BUHARLAŞIVERMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

---

Detaylı Arama

---

Harfler

Başında

Sonunda

İçinde

Harf Sayısı

Türkçe İngilizce Dil

Ara

BUHARLAŞIVERMEK harflerini içeren 5 harfli 229 kelime bulunuyor. 5 harfli BUHARLAŞIVERMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MAHIV₁₇, EVHAM₁₆, HAVLI₁₆, HAVLU₁₆, AHVAL₁₅, ERVAH₁₅, HELVA₁₅, HAVRA₁₅, KAHVE₁₅, LEVHA₁₅, ŞAVUL₁₅, VARIŞ₁₅, AVŞAR₁₄, BAVLI₁₄, BAVUL₁₄, HABEŞ₁₄, LAVAŞ₁₄, ŞEKVA₁₄, ŞAHIM₁₄, VAŞAK₁₄, HAŞIL₁₃, KIVAM₁₃, VURMA₁₃, VAKUM₁₃, VEBAL₁₃, AKVAM₁₂, BUHAR₁₂, EMVAL₁₂, KUVER₁₂, LAVUK₁₂, MEŞBU₁₂, MEVLA₁₂, MAVRA₁₂, MAVAL₁₂, ŞERHA₁₂, ŞEHLA₁₂, VERME₁₂, VEREM₁₂, VAKUR₁₂, VAKIA₁₂, VARMA₁₂, VELUR₁₂, AVLAK₁₁, AVARE₁₁, BARIŞ₁₁, BAKIŞ₁₁, BAHAR₁₁, BEŞME₁₁, BAŞLI₁₁, BEHRE₁₁, BEHER₁₁, EVRAK₁₁, EVLEK₁₁, EBLEH₁₁, HUMAR₁₁, HURMA₁₁, HAMUR₁₁, HABER₁₁, HARBE₁₁, HARIM₁₁, IHMAK₁₁, KRAVL₁₁, KAVAL₁₁, KEVEL₁₁, LARVA₁₁, MUHAL₁₁, MAHUR₁₁, REVAK₁₁, VARAK₁₁, VAKAR₁₁, AHMAK₁₀, AHKAM₁₀, ABRAŞ₁₀, AKBAŞ₁₀, BELEŞ₁₀, BEŞER₁₀, BAŞKA₁₀, BAŞAK₁₀, EHRAM₁₀, ERBAŞ₁₀, HIRKA₁₀, HELME₁₀, HURRA₁₀, HALUK₁₀, HAMAK₁₀, HAMAL₁₀, HAMEL₁₀, HAMLA₁₀, HAMLE₁₀, HAKEM₁₀, HAKLI₁₀, HARAM₁₀, HAREM₁₀, HARLI₁₀, KUMAŞ₁₀, KAMIŞ₁₀, KAHIR₁₀, KEMAH₁₀, KEMHA₁₀, MEŞRU₁₀, MAHAL₁₀, MAHRA₁₀, MEHLE₁₀, MEHEL₁₀, MAŞUK₁₀, ŞEBEK₁₀, AŞLIK₉, AŞMAK₉, AŞURE₉, AHLAK₉, ALKIŞ₉, ALMAŞ₉, AKŞAM₉, BIKMA₉, BURMA₉, BULMA₉, BAKIM₉, EŞLEM₉, EŞMEK₉, ELHAK₉, HERKE₉, HELAK₉, HELKE₉, HEREK₉, HALKA₉, HARAR₉, KIŞLA₉, KARHA₉, KARIŞ₉, KAŞLI₉, KARŞI₉, KALIŞ₉, KEHLE₉, MELEŞ₉, MAŞER₉, REŞME₉, RUMBA₉, RAHLE₉, ŞIRAK₉, ŞUARA₉, ŞAMAR₉, ŞAKUL₉, ŞARKI₉, ABALI₈, AMBAR₈, AMBER₈, BURAK₈, BULAK₈, BUKLE₈, BAREM₈, BALKI₈, BALIK₈, BAKMA₈, BAKIR₈, BAKAM₈, EŞKAL₈, EŞLEK₈, KAŞAR₈, KABUL₈, KIRBA₈, KIBLE₈, KELEŞ₈, LAMBA₈, RUBLE₈, ŞELEK₈, ŞALAK₈, ŞEKER₈, ŞEKEL₈, ABLAK₇, ALKIM₇, AKABE₇, BARAK₇, BARKA₇, BALAR₇, BAKLA₇, BELEK₇, BEKAR₇, ERBAA₇, IRMAK₇, IRAMA₇, KURAM₇, KURMA₇, KUMAR₇, KUMLA₇, KALIM₇, KIRMA₇, KILMA₇, MIRRA₇, MUARE₇, MAKUL₇, MARUL₇, RAKIM₇, ULAMA₇, ULEMA₇, ALMAK₆, AMELE₆, ALARM₆, ERMEK₆, EKLEM₆, ELMEK₆, EMARE₆, EMLAK₆, KURAL₆, KREMA₆, KAMER₆, KARLI₆, KARMA₆, KALEM₆, KALMA₆, KEREM₆, KEMAL₆, KEMER₆, KEMRE₆, KELAM₆, KELEM₆, MARKE₆, MARKA₆, MARAL₆, MALAK₆, MELEK₆, MEREK₆, MERAK₆, RAMAK₆, RAKAM₆, REMEL₆, UKALA₆, EKLER₅, KARAR₅, KELER₅

• İçi krema ile doldurulmuş bir pasta türü

• Bir iş veya sorun hakkında düşünülerek verilen kesin yargı

  Bu kararı söyleyen sesin tesiri gözlerimizi yaşla doldurdu. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

• Herhangi bir durum için tartışılarak verilen kesin yargı, hüküm

  Yargıç kararı.

• Türk müziğinde, taksim yaparken ana makama dönüş

Ata Sözleri ve Deyimler

• karara bağlamak
• karara kalmak
• karar almak
• karar altına almak
• karara varmak
• karar bulmak
• kararında bırakmak
• karar kılmak
• karar vermek

Birleşik Kelimeler: kararname, bir karar, kavlükarar, nihai karar, orta karar, tashihikarar, ara kararı, arama kararı, gıyap kararı, görevsizlik kararı, göz kararı, hakem kararı, mahkeme kararı, takipsizlik kararı

• Köpek balıkları takımının kelergiller familyasından, ılık ve tropik denizlerde yaşayan, uzunluğu 1,5 metre kadar olan, bir defada 20 yavru doğuran bir tür balık, keler balığı (Rhina squatina)

Birleşik Kelimeler: keler balığı, kaya keleri, su keleri

• Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak

  Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. - Necati Cumalı

• Satın almak

• Ele geçirmek, fethetmek

  Fakat aldıkları yerlerin ahalisini Türkleştiremediklerinden bu büyüklük onların zayıf düşmelerine sebep olmuş. - Ömer Seyfettin

• Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak

  Çocuğu okuldan aldı.

• İçine sığmak

  Bu kavanoz iki kilo bal alır. Bu salon bin kişi alır.

• Kabul etmek

• Kendine ulaştırılmak, iletilmek

  Mektup almak. Haber almak.

• İçeri sızmak, içine çekmek

  Gemi su alıyor. Fotoğraf makinesi ışık almış, film yanmış.

• Erkek, kadınla evlenmek

  O sırada aldığı kadının babasının birçok yardımını görmüştü. - Memduh Şevket Esendal

• Sürükleyip götürmek

  Öküzü sel aldı, harmanı yel aldı.

• Kazanmak, elde etmek

• Zararlı, tehlikeli bir şeye uğramak

  Soğuk almak. Ceza almak.

• Bürümek, sarmak, kaplamak

  Burayı kötü bir koku aldı, durulamaz hâle geldi.

• Kısaltmak, eksiltmek

  Ceketin boyundan almak.

• Yolmak, koparmak

  Kaş almak.

• İçeri girmesini sağlamak

  Sevdiği delikanlıyı gece evine almış. - Necati Cumalı

• Tat veya koku duymak

  Sigaradan hiç tat alamaz oldum. Burnu iyi koku alır.

• Örtmek, koymak

  Paltosunu sırtına aldı.

• Yol gitmek, mesafe katetmek

  O yolu bir saatte alırsınız.

• Çalmak

  Cebimden saatimi almışlar.

• Motor çalışması için gerekli olan elektrik veya yakıttan yararlanır duruma gelmek

  Savcı yardımcısı gaza bastı, motor almadı. Bir daha bastı, yine almadı. - Haldun Taner

• Göreve, işe başlatmak

  Yeni bir kapıcı aldı.

• Görevden, işten çekmek

• Başlamak

  Üsküdar'a gider iken aldı da bir yağmur - Halk türküsü

• İçecek veya sigara içmek

  Tadına bakmak için bir yudum aldım.

• Yutmak, kullanmak

  İlaç almak.

• Kazanç sağlamak

  Bir pantolondan beş yüz lira alıyorlar.

Ata Sözleri ve Deyimler

• al (veya alın) ...
• alaşağı etmek
• al aşağı vur yukarı
• al benden de o kadar
• al birini, vur ötekine (veya birine)
• aldı
• aldığı abdest ürküttüğü kurbağaya değmemek
• aldı sazı eline
• al gülüm ver gülüm
• alıp başını gitmek
• alıp götürmek
• alıp satmaz görünmek
• alıp sattığı olmamak
• alıp vereceği olmamak
• alıp verememek
• alıp vermek
• alıp yürümek
• al kaşağıyı gir ahıra, yarası olan gocunur (veya gocunsun)
• almadan vermek Allah'a mahsus
• almadığın hayvanın kuyruğunu tutma
• al malın iyisini, çekme kaygısını
• alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste
• al sana bir ... daha
• al takke ver külah

Birleşik Kelimeler: pürüzalır, esir almaca, soluk almadan, açığa almak, satın almak, akılalmaz, çakaralmaz

• Gündelikle çalışan işçi

  Tuğla harmanındaki ameleler etrafı aradılar. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: amele pazarı, amele taburu, amele yanığı, tanzifat amelesi

• Bir uyarıyı, bir tehlikeyi bildirmek için verilen işaret

Ata Sözleri ve Deyimler

• alarma geçmek

• Erişmek

  Nereden geldiğini anlamadığı bir ataklığa ermişti. - Necati Cumalı

• İnsan veya bitki büyüyüp gelişmek, yetişmek

• Ürün olgunlaşmak

  Arpalar erdi de gelin, girdik yolmaya - Halk türküsü

• Kendini Tanrı yoluna vermiş kimse insanüstü kutsal bir aşamaya erişmek

Ata Sözleri ve Deyimler

• erdiğine erer, ermediğine taş atar

Birleşik Kelimeler: aşermek

• Vücut kemiklerinin uç uca veya kenar kenara gelip birleştiği yer, mafsal

Birleşik Kelimeler: eklem bacaklılar, omuz eklemi

• Elektronik posta

• Belirti, iz, ipucu

  Fakat hepsinin yüzünde korku ve endişe emarelerini ayan beyan görmüştüm. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

• Ev, arsa, bahçe vb. taşınamayan mal ve mülklerin ortak adı, taşınmazlar, gayrimenkul

  Eline geçen serveti emlake yatırıyordu. - Ercüment Ekrem Talu

Birleşik Kelimeler: emlak bürosu, emlak kredisi, emlak vergisi

• Bir sanata, bir bilime, bir düşünce ve davranış sistemine temel olan, yön veren ilke, nizam

  Dil bilgisi kuralları.

Birleşik Kelimeler: kural dışı, kurala aykırı, üç birlik kuralı, görgü kuralları, yazım kuralları

• Bir tür yumurtalı süt tatlısı

• Ay

Birleşik Kelimeler: kamer balığı

• Üstünde kar bulunan

  Baş pınarın karlı suyun içelim / Gurbet kalesini tezce geçelim - Halk türküsü

• Kârı olan, kazançlı

  Şimdi ayrıntılara girmeyelim. Kitapta yazılanlara inanmak, inanmamaktan çok daha kârlıdır. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: kârlı iş