BÜZÜŞEBİLMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



BÜZÜŞEBİLMEK harflerini içeren 6 harfli 25 kelime bulunuyor. 6 harfli BÜZÜŞEBİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BÜZMEK14, KÜBİZM14, MÜŞKÜL14, ÜŞÜMEK14, ÜZÜLME14, BÜKLÜM13, BEZMEK12, ÜLEŞME12, ZEMBİL12, BEŞLİK11, BEZELİ11, EZİLME10, EŞİLME10, EKŞİME10, İZLEME10, İŞEMEK10, İŞLEME10, BİLMEK9, BİLEME9, KÜMELİ9, EBELİK8, EKİLME7, EMEKLİ7, KELİME7, MELİKE7


EKİLME


[isim]
  • Ekilmek işi

EMEKLİ


[sıfat]
  • Emek harcanarak elde edilen, zor, zahmetli
[isim]
  • Belirli bir süre çalıştıktan sonra kanunlar gereği işi ile ilgisi kesilerek kendisine aylık bağlanmış olan kimse, tekaüt

    Buraya gelenler hep asker emeklileridir. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emekli olmak
  • emekliye ayırmak (veya çıkarmak veya çıkartmak)
  • emekliye ayrılmak (veya çıkmak)
  • emekliye sevk etmek

Birleşik Kelimeler: emekli aylığı, emekli ikramiyesi, emekli maaşı, malulen emekli


KELİME (Kelime Kökeni: Arapça kelime)


[isim]
  • Anlamlı ses veya ses birliği, söz, sözcük, lügat

    Tayyare kelimesine alışan millet, uçak kelimesine de alışır. - Orhan Veli Kanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kelimeleri tartarak konuşmak
  • kelimenin tam anlamıyla

Birleşik Kelimeler: kelime cambazı, kelime hazinesi, kelimeişehadet, kelime kadrosu, kelime karışıklığı, kelime oyunu, kelime sıklığı, kelime türü, kelime vurgusu, kelimesi kelimesine, anahtar kelime, basit kelime, birleşik kelime, bitişik kelime, kesik kelime, kısaltmalı kelime, taklidî kelime, türemiş kelime, yalın kelime, olumsuzluk kelimesi


MELİKE (Kelime Kökeni: Arapça melike)


[isim] [eskimiş]
  • Kadın hükümdar

    Saba melikesi Belkıs da kendisine Yemen iklimlerinin en güzel atlarından hediyeler göndermişti. - Necip Fazıl Kısakürek

Birleşik Kelimeler: çayırmelikesi


EBELİK


[isim]
  • Ebe olma durumu

Birleşik Kelimeler: dil ebeliği, laf ebeliği, söz ebeliği


BİLMEK


[nesnesiz]
  • Bir şeyi anlamış veya öğrenmiş bulunmak

    Bunu bilmek içimi kederle dolduruyordu. - Adalet Ağaoğlu

[-i]
  • Bir bilim veya sanat dalında yeterli olmak

    Yani kısacası bu mükemmel dilimizi kimse bilmez, okumaz. - Burhan Felek

[-i]
  • Sorumlu tutmak

    Ben arkadaşını bilmem, seni bilirim.

[-i]
  • İşine gelmek, uygun bulmak

    Mal almasını bildi de parasını vermeyi mi bilmiyor?

[-i]
  • Saymak

    Teşekkürü borç bilirim.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bildiğinden şaşmamak (veya kalmamak)
  • bildiğini okumak
  • bildiğini yapmak
  • bildiğini yedi mahalle bilmez
  • bildim bileli
  • bilemedin (veya bilemediniz)
  • bilir bilmez
  • bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp
  • bilmem hangi (veya kaç veya kim veya nasıl veya ne)

Birleşik Kelimeler: yolbil, değerbilmez, iyilikbilmez, kadirbilmez


BİLEME


[isim]
  • Bilemek işi

    Gönül, daha birçoklarının bu enstitüde kabiliyetlerini bilemesini istiyor. - Haldun Taner


KÜMELİ


[sıfat]
  • Kümesi olan

EZİLME


[isim]
  • Ezilmek işi
[kimya]
  • Pigment ve dolgu maddesi gibi katı maddelerin bağlayıcı içinde bağdaşık olarak dağılması

EŞİLME


[isim]
  • Eşilmek işi

EKŞİME


[isim]
  • Ekşimek işi

İZLEME


[isim]
  • İzlemek işi, takip

    Töreni izlemeye gelenlerin bir kısmı bu iş için tutulmuş insanlardı. - Elif Şafak

Birleşik Kelimeler: ön izleme


İŞEMEK


[nesnesiz]
  • İdrar torbasında biriken sidiği dışarı atmak, çiş yapmak

İŞLEME


[isim]
  • İşlemek işi

    Mermeri peynir gibi yontar, onu müşterilerin zevkine göre işlemesini pek iyi bilirdi. - İsmail Hakkı Baltacıoğlu

[sıfat]
  • İnce ve süslü işlenmiş
[mecaz]
  • Herhangi bir konuyu ele alarak inceleme
[sinema]
  • Bir filmdeki gizli görüntüyü ortaya çıkarmak için gümüş bromürlü tabakanın laboratuvarda çeşitli kimyasal işlemlerden geçirilmesi

BEŞLİK


[sıfat]
  • Beşi bir arada olan

    Beşlik cezve.

[isim]
  • Beş birimden oluşan para

    On milyonu iki beşlik yapınız.

[isim] [eskimiş]
  • Beş para, beş kuruş veya beş lira değerinde olan akçe

Ata Sözleri ve Deyimler

  • beşlik simit gibi kurulmak

Birleşik Kelimeler: dokuzaltmışbeşlik, kırkbeşlik, otuzbeşlik, yedialtmışbeşlik, yirmi beşlik, yüzbeşlik