BOYATIVERME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



BOYATIVERME harflerini içeren 5 harfli 48 kelime bulunuyor. 5 harfli BOYATIVERME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Boyatıverme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Boyatıverme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

BRAVO14, MEYVE14, YAVER13, MEVTA12, TAVIR12, VERME12, VEREM12, VARTO12, AVRET11, EVRAT11, BOYAR10, BAYRI10, BAYIR10, AYRIM9, OMBRA9, YOMRA9, YORMA9, YARIM9, YATIM9, AYRIT8, AMBER8, BORAT8, BAREM8, EYTAM8, EMAYE8, MABET8, ORTAY8, RABIT8, TORBA8, YETME8, YERME8, YATIR8, ARTIM7, BARET7, BERAT7, BETER7, METRO7, MARTI7, ORTAM7, TOMAR7, TIMAR7, TARIM7, TEBER7, YETER7, EMARE6, METRE6, MERET6, TERME6


EMARE (Kelime Kökeni: Arapça emāre)


[isim] [eskimiş]
  • Belirti, iz, ipucu

    Fakat hepsinin yüzünde korku ve endişe emarelerini ayan beyan görmüştüm. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


METRE (Kelime Kökeni: Fransızca mètre)


[isim] [matematik]
  • Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, 100 cm'lik temel uzunluk ölçüsü birimi

    İskenderun Körfezi'ne sekiz yüz metre yukarıdan bakıyordum. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: metrekare, metreküp, metre sistemi, akselerometre, alkalimetre, alkolmetre, altimetre, ampermetre, anemometre, areometre, asidimetre, azotometre, barometre, bolometre, çelik metre, dansimetre, debimetre, dekametre, densimetre, desimetre, dilatometre, dinamometre, elektrodinamometre, elektrometre, fotometre, füzyometre, galvanometre, gazometre, grafometre, gramsantimetre, grizumetre, hektometre, hidrometre, higrometre, interferometre, kalorimetre, kilogrammetre, kilometre, klinometre, kolorimetre, kronometre, lüksmetre, manometre, manyetometre, mikrometre, milimetre, minimetre, odyometre, oleometre, ozonometre, ödyometre, parametre, parkmetre, pedometre, piknometre, pirometre, plüviyometre, polarimetre, radyometre, sakarimetre, sakkarometre, santimetre, sülfürimetre, şerit metre, takeometre, takimetre, takometre, taksimetre, tansiyometre, telefonometre, telemetre, termometre, voltametre, voltmetre


MERET (Kelime Kökeni: Arapça mārid)


[isim]
  • Sıkıntı veren, hoşlanılmayan şeyler veya kimseler için kullanılan sövgü sözü

    Ben de öyle söyledim. Bırakalım artık şu meredi, dedim. - Ahmet Ümit

[sıfat] [halk ağzında]
  • Uğursuz

TERME (Kelime Kökeni: Farsça terme)


[isim] [halk ağzında]
  • Bir tür yaban turpu
[isim]
  • Samsun iline bağlı ilçelerden biri

ARTIM


[isim] [halk ağzında]
  • Artış

BARET (Kelime Kökeni: Fransızca barrette)


[isim]
  • Küçük takke, papaz takkesi

BERAT (Kelime Kökeni: Arapça berāt)


[isim]
  • Bir buluştan, bir haktan yararlanmak için devletçe verilen belge, patent
[tarih]
  • Osmanlı Devleti'nde bir göreve atanan, aylık bağlanan, san, nişan veya ayrıcalık verilen kimseler için çıkarılan padişah buyruğu

Birleşik Kelimeler: ihtira beratı


BETER (Kelime Kökeni: Farsça bedter)


[sıfat]
  • Daha kötü, çok kötü

    Çöller, Yemen ellerinden beter imiş. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • beter etmek
  • beterin beteri var

Birleşik Kelimeler: besbeter, beş beter


METRO (Kelime Kökeni: Fransızca métro)


[isim]
  • Büyükşehirlerde semtler arasında işleyen, ulaşımı yerin altında sağlayan tren, yer altı treni

    Sizler de bir parça himmet edersiniz, Boğaz Köprüsü'nün, metroların kurulduğu bugünlerde, bizim dev harita da sıraya girer belki. - Bedri Rahmi Eyuboğlu


MARTI (Kelime Kökeni: İtalyanca martin)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Martıgillerden, çoğu beyaz renkte, eti yenmez, yüzücü, perde ayaklı deniz kuşlarının ortak adı (Larus)

    Martıların ve askerlerin oranın en sadık nöbetçileri olduğunu her geçişimde gördüm. - Asaf Halet Çelebi

Birleşik Kelimeler: küçük martı


ORTAM


[isim]
  • Canlı bir varlığın içinde bulunduğu doğal veya maddi şartların bütünü

    Şu dehşet ortamının altında koskoca bir yalnızlar dünyası yatıyor. - Adalet Ağaoğlu

[mecaz]
  • Bir kimsenin veya bir insan topluluğunun yaşayışını etkileyen ruhsal, toplumsal ve kültürel etkilerin bütünü

    Sanat ortamı. Çalışma ortamı.

[ruh bilimi]
  • Nesnel ve toplumsal yönlerle bazen kişinin iç dünyasını da kapsayan yakın çevre, vasat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ortama ayak uydurmak
  • ortama uymak
  • ortam yaratmak

Birleşik Kelimeler: çoklu ortam, ekolojik ortam, iletişim ortamı, kültür ortamı, veri ortamı


TOMAR (Kelime Kökeni: Arapça ṭūmār)


[isim]
  • Dürülerek boru biçimi verilmiş deriler veya kâğıtlar
[askerlik]
  • Topun içini silmekte kullanılan, ucu fırçalı çubuk

Birleşik Kelimeler: tomar tomar, bir tomar


TIMAR (Kelime Kökeni: Farsça tīmār)


[isim]
  • Binek hayvanlarının kıllarını, derisini temizleme

    Tımar tam bir saat sürüyor, yarım saat hayvanın bir tarafı, yarım saat öbür yanı. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tımar etmek

Birleşik Kelimeler: tımarhane, deve tımarı

[isim] [tarih]
  • Anadolu Selçukluları ve Osmanlılarda, belirli görev ve hizmet karşılığında kişilere verilen, yıllık geliri 3.000-20.000 akçe olan toprak

TARIM


[isim]
  • Bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, kalite ve verimlerinin yükseltilmesi, uygun koşullarda korunması, işlenip değerlendirilmesi ve pazarlanması, ziraat, kültür

Birleşik Kelimeler: tarım coğrafyası, ekolojik tarım, kuru tarım, organik tarım, sulu tarım


TEBER (Kelime Kökeni: Farsça teber)


[isim] [eskimiş]
  • Balta