BOYNUZLUGİLLER Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



BOYNUZLUGİLLER harflerini içeren 5 harfli 69 kelime bulunuyor. 5 harfli BOYNUZLUGİLLER kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BEZGİ14, ZORGU14, BURGU13, BULGU13, GRİZU13, UYGUR13, UYGUN13, ZİGON13, BUZLU12, BUZUL12, BEYZİ12, EZGİN12, GENİZ12, GERİZ12, BİZON11, BİLGE11, BUYUR11, BOYUN11, BOYLU11, BRONZ11, BENGİ11, BELGİ11, OLGUN11, YENGİ11, YERGİ11, ZEBUR11, ZEBUN11, BEZİR10, BENİZ10, GORİL10, ZORUN10, ZORLU10, ZEYİL10, BİYEL9, BİREY9, BİLYE9, BURUN9, BUNLU9, BEYİN9, ERGİN9, ELGİN9, GELİR9, GİREN9, GELİN9, İZOLE9, LİZOL9, YOLLU9, BİRUN8, ERZİN8, NEZİR8, OLURU8, REZİL8, REYON8, RUBLE8, ZELİL8, BİNER7, BELLİ7, BENLİ7, BERİL7, ERBİN7, LİBRE7, LEYLİ7, NURLU7, YELİN7, YELLİ7, YENLİ7, YERLİ7, EROİN6, OLEİN6


EROİN (Kelime Kökeni: Fransızca héroïne)


[isim]
  • Morfinden kimyasal yolla elde edilen uyuşturucu bir madde

    Ama kısa süre sonra üzerinde eroinle ele geçmiş. - Ahmet Ümit


OLEİN (Kelime Kökeni: Fransızca oléine)


[isim] [kimya]
  • Sıvı yağlarda ve margarinlerde bulunan oleik asidin bir esteri

BİNER


[sıfat]
  • Bin sayısının üleştirme sayı sıfatı

BELLİ


[sıfat]
  • Beli olan

    Hani sen benim gibi ince belli sarışınları severdin? - Nezihe Araz

Birleşik Kelimeler: karınca belli

[sıfat]
  • Bilinmedik bir yanı olmayan, malum

    Hâlimiz, vaktimiz sizce belli. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • belli etmek
  • belli olmak

Birleşik Kelimeler: belli başlı, belli belirsiz


BENLİ


[sıfat]
  • Ben (I) bulunan

    Tılsımı çözmek için kadının sırtı benli olmalı imiş. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: püskürme benli


BERİL (Kelime Kökeni: Fransızca béryl)


[isim] [mineraloji]
  • Doğada altıgen billurlar durumunda bulunan, saydam, çoğu yeşil renkli berilyum ve alüminyum silikat

ERBİN (Kelime Kökeni: Fransızca erbine)


[isim] [kimya]
  • Erbiyum oksit (Er2O3) veya erbiyum hidroksit, Er(OH)2

LİBRE (Kelime Kökeni: İtalyanca libbra)


[isim] [eskimiş]
  • Yarım kilogramlık bir ağırlık ölçü birimi

LEYLİ (Kelime Kökeni: Arapça leylī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Yatılı

    Orada Amerikan mektebine leyli verdi. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: leyli meccani


NURLU


[sıfat]
  • Aydınlık, ışıklı, parlak

    Mehtap bize bir nurlu avize gibi gelirdi. - Abdülhak Şinasi Hisar

[mecaz]
  • Saygı uyandıran

YELİN


[isim] [halk ağzında]
  • İnek, manda, koyun vb. hayvanlarda memenin süt toplanan bölümü

YELLİ


[sıfat]
  • Yeli çok olan, rüzgârlı

    Yelli bir tepe.

[mecaz]
  • İşveli, fıkırdak

YENLİ


[sıfat]
  • Yenleri olan

    Geniş yenli gömlek.


YERLİ


[sıfat]
  • Taşınamayan, başka yere götürülemeyen

    Yerli dolap. Yerli sedir.

Birleşik Kelimeler: yerli dolap, yerli malı, yerli yerinde, yerli yerine, yerli yersiz, baba yerli


BİRUN (Kelime Kökeni: Farsça bīrūn)


[isim] [tarih]
  • Osmanlı sarayında Harem dairesinin ve Enderun'un dışında kalan bölüm