BÜYÜKLÜK ile Oluşan Kelimeler (BÜYÜKLÜK Kelime Türetme)



BÜYÜKLÜK harflerinden oluşan 15 kelime bulunuyor. BÜYÜKLÜK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Büyüklük kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

8 Harfli Kelimeler

BÜYÜKLÜK18

6 Harfli Kelimeler

BÜYÜLÜ16, BÜKÜLÜ14, BÜKLÜK12, YÜKLÜK12

5 Harfli Kelimeler

BÜYÜK13, BÜKÜK11, YÜKLÜ11, YÜLÜK11

4 Harfli Kelimeler

BÜYÜ12, ÜLKÜ8

3 Harfli Kelimeler

BÜK7, YÜK7, KÜL5, LÜK5


KÜL


[isim]
  • Yanan şeylerden artakalan toz madde

    Ocağın külleri üstünde duran tenceredeki fasulyeyi bitirdiler. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kül bağlamak
  • kül etmek
  • kül gibi
  • kül olmak
  • kül ufak olmak
  • külünü savurmak
  • kül yemek (veya yutmak)

Birleşik Kelimeler: külbastı, kül çöreği, küldöken, külkedisi, kül rengi, kül tablası, külyutmaz, yosun külü

[isim] [eskimiş]
  • Bütün, tüm

    Bir asırdan beri şiirimizi bir kül olarak göz önüne getirince bu misal canlanmaz mı? - Yahya Kemal Beyatlı


LÜK (Kelime Kökeni: Farsça luk)


[isim] [eskimiş]
  • Boyacılıkta kullanılan Hint zamkı

Birleşik Kelimeler: lük boyası


BÜK


[isim]
  • Dönemeç

YÜK


[isim]
  • Araba, hayvan vb.nin taşıdığı şeylerin hepsi

    Çölde yük götüren vasıta develer, insan taşıyan vasıta hecinlerdir. - Falih Rıfkı Atay

[mecaz]
  • Birinin üzerine almak zorunda kaldığı ağır görev

    Ben bu yükün altına giremem. Bu yüke herkes katlanamaz.

[mecaz]
  • Tedirginlik veren şey, engel
[fizik]
  • Bir cismin yüzeyinde biriken elektrik miktarı
[tarih]
  • Yüz bin kuruşluk mal veya tutar

    Mademki öyledir, bir yük getirip satan herkes iki akçe versin. - Tarık Buğra

[halk ağzında]
  • Doğacak bebek
[eskimiş]
  • Yüklük

    Haydi şu yüke giriver!.. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yük altına girmek
  • yük olmak
  • yükte hafif pahada ağır
  • yükünü almak
  • yükünü çekmek
  • yükünü tutmak
  • yük vurmak

Birleşik Kelimeler: yük arabası, yük asansörü, yükçeker, yük gemisi, yük hayvanı, yük katarı, yük odası, yük treni, yük vagonu, aşırı yük, baz yük, dökme yük, kuru yük, serbest yük, deve yükü, kar yükü, rüzgâr yükü


ÜLKÜ


[isim]
  • Amaç edinilen, ulaşılmak istenen şey, ideal

    Millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek millî ülkümüzdür. - Atatürk

[felsefe]
  • Gerçekte olmayıp yalnız düşüncede tasarım biçiminde var olan, yalnızca düşünce ile kavranabilen şey, ideal

BÜKÜK


[sıfat]
  • Bükülmüş, eğilmiş olan

Birleşik Kelimeler: beli bükük, boynu bükük


YÜKLÜ


[sıfat]
  • Yükü olan, mahmul
[argo]
  • Çok sarhoş
[argo]
  • Paralı, varlıklı
[halk ağzında]
  • Gebe

Birleşik Kelimeler: dağarcığı yüklü


YÜLÜK


[sıfat] [halk ağzında]
  • Ustura ile kesilmiş (kıl)

BÜKLÜK


[isim]
  • Bük

    Çukurova'nın çok yeri büklük, çok yeri bataklık. - Yaşar Kemal


YÜKLÜK


[isim]
  • Evlerde yatak, yorgan gibi şeyleri koymaya yarayan yer veya büyük dolap, yük, yük odası

    Öbür yana dönüyor, kocaman bir yüklüğün kapısını açıyordum. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


BÜYÜ


[isim]
  • Tabiat kanunlarına aykırı sonuçlar elde etmek iddiasında olanların başvurdukları gizli işlem ve davranışlara verilen genel ad, afsun, efsun, sihir, füsun, bağı

    Akkız Ana, Hasan'a gönül vermenin bir büyü olduğunu, ne kadar anlatmışsa da kâr etmemiş. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]
  • Karşı durulamaz güçlü etki

    Ondan tüten görünmez bir büyünün içinde titriyorum. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • büyü bozmak
  • büyü bozulmak
  • büyüsüne kapılmak (veya tutulmak)
  • büyü yapmak


BÜYÜK


[sıfat]
  • Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), makro, küçük karşıtı

    Büyük ağaçların altında, gazinoya doğru gidiyoruz. - Yusuf Ziya Ortaç

[mecaz]
  • Önemli

    Ömrünün tek ve büyük oyunu bitmişti. - Tarık Buğra

[isim]
  • Büyük abdest
[isim] [mecaz]
  • Makam, rütbe, derece bakımından daha üst olan kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • büyük (söz) söylemek
  • büyük balık küçük balığı yutar
  • büyük başın derdi büyük olur
  • büyük gelmek
  • büyük görmek (veya bilmek veya tutmak)
  • büyük laf etmek
  • büyükle büyük, küçükle küçük olmak
  • büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öpmek
  • büyük lokma ye büyük söz söyleme
  • büyük oynamak
  • büyük sözüme tövbe!
  • büyükten büyüğe
  • büyük yemin etmek

Birleşik Kelimeler: büyük abdest, büyük aile, büyük amiral, büyükana, büyükanne, Büyükayı, büyükbaba, büyükbaş, büyük boy, büyük çember, büyük dalga, büyük defter, büyükelçi, büyük hanım, büyük harf, büyük kalori, büyük kan dolaşımı, büyük mağaza, büyük mevlit ayı, büyük orta, büyük önerme, büyük para, büyükpeder, büyük sesli uyumu, büyükşehir, büyük tansiyon, büyük terim, büyük tövbe ayı, büyük ünlü uyumu, ağzı büyük, burnu büyük, küçüklü büyüklü


BÜKÜLÜ


[sıfat]
  • Bükülmüş olan

BÜYÜLÜ


[sıfat]
  • Kendisine büyü yapılmış (kimse)
[mecaz]
  • Çok etkileyici

    Sen akşamlar kadar büyülü, sıcak / Rüyalarım kadar sade, güzeldin - Ahmet Hamdi Tanpınar


BÜYÜKLÜK


[isim]
  • Büyük olma durumu

    Bu büyüklük değil ancak mertçe bir davranıştır. - Nezihe Araz

[mecaz]
  • Büyüklere yaraşır bağışlayıcı davranış

Ata Sözleri ve Deyimler

  • büyüklük göstermek
  • büyüklük satmak
  • büyüklük sende kalsın
  • büyüklük taslamak

Birleşik Kelimeler: büyüklük hastalığı, ağzı büyüklük, burnu büyüklük, negatif büyüklük, sonlu büyüklük