BÜYÜTEBİLME Harflerini İçeren 3 Harfli Kelimeler



BÜYÜTEBİLME harflerini içeren 3 harfli 26 kelime bulunuyor. 3 harfli BÜYÜTEBİLME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Büyütebilme ile başlayan 3 harfli kelimeler. İçinde Büyütebilme olan 3 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

BEY7, TÜY7, ÜTÜ7, ÜYE7, MEY6, MÜL6, TÜM6, YEM6, BİT5, BEL5, BET5, EBE5, İYE5, LEY5, LEB5, TÜL5, YEL5, LİM4, MİT4, MİL4, MET4, TİM4, TEM4, ETİ3, İLE3, TEL3


ETİ


[isim] [tarih]
  • Hitit

İLE


[bağlaç]
  • Kelimenin sonuna geldiğinde birliktelik, beraberlik, araç, neden veya durum anlatan cümleler yapmaya yarayan bir söz

    Çabuk bir süvari ile bana haber gönderiniz. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... ile beraber


TEL


[isim]
  • Türlü metallerden yapılmış, kopmaya karşı bir direnç gösteren ince uzun nesne

    Gelin teli. Telgraf teli.

[sıfat]
  • Bu nesneden yapılmış veya bu nesne biçiminde olan

    Tel kafes. Tel çivi.

[biyoloji]
  • Bazı organizmaların demet durumundaki oluşumunu meydana getiren ipçiklerin her biri, lif

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tel çekmek
  • teli kırmak
  • teller takmak
  • tel takınmak

Birleşik Kelimeler: tel cambazı, tel çivi, tel dikiş, tel dokuma, tel dolap, tel fırça, tel halat, tel kadayıf, tel kafes, telkâri, tel kurdu, tel küf, tel küflüce, tel örgü, tel şehriye, tel tel, tel zımba, dikenli tel, bam teli, elektrik teli, gelin teli, kafes teli, telgraf teli, ses telleri

[isim]
  • Telgraf

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tel çekmek

Birleşik Kelimeler: telyazı


LİM (Kelime Kökeni: Fransızca lime)


[isim]
  • Küçük limon

MİT (Kelime Kökeni: Fransızca mythe)


[isim]
  • Geleneksel olarak yayılan veya toplumun hayal gücü etkisiyle biçim değiştiren alegorik bir anlatımı olan halk hikâyesi, mitos
[mecaz]
  • Efsaneleşen kavram veya kişi

MİL (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Selin sürükleyip getirdiği çok küçük taneli çamurlaşmış kum ve toprak karışımı
[isim]
  • Türlü işlerde kullanılmak için yapılan ince ve uzun metal çubuk

Birleşik Kelimeler: eksantrik mili, kenet mili, krank mili

[isim] [matematik]
  • Karada 1609, denizde 1852 metre olarak kabul edilen bir uzaklık ölçü birimi

    Köprü ile Kadıköy arasındaki mesafenin kaç mil olduğunu bilmiyordum. - Ahmet Rasim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mil yapmak

Birleşik Kelimeler: deniz mili, hava mili, kara mili


MET (Kelime Kökeni: Arapça medd)


[isim] [coğrafya]
  • Kabarma

    Bir met zamanı gökyüzü kurşunla örtülü / Gördüm deniz dedikleri bin başlı ejderi - Yahya Kemal Beyatlı

Birleşik Kelimeler: metcezir

[isim]
  • Çelik çomak oyununda kullanılan değnek parçası

TİM (Kelime Kökeni: İngilizce team)


[isim] [askerlik]
  • Güvenlik güçlerinde belirli bir iş veya hizmeti başarabilecek güçteki en küçük birlik

    Silahlı bir tim çoktan yola çıkmıştır bile. - İnci Aral

Birleşik Kelimeler: vurucu tim


TEM (Kelime Kökeni: Fransızca thème)


[isim] [edebiyat]
  • Tema

BİT


[isim] [hayvan bilimi]
  • Yarım kanatlılar alt takımına giren, insan ve memeli hayvanların vücudunda asalak olarak yaşayan böcek, kehle (Pediculus)

    Baş biti. Vücut biti.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • biti kanlanmak
  • bit kadar

Birleşik Kelimeler: bit otu, bitpazarı, bityeniği, bit yeniği, kabuklu bit, ağaç biti, arı biti, asma biti, buğday biti, çiçek biti, ekin biti, fındık biti, fidan biti, kasık biti, su biti, tahta biti, tavuk biti, yaprak biti


BEL


[isim] [halk ağzında]
  • İşaret

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bel etmek

[isim] [anatomi]
  • İnsan bedeninde göğüsle karın, sırtla kalçalar arasında daralmış bölüm

    Kolum, boynundan beline doğru kayıyor. - Yusuf Ziya Ortaç

[anatomi]
  • Bu bölümün, sırtın altına rastlayan bölgesi

    Bel ağrısı.

[anatomi]
  • Hayvanlarda omuz başı ile sağrı arası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bel bağlamak
  • belden aşağı vurmak
  • beli açılmak
  • beli bükülmek
  • beli çökmek
  • belini bükmek
  • belini doğrultmak
  • belini kırmak
  • belini vermek
  • bel kırmak
  • bel vermek

Birleşik Kelimeler: bel ağrısı, bel bağı, bel evladı, bel fıtığı, belgevşekliği, bel kemeri, belkemiği, bel kemiği, bel kündesi, belsoğukluğu, beli bükük, yarı bel, yol bel, etek belde, elibelinde, eteği belinde, kantarı belinde

[isim] [fizyoloji]
  • Meni

Ata Sözleri ve Deyimler

  • beli gelmek
  • belinden gelmek

[isim]
  • Toprağı aktarmaya veya işlemeye yarayan, uzun saplı, ayakla basılacak yeri tahta, ucu sivri kürek veya çatal biçiminde bir tarım aracı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bel bellemek

Birleşik Kelimeler: çatal bel

[isim] [fizik]
  • Ses şiddetiyle ilgili birim

BET


[isim]
  • Beniz kelimesi ile birlikte, `yüz rengi` anlamında ikileme oluşturan bir söz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • beti benzi atmak (veya solmak veya uçmak veya kül kesilmek veya kireç kesilmek)
  • beti benzi kalmamak
  • beti bereketi kalmamak (veya kaçmak)


EBE


[isim]
  • Doğum işini yaptıran kadın

    Babam ebe bulmaya koştu. - Ayla Kutlu

[halk ağzında]
  • Büyükanne, nine

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ebe olmak

Birleşik Kelimeler: ebebulguru, ebegümeci, ebekuşağı, ebemkuşağı, körebe, dil ebesi, kumar ebesi, laf ebesi, lakırtı ebesi, oyun ebesi, söz ebesi


İYE


[isim]
  • Kendisinin olan bir şeyi, yasaya uygun olarak dilediği gibi kullanabilen kimse, sahip

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iyesi olmak


LEY (Kelime Kökeni: Rumence)


[isim]
  • Moldova ve Romanya'nın para birimi