BOĞUMLU ile Oluşan Kelimeler (BOĞUMLU Kelime Türetme)



BOĞUMLU harflerinden oluşan 16 kelime bulunuyor. BOĞUMLU kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Boğumlu kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

7 Harfli Kelimeler

BOĞUMLU20

5 Harfli Kelimeler

BOĞUM17

4 Harfli Kelimeler

BUĞU15, OĞUL13, BOLU8, BLUM8, ULUM7

3 Harfli Kelimeler

LOĞ11, BOM7, BOL6, BUL6, UMU6, ULU5

2 Harfli Kelimeler

BU5, OM4, OL3


OL


[sıfat] [eskimiş]
  • O gösterme sıfatı

    Dedi gördüm ol habibin anasın - Süleyman Çelebi

[zamir]
  • O gösterme zamiri

OM


[isim]
  • Kemiklerin toparlak ucu
[isim] [fizik]
  • Elektrikte iletkenin direnç birimi

ULU


[sıfat]
  • Erdemleri bakımından çok büyük, yüce

    Aile uluları arasında buna bir çare bulmak için dertleşmeler olur. - Reşat Nuri Güntekin


BU


[sıfat]
  • Yerde, zamanda veya söz zincirinde en yakın olanı gösteren bir söz

    Hiçbiri bu çocukların eline su dökemez. - Ahmet Ümit

[zamir]
  • En yakında bulunan bir varlığı veya biraz önce anılan bir şeyi işaret yolu ile belirtmek için kullanılan bir söz

    Oysa bizi bekleyen yaşam bu değildi. - Reha Mağden

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bu abdestle daha çok namaz kılınır
  • bu denli
  • bu kadar
  • bu kadar kusur kadı kızında da bulunur
  • bu minval üzere
  • buna değdi (idi) buna değmedi (idi) demek
  • bunda bir iş var
  • bundan
  • bundan iyisi can sağlığı
  • bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!
  • bu sıcağa kar mı dayanır?
  • bu yana

Birleşik Kelimeler: bu açıdan, bu arada, bu bakımdan, bu cümleden, bu gidişle, bu gözle, bu haysiyetle, bu kabîl, bu meyanda, bu sefer, bu takdirde, bu takım, bu türlü, bu yönden, bu yüzden, bununla beraber, bununla birlikte, işbu, o bu, şu bu


BOL


[sıfat]
  • İçine girecek şeyin boyutlarından daha büyük veya geniş olan, dar karşıtı

    Bol zamanıma yetişti de ben onu böyle şımarık büyüttüm. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bol doğramak

Birleşik Kelimeler: bol bol, bol bolamat, bol bulamaç, bol kepçe, bol keseden, bol paça, eli bol, gönlü bol

[isim]
  • Özel bir cam içinde likör, şarap, meyve ve maden suyu karıştırılarak hazırlanan içki

BUL


[isim]
  • Yalnız iki geniş yüzü testere ile düzeltilmiş tahta

UMU


[isim]
  • Umut, istek, arzu

ULUM (Kelime Kökeni: Arapça ʿulūm)


[isim] [eskimiş]
  • Bilimler, ilimler

BOM


[isim]
  • İskambil kâğıdıyla oynanan bir tür oyun

    Akşamları Atpazarı'na bakan Altındiş'in kahvesinde bom oynarken gelir, omuz başımda durur, beni seyrederdi. - Sait Faik Abasıyanık


BOLU


[isim]
  • Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

BLUM (Kelime Kökeni: Fransızca blum)


[isim]
  • Bir iskambil oyunu türü

LOĞ


[isim] [halk ağzında]
  • Yollarda, tarlalarda toprağı ezmek veya toprak damlı evlerin üstündeki killi toprağı sert bir katman durumuna getirmek için dam üzerinde yuvarlanan, silindir biçimindeki ağır taş, yuvgu, yuvak

OĞUL


[isim]
  • Erkek evlat, mahdum

    Bir emrihak vaki olduğu zaman yerimize oğullarımız geçecek. - Feridun Fazıl Tülbentçi

[ünlem]
  • Yaşlı kimselerin genç erkeklere söylediği bir seslenme sözü

    Bu su onu da devirir oğul! - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • oğul çıkarmak
  • oğul vermek

Birleşik Kelimeler: oğul balı, oğul otu, oğul uşak, oğul oğul, sütoğul, üvey oğul, âdemoğlu, amca oğlu, çapanoğlu, dayı oğlu, eloğlu, emmi oğlu, eşekoğlueşek, hala oğlu, hayvanoğluhayvan, herifçioğlu, hıyaroğluhıyar, hinoğlu, insanoğlu, itoğluit, kişioğlu, köpekoğlu, köpoğlu, köroğlu, kuloğlu, ölmezoğlu, sultanoğlu, uyaroğlu


BUĞU


[isim]
  • Su buharı

    Döşeme, suyun cızırtılarla soğuttuğu ağır bir taş gibi buğu içindeydi. - Yaşar Nabi Nayır

Birleşik Kelimeler: buğuevi, buğu kebabı, buğusu üstünde


BOĞUM


[isim]
  • Boğulmuş, sıkılmış yer
[anatomi]
  • İnce damarların veya sinirlerin yumak gibi toplandığı yer

    Lenf boğumları. Sinir boğumları.

Birleşik Kelimeler: boğum boğum