BÖĞÜRTLENLİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



BÖĞÜRTLENLİK harflerini içeren 5 harfli 85 kelime bulunuyor. 5 harfli BÖĞÜRTLENLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BÖĞÜR22, ÖĞLEN18, ÖĞREK18, BÜĞET16, BÖLÜK15, BÖLÜT15, BELİĞ14, BÖLEN13, BÖREK13, KÜTÖR13, NÖBET13, ÖRTÜK13, ÖNLÜK13, LİKÖR11, ÖRNEK11, ÖTEKİ11, ÖNERİ11, TÖREN11, TÖREL11, BÜTEN9, BÜKEN9, RÜTBE9, TÜRBE9, BİTEK7, BİNER7, BİNEK7, BİLET7, BİLEK7, BELLİ7, BELKİ7, BELİT7, BELİK7, BENLİ7, BEKRİ7, BETİK7, BERİL7, EKÜRİ7, ERBİN7, İBRET7, KÜTLE7, KÜTİN7, KÜRİT7, KÜLLİ7, KÜLTE7, KEBİR7, LİBRE7, LÜNET7, NÜKTE7, TÜNEK7, TÜNEL7, TÜRKİ7, TÜREL7, TERBİ7, ÜLKER7, ÜNİTE7, ERKİN5, ERKLİ5, ERLİK5, ETKİN5, ETLİK5, ETNİK5, ELLİK5, İLKEL5, İLLET5, KİLER5, KİTLE5, KERTİ5, KELLİ5, LİRET5, LİNET5, LİKEN5, LİTRE5, NİKEL5, NİTEL5, TİRLE5, TİNER5, TİKEL5, TELLİ5, TELİN5, TERLİ5, TERKİ5, TEKLİ5, TEKİR5, TEKİN5, TEKİL5


ERKİN


[sıfat]
  • Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, serbest

ERKLİ


[sıfat]
  • Bir şeyi yapmaya, başarmaya gücü yeten, nüfuzlu, muktedir, kadir

ERLİK


[isim]
  • Erkeklik, yiğitlik
[askerlik]
  • Er olma durumu

ETKİN


[sıfat]
  • Hareketli, işleyen, çalışan, faal, aktif, dinamik
[felsefe]
  • Fiilde bulunan, etkinlik gösteren, edilgin karşıtı
[kimya]
  • Kimyasal tepkimelere katılma yatkınlığı gösteren (molekül, atom)

Birleşik Kelimeler: etkin okul, etkin öğretim, aşırı etkin, ışın etkin


ETLİK


[isim] [halk ağzında]
  • Kış için etinden kıyma, kavurma, pastırma ve sucuk yapılan semiz hayvan

ETNİK (Kelime Kökeni: Fransızca ethnique)


[sıfat] [toplum bilimi]
  • Kavimle ilgili, budunsal, kavmî

ELLİK


[isim] [halk ağzında]
  • Eldiven
[denizcilik]
  • Yelken dikenlerin kullandığı, madenî yüksüğü olan meşin eldiven

İLKEL


[sıfat]
  • İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, iptidai, primitif

    Tiyatro yönetimi ve sahne düzeni her bakımdan ilkel, çağın koşullarına uygun olarak bozuktu. - Metin And

[isim]
  • Özellikle XIV-XV. yüzyıllarda İtalyan ressamlarına, Orta Çağ sonlarında Avrupa ressamlarına verilen ad
[mecaz]
  • Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz
[felsefe]
  • Zaman bakımından en eski olan, iptidai, primitif

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilkel kalmak

Birleşik Kelimeler: ilkel memeliler, ilkel toplum


İLLET (Kelime Kökeni: Arapça ʿillet)


[isim]
  • Hastalık

    Ben şarlatan değilim, oğlum. Bu illetin devası bendedir. - Peyami Safa

[mecaz]
  • Hastalık derecesine varan alışkanlık

    Ya sayfa sayfa mektup yazmak illetine tutulmuş olanlara ne diyeyim? - Hüseyin Cahit Yalçın

[mecaz]
  • Bozukluk

    Bu radyonun bir illeti var.

[sıfat] [teklifsiz konuşmada]
  • Kızdıran, sinirlendiren (şey veya kimse)
[eskimiş] [felsefe]
  • Sebep

Ata Sözleri ve Deyimler

  • illet etmek
  • illet olmak

Birleşik Kelimeler: köstebek illeti


KİLER (Kelime Kökeni: Farsça kilār)


[isim]
  • Evlerde yiyecek, içecek ve erzakın saklandığı oda, ambar veya dolap

    Kileri kilitlemezdi, paraları meydanda dururdu. - Ömer Seyfettin


KİTLE (Kelime Kökeni: Arapça kutle)


[isim]
  • Bir yerde toplanmış, bir araya gelmiş insan topluluğu, kütle

    Kendimi bu acı ve acıklı kitlenin bir parçası gibi hissediyordum. - Halide Edip Adıvar

[tıp]
  • Kist

Birleşik Kelimeler: kitle haberleşmesi, kitle iletişimi, kitle turizmi, hedef kitle


KERTİ


[isim]
  • Kerte
[sıfat] [halk ağzında]
  • Bayat (ekmek, et)

KELLİ


[edat] [halk ağzında]
  • `Sonra` edatı gibi, çıkma durumundaki sözlerin ardı sıra geldiğinde birbirine bağladığı iki yargıdan birincisini zorlayıcı bir sebep olarak gösteren bir söz

    Sen meram ettikten kelli, tekeden süt çıkarırım, ağam! diyordu. - Halikarnas Balıkçısı


LİRET (Kelime Kökeni: Fransızca lirette)


[isim] [eskimiş]
  • İtalya'nın para birimi

LİNET (Kelime Kökeni: Arapça līnet)


[isim] [eskimiş]
  • İshal