarak yüzeyi düzleşmiş olan (taşıt lastiği)
[sıfat] [mecaz]
  • Bilgisiz, görgüsüz, kaba
[halk ağzında]
  • Kısa boynuzlu hayvan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kabak (birinin) başına (veya başında) patlamak
  • kabak çıkmak
  • kabak gibi

Birleşik Kelimeler: kabak çekirdeği, kabak çiçeği, kabak dolması, kabak elması, kabak kafalı, kabak kemane, kabak tadı, kabak tatlısı, başı kabak, armut kabağı, asma kabağı, bal kabağı, barut kabağı, boru kabağı, helvacı kabağı, kantar kabağı, kestane kabağı, sakız kabağı, su kabağı, testi kabağı, yan kabağı


KAKIM (Kelime Kökeni: Arapça ḳāḳum)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Sansargillerden, yazın esmer kırmızı, kışın beyaz renkli kürkü değerli, etçil hayvan, as (I), ermin (Mustela erminea)

KIRMA


[isim]
  • Kırmak işi
[sıfat]
  • Ortasından kırılarak doldurulan (tüfek)

    Mustafa, kırma tüfeğe bir kurşun sürdü. - Yaşar Kemal

[sıfat] [biyoloji]
  • Melez

    Arap kırması bir at.

[sıfat] [mecaz]
  • Yabancı etkilerle özgün niteliğini yitirmiş olan

Birleşik Kelimeler: divani kırması, minare kırması