BOĞAZLAYIVERMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler



BOĞAZLAYIVERMEK harflerini içeren 7 harfli 63 kelime bulunuyor. 7 harfli BOĞAZLAYIVERMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BOĞAZLI21, BOĞALIK18, BAĞIRMA18, LEVAZIM18, VIZLAMA18, YOĞALMA18, BAVLIMA17, AYVALIK16, AĞRIMAK16, BEYAZLI15, KIVRAMA15, KOVLAMA15, KAVALYE15, VIRLAMA15, VARILMA15, BOZALIK14, BOZARIK14, BOZARMA14, BOZLAMA14, VARAKLI14, VAKARLI14, YAKAMOZ14, YAZILMA14, ZIBARMA14, AYAZLIK13, AKVAREL13, ALAVERE13, BOYAMAK13, BOYLAMA13, BAYILMA13, KARAVEL13, KIZARMA12, KAZILMA12, MOZALAK12, MARAZLI12, YALABIK12, ZIRLAMA12, ZORLAMA12, AYIRMAK11, AYILMAK11, AYRILMA11, BOKLAMA11, BOLARMA11, BALKIMA11, BAKILMA11, BIRAKMA11, KAYIRMA11, MAYALIK11, OYLAMAK11, YIRLAMA11, YOKLAMA11, YAMALIK11, YAKILMA11, YARILMA11, AROMALI10, AKAMBER10, KAMELYA10, KARYOLA10, KREMALI9, KARILMA9, MARKALI9, MERAKLI9, RAKAMLI9


KREMALI


[sıfat]
  • Kreması olan

    Kremalı pasta.


KARILMA


[isim]
  • Karılmak işi

MARKALI


[sıfat]
  • Markası olan

MERAKLI


[sıfat]
  • Her şeyi anlamak ve bilmek isteyen, araştırıcı, mütecessis

    Başımı kaldırınca Mustafa'nın meraklı gözleriyle karşılaşıyorum. - Ahmet Ümit

[halk ağzında]
  • Kaygılı

    O meraklı bir kadındır, patırtı çekemez.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... meraklısı (olmak)


RAKAMLI


[sıfat]
  • Rakamı olan, içinde rakam bulunan

    Üç rakamlı sayı.


AROMALI


[sıfat]
  • Hoş kokulu, aromatik

AKAMBER (Kelime Kökeni: Türkçe ak + Arapça ʿanber)


[isim]
  • Özellikle amber balığının bağırsaklarından çıkarılan, kül renginde, yapışkan, bükülgen ve misk gibi kokusu olan bir taş

KAMELYA (Kelime Kökeni: Fransızca camélia)


[isim] [bitki bilimi]
  • Çaygillerden, büyük, beyaz, pembe veya kırmızı renkte çiçekler açan, dayanıklı yapraklı bir bitki, Japon gülü, Çin gülü (Camellia japonica)

KARYOLA (Kelime Kökeni: İtalyanca carriola)


[isim]
  • Üzerine yatak konulup yatılan tahta veya metal ev eşyası

    Babam karyolasında arkası üstü, upuzun yatıyordu. - Yusuf Ziya Ortaç


AYIRMAK


[-e] [-i]
  • Bölmek

    Elmayı dörde ayırmak.

[-e] [-den]
  • Bir bütünden bir parçayı herhangi bir amaçla bir tarafa koymak, saklamak

    Çocuklara pastadan biraz ayırdım.

[-den]
  • Birbirinden uzaklaştırmak
[-i]
  • Nitelik değişikliğini anlamak, fark etmek
[-e] [-den]
  • Seçmek

    Günün fıkralarından bu kitaba ayırdıklarım pek azdır. - Falih Rıfkı Atay

[-i] [-den]
  • İki veya daha çok kimse arasındaki anlaşmayı, uzlaşmayı bozmak

    Karıyı kocasından ayırmak.

[-i] [-den]
  • Farklı davranmak, fark gözetmek

    Çocuklarımın hepsini aynı derecede severim, onları hiç birbirinden ayırır mıyım?


AYILMAK


[nesnesiz]
  • Sarhoşluk, baygınlık vb. bir durumdan kurtulmak, kendine gelmek
[mecaz]
  • Aklı başına gelip gerçeği görmek

    Ayıldı ve Avrupa haşmetinin tesirini silkeledi üzerinden. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ayılıp bayılmak


AYRILMA


[isim]
  • Ayrılmak işi
[fizik]
  • Bir biçmeden geçen beyaz ışığın türlü renklerde görünmesi

Birleşik Kelimeler: ayrılma durumu


BOKLAMA


[isim]
  • Boklamak işi

BOLARMA


[isim]
  • Bolarmak işi veya durumu

BALKIMA


[isim]
  • Balkımak işi