BRAHMANİZM Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



BRAHMANİZM harflerini içeren 5 harfli 52 kelime bulunuyor. 5 harfli BRAHMANİZM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MİZAH13, AHRAZ12, HAZAN12, HAZAR12, HAZİN12, HİZAN12, İZHAR12, İHRAZ12, İHZAR12, ZAHİR12, BAHAİ11, BAHRİ11, BAHİR11, BAHAR11, HAMAM11, HARBİ11, İHBAR11, BİZAR10, BİRAZ10, BANAZ10, BARİZ10, HARAM10, HARİM10, İBRAZ10, İHRAM10, MAHRA10, MAHİR10, RAHİM10, AZMAN9, AZAMİ9, MİRZA9, MİZAN9, MARİZ9, MARAZ9, NİZAM9, NAMAZ9, ZAMİR9, ZAMAN9, ARİZA8, ARAZİ8, AMBAR8, BANMA8, NAZİR8, NAZAR8, RANZA8, ARABİ7, ABANİ7, AMMAN7, BARAN7, MİMAR7, ARAMİ6, MANİA6


ARAMİ (Kelime Kökeni: Arapça ārāmī)


[isim]
  • MÖ 11-8. yüzyıllarda Mezopotamya'da yaşamış bir halk

MÂNİA (Kelime Kökeni: Arapça māniʿa)


[isim]
  • Engel

    Üst üste yığılmış kum torbaları, düşmana karşı duvarlardan sonra ikinci bir mânia teşkil ediyor. - Hamdullah Suphi Tanrıöver


ARABİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿarabī)


[isim]
  • Arapça
[sıfat]
  • Araplarla ilgili, Araplara özgü olan

Birleşik Kelimeler: zamkıarabi


ABANİ


[isim]
  • Genellikle sarık, bohça, kundak ve yorgan yüzü yapımında kullanılan, zemini beyaz, üzerinde safran renginde nakışlar bulunan ipek kumaş

    Bursa abanisi.

[sıfat]
  • Bu kumaştan yapılmış

    Yalnız sarı cübbeli, abani sarıklı, peykede bağdaş kurmuş bir cüce vardı ki onu tanımadı. - Halide Edip Adıvar


BARAN (Kelime Kökeni: Farsça bārān)


[isim] [eskimiş]
  • Yağmur

MİMAR (Kelime Kökeni: Arapça miʿmār)


[isim]
  • Yapıların planını hazırlayıp bunların gerçekleşmesini sağlayan kimse

    Binanın mimarını da bulsanız bu sualinize cevap vermez. - Halit Fahri Ozansoy

Birleşik Kelimeler: mimarbaşı, iç mimar


ARİZA (Kelime Kökeni: Arapça ʿarīża)


[isim] [eskimiş]
  • Yüksek bir makama sunulan mektup veya dilekçe

ARAZİ (Kelime Kökeni: Arapça arāżī)


[isim] [coğrafya]
  • Yeryüzü parçası, yerey, toprak

    Kurulan heyet şehrin arka tepelerinde kondu kurulacak uygun bir arazi bulma işiyle görevlendirildi. - Lâtife Tekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arazi açmak
  • arazi olmak
  • araziye uymak

Birleşik Kelimeler: arazi aracı, arazi otomobili, arazi taraması, arazi yarışı, vakıf arazisi


AMBAR (Kelime Kökeni: Farsça anbār)


[isim]
  • Genellikle tahıl saklanan yer

    Asker ambarlarında buğday var. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]
  • Genellikle tahılın çok üretildiği yer, bölge

    Buğday ambarımız Konya.

[mimarlık]
  • Kum, çakıl vb. yapı malzemesini ölçmekte kullanılan ve her yanı çoğunlukla 75 santimetre olan küp ölçek

    Şu dört yüz elli dört kuruş, iki ambar kum. - Halit Fahri Ozansoy

[ticaret]
  • Eşya taşıma işleri yapan kurum veya ortaklık

Birleşik Kelimeler: ambar memuru, ambarda kurutma, kırkambar, tahıl ambarı


BANMA


[isim]
  • Banmak işi

NAZİR (Kelime Kökeni: Arapça naẓīr)


[sıfat] [eskimiş]
  • Benzer, eş, örnek

NAZAR (Kelime Kökeni: Arapça naẓar)


[isim]
  • Belli kimselerde bulunduğuna inanılan, kıskançlık veya hayranlıkla bakıldığında insanlara, eve, mala mülke hatta cansız nesnelere kötülük verdiğine inanılan uğursuzluk, göz
[eskimiş]
  • Bakış, bakma, göz atma

    İlk nazarda mağrur, azametli tesirini veriyor. - Sermet Muhtar Alus

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... nazarıyla bakmak
  • nazara gelmek
  • nazar değmek
  • nazarı değmek

Birleşik Kelimeler: nazar boncuğu, nazarıdikkat, nazarıitibar, noktainazar, sarfınazar


RANZA (Kelime Kökeni: İtalyanca rancio)


[isim]
  • Gemi, tren, kışla, yatılı okul vb. yerlerde üst üste yapılan yatak yeri

AZMAN


[sıfat]
  • Aşırı gelişmiş
[isim]
  • Kerestelik tomruk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... azmanı

Birleşik Kelimeler: azmankaya, istavrit azmanı


AZAMİ (Kelime Kökeni: Arapça aʿẓamī)


[sıfat]
  • En çok, en üst, en büyük, en yüksek (derece, nicelik), maksimum, maksimal

    Ben azami derecede haşarı ve uçarı bir çocuktum. - Yahya Kemal Beyatlı

[matematik]
  • Maksimum