BOZGUNCU ile Oluşan Kelimeler (BOZGUNCU Kelime Türetme)



BOZGUNCU harflerinden oluşan 15 kelime bulunuyor. BOZGUNCU kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Bozguncu kelimesinin anlamı nedir? Bozguncu ile başlayan kelimeler. İçinde bozguncu olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

8 Harfli Kelimeler

BOZGUNCU23

6 Harfli Kelimeler

BOZGUN17, BOZUCU17

5 Harfli Kelimeler

BUZCU15

4 Harfli Kelimeler

UCUZ12, UNCU9, UZUN9

3 Harfli Kelimeler

BOZ9, BUZ9, UZO8, BUN6

2 Harfli Kelimeler

UZ6, BU5, ON3, UN3


ON


[isim]
  • Dokuzdan sonra gelen sayının adı
[sıfat]
  • Dokuzdan bir artık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • on defa (veya kere)
  • on parmağı boğazında olmak
  • on parmağında on hüner (veya marifet) olmak
  • on parmağında on kara

Birleşik Kelimeler: onaltılık, on ayaklılar, onbaşı, onbeşli, on binlerce, on binlik, onbiraylık, on birli, ondörtlük, onikiparmak bağırsağı, onikitelli, on milyonluk, on para, onsekiz, beşon, ayın on dördü


UN


[isim]
  • Öğütülerek toz durumuna getirilmiş tahıl ve başka besin maddeleri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • un ufak etmek
  • un ufak olmak
  • ununu elemek, eleğini asmak

Birleşik Kelimeler: un çorbası, un helvası, esmer un, has un, özlü un, balık unu, buğday unu, et unu, galeta unu, kan unu, mısır unu, pirinç unu, soya unu, yulaf unu


BU


[sıfat]
  • Yerde, zamanda veya söz zincirinde en yakın olanı gösteren bir söz

    Hiçbiri bu çocukların eline su dökemez. - Ahmet Ümit

[zamir]
  • En yakında bulunan bir varlığı veya biraz önce anılan bir şeyi işaret yolu ile belirtmek için kullanılan bir söz

    Oysa bizi bekleyen yaşam bu değildi. - Reha Mağden

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bu abdestle daha çok namaz kılınır
  • bu denli
  • bu kadar
  • bu kadar kusur kadı kızında da bulunur
  • bu minval üzere
  • buna değdi (idi) buna değmedi (idi) demek
  • bunda bir iş var
  • bundan
  • bundan iyisi can sağlığı
  • bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!
  • bu sıcağa kar mı dayanır?
  • bu yana

Birleşik Kelimeler: bu açıdan, bu arada, bu bakımdan, bu cümleden, bu gidişle, bu gözle, bu haysiyetle, bu kabîl, bu meyanda, bu sefer, bu takdirde, bu takım, bu türlü, bu yönden, bu yüzden, bununla beraber, bununla birlikte, işbu, o bu, şu bu


BUN


[isim]
  • Sıkıntı

    Soluğunu kesen acı, göğsünü sıkıştıran bun sancılarına benzemiyordu. - Attila İlhan


UZ


[sıfat]
  • İyi, güzel

Birleşik Kelimeler: eli uz

[zarf]
  • Masallarda az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik tekerlemesinde `uzak` anlamında kullanılan bir söz

Birleşik Kelimeler: uzgören, uzgörür, uz iletişim


UZO (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Yunan rakısı

UNCU


[isim]
  • Un satan kimse

UZUN


[sıfat]
  • İki ucu arasında fazla uzaklık olan, maksi, kısa karşıtı
[zarf]
  • Ayrıntılı olarak, derinlemesine

    Uzun düşündüğünü unuttuğu ve düşüncelerinin yönünü kaybettiği bir anda yemeğe çağırdılar. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • uzun etmek
  • uzun kulaktan haber almak
  • uzun lafın (veya sözün) kısası
  • uzun oturmak

Birleşik Kelimeler: uzun araç, uzun atlama, uzun bacaklılar, uzun boylu, uzunçalar, uzun çizgi, uzun dalga, uzun diş, uzuneşek, uzun etek, uzun far, uzun hava, uzun hayvan, uzun hece, uzun hikâye, uzun kafalı, uzun kulaklı, uzunkuyruk, uzun levrek, uzun ömürlü, uzun öykü, uzun sesli, uzun uzadıya, uzun uzun, uzun ünlü, uzun vadeli, uzun vokal, uzun yol sürücüsü, uzun yol şoförü, dili uzun, eli uzun, kolu uzun


BOZ


[isim]
  • Açık toprak rengi
[sıfat]
  • Bu renklerde olan
[sıfat]
  • Açılmamış, sürülmemiş (toprak)

Birleşik Kelimeler: bozayı, bozbakkal, boz bulanık, bozdoğan, bozgeven, boz madde, bozördek, boz yel, bozyürük


BUZ


[isim]
  • Donarak katı duruma gelmiş su

    Hep kar yağmıştı, her yer buzdu. - Tarık Dursun K.

[sıfat] [mecaz]
  • Çok soğuk bir etki uyandıran (şey veya kimse)

    Bu romanın neresini beğendiniz? Buz!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • buz bağlamak
  • buz gibi
  • buz gibi soğumak
  • buz kesilmek
  • buz kesmek
  • buzlar çözülmek
  • buz tutmak
  • buz üstüne yazı yazmak

Birleşik Kelimeler: buzçözer, buz dağı, buz dansı, buz demiri, buzdolabı, buz duvarı, buzhane, buz hokeyi, buz ışığı, buz kalıbı, buz kayığı, buzkıran, buz pateni, buz serabı, buz sisi, buz torbası, buz yalağı, deniz buzu


UCUZ


[sıfat]
  • Fiyatı yüksek olmayan, pahası az, düşük fiyatlı, pahalı karşıtı

    Geceleri tiyatroların önünde saatlerce bekleyerek ucuz yerlere yerleşirdik, sevdiğimiz piyesleri seyrederdik. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]
  • Az emekle elde edilen

    Biletçi teşekkür etmekten, ben de bu kadar ucuz teşekkür toplamaktan kurtulduk. - Burhan Felek

[mecaz]
  • Bayağı

    Bu gerçeği dile getirenleri felaket habercisi diye nitelemek ancak ve sadece ucuz politikacı ağzına yakışır. - Aydın Boysan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ucuza çıkmak
  • ucuza gitmek
  • ucuza kapatmak
  • ucuz alan, pahalı alır
  • ucuz atlatmak (veya kurtulmak)
  • ucuzdur vardır illeti, pahalıdır vardır hikmeti
  • ucuz etin yahnisi yavan (veya tatsız) olur
  • ucuz pahalı dememek

Birleşik Kelimeler: ucuz halkçılık, bedavadan ucuz, sudan ucuz


BUZCU


[isim]
  • Buz satan kimse

BOZGUN


[isim]
  • Bir toplulukta karşılıklı güvenin bozulması ile beliren karışıklık
[askerlik]
  • Yenilgi

    Büyük bozgundan sonra Şam istasyonunda bırakmaya mecbur olduğumuz en son vagonun bile içi mecidiye dolu idi. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]
  • Bozulmuş, dağılmış

    Bozgun ordu.

[sıfat]
  • Morali bozulmuş, çökmüş, yılgın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bozguna uğramak (veya vermek)


BOZGUNCU


[sıfat]
  • Bozgunluk yaratan (kimse, güç vb.)

    Adamların kendilerini birer hafiye, birer bozguncu ve baltalayıcı gibi yetiştirmekten başka dertleri yok. - Tarık Buğra