BOYAYIVERME Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



BOYAYIVERME harflerini içeren 4 harfli 30 kelime bulunuyor. 4 harfli BOYAYIVERME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Boyayıverme ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Boyayıverme olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

YIVA13, OVMA12, VEYA12, VEBA12, YAVE12, AVRO11, EVRE10, REVA10, VERE10, BOYA9, BROM8, MAYO8, OYMA8, YOMA8, AYRI7, BORA7, BARI7, BARO7, EMAY7, ORYA7, ROBA7, YEME7, YARI7, AMOR6, BERE6, EYER6, REYE6, ROMA6, ERME5, MERA5


ERME


[isim]
  • Ermek işi

MERA (Kelime Kökeni: Arapça merʿā)


[isim] [coğrafya]
  • Otlak

    Yağmurun altında çobanıyla beraber meraya çıktı, birdenbire şaşırdı. - Ömer Seyfettin

Birleşik Kelimeler: mera bitkileri, mutlak mera, besi merası, dağ merası


AMOR (Kelime Kökeni: Fransızca amour)


[isim]
  • Aşk

    Kadınlarla münasebetlerine amil olan şey hakiki amor değil, çevirmek istediği bazı entrikalardır. - Hüseyin Rahmi Gürpınar


BERE


[isim]
  • Bir yere çarpma, incitme veya vurma sonucu vücudun herhangi bir yerinde oluşan çürük
[isim]
  • Yuvarlak, yassı ve sipersiz başlık

    Lacivert beresini sallayarak bir fırtına gibi içeriye girdi. - Abdülhak Şinasi Hisar


EYER


[isim]
  • Binek hayvanlarının sırtına konulan, oturmaya yarayan nesne

    Gözlerini eyerin kuburluklarıyla atın doru boynunda hasıl olan gölgeli çizgiye dikmişti. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eyer boşaltmak
  • eyere de gelir semere de
  • eyeri boş kalmak
  • eyer kapatmak (veya kapamak)
  • eyer vurmak

Birleşik Kelimeler: eyer kaltağı, eyer kaşı


REYE (Kelime Kökeni: Fransızca rayé)


[sıfat]
  • Çizgili çubuklu çizgileri olan (kumaş)

    Fenerliler, sarı lacivert reye fanila giymişler. - Haldun Taner


AYRI


[sıfat]
  • Başka, başka türlü

    Sonraları herkes kondusuna ayrı bir işaret koydu. - Lâtife Tekin

[zarf]
  • Yalnız, tek başına

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ayrı baş çekmek
  • ayrı düşmek
  • ayrı eve çıkmak
  • ayrı seçi yapmak
  • ayrı tutmak

Birleşik Kelimeler: ayrı ayrı, ayrı basım, ayrı cinsten, ayrı gayrı, ayrı çanak yapraklılar, ayrı taç yapraklılar


BORA (Kelime Kökeni: İtalyanca borea)


[isim]
  • Genellikle arkasından yağmur getiren sert rüzgâr

    Boraların savurduğu karla siyah sakalı savrulup beyazlanırken bile şemsiye ve palto gibi şeyler kullanmazdı. - İbrahim Alâeddin Gövsa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bora gibi


BARI


[isim] [halk ağzında]
  • Çit

BARO (Kelime Kökeni: Fransızca barreau)


[isim]
  • Bir şehir veya bir bölge avukatlarının bağlı oldukları meslek kuruluşu

Birleşik Kelimeler: baro başkanı


EMAY (Kelime Kökeni: Fransızca émail)


[isim]
  • Bazı maddeleri korumak, belirli bir parlaklık kazandırmak veya boyamak için kullanılan, saydam veya donuk cama benzeyen cila

ORYA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Karo

ROBA (Kelime Kökeni: İtalyanca roba)


[isim]
  • Bir giyeceğin göğüsle omuz arasında kalan bölümüne eklenen parça

YEME


[isim]
  • Yemek işi

    Aliş'e de buyur ettiler, ekmek, peynir ve üzümden ibaret yemeklerini yemeye koyuldular. - Halikarnas Balıkçısı

Birleşik Kelimeler: yeme içme


YARI


[sıfat]
  • Bir bütünü oluşturan iki eşit parçadan her biri, nısıf
[isim]
  • Devre arası

    Birinci yarıda dört gol attık.

[zarf]
  • Gereğinden az, tam olmayarak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yarıda kalmak
  • yarı yolda bırakmak

Birleşik Kelimeler: yarı açık cezaevi, yarı ağır sıklet, yarı alan, yarı asalak, yarı başkalaşma, yarı başkanlık, yarı bel, yarı belgesel, yarı buçuk, yarıçap, yarı final, yarı finalist, yarı gece, yarı geçirgen, yarı göçebe, yarı gölge, yarı hücre, yarı iletken, yarı karanlık, yarı kurak, yarı kübik, yarı küre, yarı mamul, yarı orta sıklet, yarı otomatik, yarı resmî, yarı saha, yarı sanayileşme, yarı saydam, yarı son, yarı yarıya, yarıyıl, ikinci yarı, ilk yarı, iri yarı, ana yarısı, baba yarısı, gece yarısı