Bul ile Başlayan 8 Harfli Kelimeler



BUL harfleri ile başlayan 8 harfli 19 kelime bulunuyor. Başında BUL olan 8 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "bul ile biten 8 harfli kelimeler. İçinde Bul olan 8 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

BULGURCU20, BULAŞICI19, BULGARCA18, BULGURSU18, BULVARLI18, BULGURLU17, BULGUSAL17, BULUTSUZ17, BULDOZER17, BULUNMAZ16, BULUŞMAK16, BULUTÇUK16, BULDURMA15, BULAŞMAK15, BULANCAK14, BULAŞKAN14, BULUNMAK13, BULATMAK12, BULANMAK12


BULATMAK


[-e] [-i]
  • Bulaştırmak

BULANMAK


[-e]
  • Bulama işine konu olmak, her yanı bir şeyle kaplanmak

    Parfüme bulanmış bir ter, boyalı suratlarından buharlaşıyor. - Attila İlhan

[nesnesiz]
  • Duruluğunu yitirmek

    Havuz bulandı.

[nesnesiz]
  • Parlaklığını ve açıklığını yitirmek

    Hava bulandı.

[nesnesiz]
  • Mide bulantısı olmak
[nesnesiz] [mecaz]
  • Karışmak

BULUNMAK


[nesnesiz]
  • Bulma işine konu olmak

    Yerde para bulundu.

[-de]
  • Herhangi bir durumda olmak

    Az sonra ikramda bulunmak için mutfaktan çıktığında, gençlerin avluda konuştuklarını gördü. - Ayşe Kulin

[-de]
  • Bir yerde olmak

    İçinde bulunduğumuz tarihte Osmanlı Devleti'nin temelleri çökmüş, ömrü tamam olmuştu. - Atatürk


BULANCAK


[isim]
  • Genellikle bulanık akan su
[isim]
  • Giresun iline bağlı ilçelerden biri

BULAŞKAN


[sıfat]
  • Bulaştığı yerden kolay temizlenemeyen, yapışkan
[mecaz]
  • Sataşma, kavga etme alışkanlığı olan

BULDURMA


[isim]
  • Buldurmak işi

BULAŞMAK


[nesnesiz]
  • Bir nesne, üzerine sürülen bir şey yüzünden kirlenmek

    Tabak bulaştı.

[-e]
  • İstenilmeyen bir madde bir şeye sürülmek

    Yüzüne gözüne yer yer kepek bulaşmıştı. - Sait Faik Abasıyanık

[-e]
  • Hastalık geçmek, sirayet etmek

    Çocuğa suçiçeği bulaşmış.

[-e]
  • Çatmak, sataşmak, tedirgin etmek

    Atiye'nin ters ters yüzüne bakmasına aldırmadan yerde bir dirseğinin üstüne uzanmış keyifle yatan Seyit'e bulaştı. - Lâtife Tekin

[-e]
  • İstemeden veya rastlantı sonucu bir işe karışmak

    Seninle hiç alakası olmayan bu işe bulaşmak istemiyorsun. - Ahmet Ümit


BULUNMAZ


[sıfat]
  • Eşsiz, nadir, kıymetli

    Konuşmamız boyunca bunun benim için bulunmaz fırsat olduğunu yineleyip durdu. - Ahmet Ümit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bulunmaz Bursa (veya Hint) kumaşı


BULUŞMAK


[nesnesiz] [-le]
  • Bir araya gelmek

    Arada sırada da olsa böyle buluşup konuşmak çok güzel oluyor, insanın çevreni genişliyor. - Tahsin Yücel

[-de]
  • Önceden belirlenmiş bir yer ve zamanda bir araya gelmek

    Ertesi gün yine pastacıda buluştular. - Peyami Safa


BULUTÇUK


[isim]
  • Küçük bulut

    Cam kırıklarına benzer, kesici, acıtıcı bulutçukların kayıp kayıp gittikleri bir gökyüzü. - Attila İlhan


BULGURLU


[isim] [şaka yollu]
  • `Bu kadar süslenmeye gerek yok`anlamındaki Bulgurlu'ya gelin mi gidecek deyiminde geçen bir söz
[sıfat]
  • Bulguru olan

Birleşik Kelimeler: bulgurlu köfte


BULGUSAL


[sıfat]
  • Bulguyla ilgili, bulguya ait

Birleşik Kelimeler: bulgusal yöntem


BULUTSUZ


[sıfat]
  • Bulutu bulunmayan, açık, berrak

    Burası ufukları geniş, seması bulutsuz, güneşi berrak bir yeşil saha idi. - Hüseyin Cahit Yalçın


BULDOZER (Kelime Kökeni: Fransızca bulldozer)


[isim]
  • Önündeki geniş bıçakla toprağı sıyırıp kaldıran, tekerlekli veya paletli bir yol makinesi

    Dördüncü günün sabahında, işçilerden hiçbiri buldozeri kullanmaya yanaşmıyordu artık. - Elif Şafak


BULGARCA


[isim]
  • Bulgar dili

    Türk yavrusu hıçkırıklarını zapt edemeyerek Türkçe, ben Bulgarca bilmem, dedi. - Yahya Kemal Beyatlı

[sıfat]
  • Bu dille yazılmış olan