BÖLÜŞTÜRÜVERME Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



BÖLÜŞTÜRÜVERME harflerini içeren 4 harfli 52 kelime bulunuyor. 4 harfli BÖLÜŞTÜRÜVERME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Bölüştürüverme ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Bölüştürüverme olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ÖVÜŞ21, ÖVME17, ÖRÜŞ15, ÖŞÜR15, ÖTÜŞ15, ÖLÜŞ15, BÖLÜ14, BÜVE14, ÖBÜR14, ÖRÜM13, ÖLÜM13, ÖMÜR13, BÖLE12, ETÜV12, ÖRTÜ12, REVÜ12, MEVT11, ÖRME11, ÖTME11, ÖLME11, ÜLÜŞ11, EVRE10, EVET10, ÖTRE10, ÖLET10, RÖLE10, TÖRE10, ÜŞME10, VERE10, BREŞ9, RÜŞT9, ÜLEŞ9, BRÜT8, EŞME8, MEŞE8, TÜLÜ8, MÜRT7, ÜTME7, ÜREM7, BERE6, EBET6, TÜRE6, ERME5, ETME5, EMET5, EMEL5, ELEM5, MERT5, ERTE4, ETER4, REEL4, TERE4


ETER (Kelime Kökeni: Fransızca éther)


[isim] [kimya]
  • Oksijenli asitlerin alkollerle birleşmesinden oluşan sıvılar

REEL (Kelime Kökeni: Fransızca réel)


[sıfat]
  • Gerçek

TERE (Kelime Kökeni: Farsça tere)


[isim] [bitki bilimi]
  • Turpgillerden, yaprakları salata olarak yenen baharlı bir bitki (Lepidium sativum)

Birleşik Kelimeler: çayır teresi, su teresi, yaban teresi


ERME


[isim]
  • Ermek işi

ETME


[isim]
  • Etmek işi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • etme bulma dünyası


EMET


[isim]
  • Kütahya iline bağlı ilçelerden biri

EMEL (Kelime Kökeni: Arapça emel)


[isim]
  • Gerçekleştirilmesi zamana bağlı istek

    Bu emele vasıl olmak için bütün gayretimi sarf edeceğim, elimden geleni yapacağım. - Etem İzzet Benice

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emel beslemek
  • emeline alet etmek


ELEM (Kelime Kökeni: Arapça elem)


[isim]
  • Acı, üzüntü, dert, keder

    Bu derdi huy edinenler elem çekmez. - Necip Fazıl Kısakürek


MERT (Kelime Kökeni: Farsça merd)


[sıfat]
  • Yiğit

    Merttir, yiğittir, yüreği de bileği de pektir. - Tarık Buğra

Birleşik Kelimeler: merdikıpti, civanmert


BERE


[isim]
  • Bir yere çarpma, incitme veya vurma sonucu vücudun herhangi bir yerinde oluşan çürük
[isim]
  • Yuvarlak, yassı ve sipersiz başlık

    Lacivert beresini sallayarak bir fırtına gibi içeriye girdi. - Abdülhak Şinasi Hisar


EBET (Kelime Kökeni: Arapça ebed)


[isim] [eskimiş]
  • Sonu olmayan gelecek zaman, sonsuzluk

    İşte bu, ezelden bilinmemiş, ebede kadar bilinmeyecektir. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birleşik Kelimeler: ezel ebet


TÜRE


[isim]
  • Adalet

MÜRT (Kelime Kökeni: Farsça murd)


[sıfat]
  • Ölmüş (hayvan)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mürt olmak


ÜTME


[isim]
  • Ütmek işi

ÜREM


[isim] [ekonomi]
  • Faiz, getiri