BUDAYIVERME Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



BUDAYIVERME harflerini içeren 4 harfli 46 kelime bulunuyor. 4 harfli BUDAYIVERME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Budayıverme ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Budayıverme olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

YIVA13, YUVA13, DEVE12, DEVA12, VEYA12, VEDA12, VEBA12, VADE12, YAVE12, EVRE10, REVA10, VERE10, DUBA9, DAYI9, ADIM8, BADE8, DUMA8, DAYE8, UYMA8, UMDE8, YUMA8, AYRI7, ADEM7, BURA7, BARI7, DRAM7, DARU7, DARI7, DEME7, EBRU7, EMAY7, RUBA7, URAY7, URBA7, YEME7, YARI7, BERE6, DERE6, EYER6, EDER6, RUAM6, REYE6, UMRE6, UMAR6, ERME5, MERA5


ERME


[isim]
  • Ermek işi

MERA (Kelime Kökeni: Arapça merʿā)


[isim] [coğrafya]
  • Otlak

    Yağmurun altında çobanıyla beraber meraya çıktı, birdenbire şaşırdı. - Ömer Seyfettin

Birleşik Kelimeler: mera bitkileri, mutlak mera, besi merası, dağ merası


BERE


[isim]
  • Bir yere çarpma, incitme veya vurma sonucu vücudun herhangi bir yerinde oluşan çürük
[isim]
  • Yuvarlak, yassı ve sipersiz başlık

    Lacivert beresini sallayarak bir fırtına gibi içeriye girdi. - Abdülhak Şinasi Hisar


DERE


[isim] [coğrafya]
  • Genellikle yazın kuruyan küçük akarsu

    Bu ensiz tahta köprü altında ince dere. - Enis Behiç Koryürek

[coğrafya]
  • İki dağ arasındaki uzun çukur

Ata Sözleri ve Deyimler

  • derede tarla sel için, tepede harman yel için
  • dereyi geçerken at değiştirilmez
  • dereyi görmeden paçaları sıvamak

Birleşik Kelimeler: derebeyi, dereotu, dere tepe, dere yatağı, kuru dere


EYER


[isim]
  • Binek hayvanlarının sırtına konulan, oturmaya yarayan nesne

    Gözlerini eyerin kuburluklarıyla atın doru boynunda hasıl olan gölgeli çizgiye dikmişti. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eyer boşaltmak
  • eyere de gelir semere de
  • eyeri boş kalmak
  • eyer kapatmak (veya kapamak)
  • eyer vurmak

Birleşik Kelimeler: eyer kaltağı, eyer kaşı


EDER


[isim]
  • Fiyat, paha, değer

    Bu kitabın ederi ne kadar?


RUAM (Kelime Kökeni: Arapça ruʿām)


[isim] [eskimiş] [hayvan bilimi]
  • Sakağı

REYE (Kelime Kökeni: Fransızca rayé)


[sıfat]
  • Çizgili çubuklu çizgileri olan (kumaş)

    Fenerliler, sarı lacivert reye fanila giymişler. - Haldun Taner


UMRE (Kelime Kökeni: Arapça ʿumre)


[isim]
  • Hac mevsimi dışında Kâbe'yi ve Mekke'nin öbür kutsal yerlerini ziyaret etme

UMAR


[isim]
  • Çare

AYRI


[sıfat]
  • Başka, başka türlü

    Sonraları herkes kondusuna ayrı bir işaret koydu. - Lâtife Tekin

[zarf]
  • Yalnız, tek başına

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ayrı baş çekmek
  • ayrı düşmek
  • ayrı eve çıkmak
  • ayrı seçi yapmak
  • ayrı tutmak

Birleşik Kelimeler: ayrı ayrı, ayrı basım, ayrı cinsten, ayrı gayrı, ayrı çanak yapraklılar, ayrı taç yapraklılar


ADEM (Kelime Kökeni: Arapça ʿadem)


[isim] [eskimiş]
  • Yokluk

    Ne civarda bir köy var ne bir evin hayali / Sonun ademdir, diyor insana yolun hâli - Faruk Nafiz Çamlıbel

Birleşik Kelimeler: ademimerkeziyet

[isim]
  • Dinî inanışlara göre dünya üzerindeki ilk insan, Âdem Baba

Birleşik Kelimeler: Âdem Baba

[isim]
  • İnsan, insanoğlu, adam

Birleşik Kelimeler: âdembaba, âdemelması, âdem evladı, âdemoğlu, beniâdem


BURA


[isim]
  • Bu yer

    En solda yarım ay biçiminde soyunma odaları ve duşlar bulunurdu ve burayı erkek çocuklar kullanırdı. - Ayla Kutlu


BARI


[isim] [halk ağzında]
  • Çit

DRAM (Kelime Kökeni: Fransızca drame)


[isim] [tiyatro]
  • Sahnede oynanmak için yazılmış oyun, drama
[mecaz]
  • Acıklı olay

    İhtiyarın ve umumiyetle insanın dramı nedir, bilir misiniz? - Burhan Felek