BULAŞIVERMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



BULAŞIVERMEK harflerini içeren 6 harfli 36 kelime bulunuyor. 6 harfli BULAŞIVERMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BULVAR15, VEBALI15, VURMAK14, KULVAR13, VARLIK13, VERMEK13, BAŞLIK12, LEVREK12, ULAŞIM12, KUŞMAR11, MEŞKUR11, MAŞRIK11, ŞURALI11, UŞAKLI11, AŞERME10, BURKMA10, BURALI10, BURMAK10, BULMAK10, KUŞLAR10, KAMBUR10, KAŞMER10, MEŞALE10, MAKBUL10, ŞARKLI10, URBALI10, BALKIR9, KUMALI9, KALBUR9, KAMBER9, LEŞKER9, MAKBER9, KURALI8, KUMRAL8, MAKULE8, REKLAM7


REKLAM (Kelime Kökeni: Fransızca réclame)


[isim]
  • Bir şeyi halka tanıtmak, beğendirmek ve böylelikle sürümünü sağlamak için denenen her türlü yol

    Şehirde canlı reklam dolaştırmak hiçbirimizin aklına gelmemişti. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • reklam etmek
  • reklam yapmak

Birleşik Kelimeler: reklam ajansı, reklam filmi, reklam kuşağı, reklam levhası, bilinçaltı reklam, gizli reklam, sanal reklam, tanıtıcı reklam


KURALI


[sıfat] [askerlik]
  • Kurasını çekmiş, askere gitmeyi bekleyen (asker)

    Seferberlik başladığı zaman dertli analar nafakasını yok pahasına tefecilere satıyor, kuralı çocuklarına yol parası yetiştiriyorlardı. - Ruşen Eşref Ünaydın


KUMRAL


[isim]
  • Koyu sarı veya açık kestane rengi
[sıfat]
  • Teni ve saçları sarıya çalan açık buğday rengi olan(kimse)

    Ekrandaki Loretta, ince yapılı, uzun bacaklı, kumral, yeşil gözlüydü. - Elif Şafak


MAKULE (Kelime Kökeni: Arapça maḳūle)


[isim] [eskimiş]
  • Çeşit
[felsefe] [mantık]
  • Ulam

BALKIR


[isim] [halk ağzında]
  • Parıltı

KUMALI


[sıfat]
  • Kuması olan

KALBUR (Kelime Kökeni: Arapça ġirbāl)


[isim]
  • Tahıl ve başka iri taneli maddeleri elemek için kullanılan büyük delikli veya seyrek telli elek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalbura çevirmek
  • kalbura dönmek
  • kalburdan geçirmek
  • kalbur gibi
  • kalburla su taşımak

Birleşik Kelimeler: kalburabastı, kalbur kemiği, kalburüstü, mısır kalburu


KAMBER (Kelime Kökeni: Arapça ḳanber)


[isim] [eskimiş]
  • Sadık köle

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kambersiz düğün olmaz


LEŞKER (Kelime Kökeni: Farsça leşker)


[isim] [eskimiş]
  • Asker

    Aldı gam leşkeri gönül şehrini. - Dertli


MAKBER (Kelime Kökeni: Arapça maḳber)


[isim] [eskimiş]
  • Mezar

    Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın / Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın - Mehmet Akif Ersoy


AŞERME


[isim]
  • Aşermek durumu

BURKMA


[isim]
  • Burkmak işi

BURALI


[isim]
  • Bu memleketli, bu yerin halkından olan kimse

    Siz buralıya benzemiyorsunuz. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: şuralı buralı


BURMAK


[-i]
  • Bir şeyi iki ucundan tutup ekseni etrafında ters yönlere çevirerek bükmek

    Bazı sıkı zamanlarda öyle olur ki sırtımdan çıkan gömleği elimde burup sıktığım zaman, tekneden çıkmış çamaşır gibi zırıl zırıl su akar. - Reşat Nuri Güntekin


BULMAK


[-i]
  • Arayarak veya aramadan bir şeyle, bir kimse ile karşılaşmak

    Kafam her an bir konu bulmak için binbir çeşit şeye müracaat ediyor. - Halide Edip Adıvar

[nesnesiz]
  • Cezaya uğramak

    Eden bulur.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bula bula bunu (onu veya bir şeyi veya birini) bulmak
  • buldukça bunar (veya bulmuş da bunuyor)
  • buldum bilemedim, bildim bulamadım
  • bulup buluşturmak

Birleşik Kelimeler: bultak, yolbul, yönbul, ara bulmak