BULUNDURULMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



BULUNDURULMAK harflerini içeren 6 harfli 23 kelime bulunuyor. 6 harfli BULUNDURULMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BULDAN11, BURKMA10, BURMAK10, BUNMAK10, BUNLUK10, BULMAK10, DURMAK10, DULLUK10, KAMBUR10, MUNDAR10, MAKBUL10, BUNLAR9, BUKRAN9, KURBAN9, KURULU9, KURUMA9, KALBUR9, NALBUR9, RUMLUK9, ULUMAK9, ULULUK9, KUMRAL8, RULMAN8


KUMRAL


[isim]
  • Koyu sarı veya açık kestane rengi
[sıfat]
  • Teni ve saçları sarıya çalan açık buğday rengi olan(kimse)

    Ekrandaki Loretta, ince yapılı, uzun bacaklı, kumral, yeşil gözlüydü. - Elif Şafak


RULMAN (Kelime Kökeni: Fransızca roulement)


[isim]
  • Mekanik ve elektrikli sistemlerde kayma sürtünmesi yerine bir yuvarlanma sürtünmesi sağlayarak enerji kayıplarını azaltmak için yataklar ile muylular arasına yerleştirilen parça

BUNLAR


[zamir]
  • Bu zamirinin çokluk biçimi

    Bunlar, matbaada basılan ve dağıtımı yapılan dergilerdi artık. - Ayla Kutlu


BUKRAN (Kelime Kökeni: Arapça buḳrān)


[isim]
  • Saraçların kullandığı yün kırpıntısı

KURBAN (Kelime Kökeni: Arapça ḳurbān)


[isim] [din bilgisi]
  • Dinin buyruğunu veya bir adağı yerine getirmek için kesilen hayvan

    Yarım okka et, onun elinde bir kurban kadar bereketli. - Yusuf Ziya Ortaç

[ünlem] [halk ağzında]
  • İçtenliği belirten bir seslenme sözü

    Kurban! Nerede kaldın?

[mecaz]
  • Bir ülkü uğrunda feda edilen veya kendini feda eden kimse

    Hava kurbanları.

[mecaz]
  • Bir kazada veya felakette ölen kimse

    Vardar, her sene Üsküp'ten beş on kurban alan bir nehirdi. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]
  • Maddi ve manevi bakımdan felakete sürüklenmiş, insani değerlerini yitirmek zorunda kalmış veya bırakılmış kimse

    Benim gibi nice kızlar beyaz kadın ticaretinin kurbanı olmuşlardır. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kurban etmek
  • kurban gitmek
  • kurbanı olmak
  • kurban kesmek
  • kurban olayım!
  • kurban olmak
  • kurban vermek

Birleşik Kelimeler: Kurban Bayramı, kurban eti, can kurban, komplo kurbanı, vazife kurbanı


KURULU


[sıfat]
  • Kurulmuş olan, yerleşmiş, oturmuş

    Herkes kendini damlara, kurulu cibinliklerin içine atardı. - Burhan Günel

Birleşik Kelimeler: kurulu düzen


KURUMA


[isim]
  • Kurumak işi

    O zaman güneşe bakan bu güzelim çayırlara oturup kurumayı bekliyorduk. - Ayla Kutlu

[kimya]
  • Boyanın çözücüsünün buharlaşması veya bağlayıcısının kimyasal tepkime gibi çeşitli yollarla sert bir film oluşması

KALBUR (Kelime Kökeni: Arapça ġirbāl)


[isim]
  • Tahıl ve başka iri taneli maddeleri elemek için kullanılan büyük delikli veya seyrek telli elek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalbura çevirmek
  • kalbura dönmek
  • kalburdan geçirmek
  • kalbur gibi
  • kalburla su taşımak

Birleşik Kelimeler: kalburabastı, kalbur kemiği, kalburüstü, mısır kalburu


NALBUR (Kelime Kökeni: Arapça naʿl + Farsça -ber)


[isim] [eskimiş]
  • At nalı yapan demirci

RUMLUK


[isim]
  • Rum olma durumu

ULUMAK


[nesnesiz]
  • Köpek, kurt, çakal vb. hayvanlar uzun, iniltili, ağlar gibi bir ses çıkarmak

    Geceleyin çakallar etrafta dolaşır, ulurlardı. - Sait Faik Abasıyanık


ULULUK


[isim]
  • Büyüklük, büyük olma durumu, yücelik, izzet

BURKMA


[isim]
  • Burkmak işi

BURMAK


[-i]
  • Bir şeyi iki ucundan tutup ekseni etrafında ters yönlere çevirerek bükmek

    Bazı sıkı zamanlarda öyle olur ki sırtımdan çıkan gömleği elimde burup sıktığım zaman, tekneden çıkmış çamaşır gibi zırıl zırıl su akar. - Reşat Nuri Güntekin


BUNMAK


[nesnesiz] [halk ağzında]
  • Beğenmemek, azımsamak, küçümsemek