Bon ile Başlayan Kelimeler



BON ile başlayan 28 kelime bulunuyor. Başında BON olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Bon ile biten kelimeler. İçinde bon olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

BONKÖRLEŞEBİLME30

12 Harfli Kelimeler

BONKÖRLEŞMEK25, BONCUKLAŞMAK23, BONCUKLANMAK20

11 Harfli Kelimeler

BONKÖRLEŞME24, BONCUKÇULUK23, BONBONCULUK22, BONCUKLANIŞ22, BONCUKLAŞMA22, BONSERVİSLİ22, BONCUKLANMA19

10 Harfli Kelimeler

BONFİLELİK19

9 Harfli Kelimeler

BONCUKSUZ21, BONSERVİS20, BONKÖRLÜK20, BONCUKLUK17

8 Harfli Kelimeler

BONKÖRCE20, BONCUKÇU19, BONBONCU18, BONCUKLU16, BONMARŞE15

7 Harfli Kelimeler

BONFİLE16

6 Harfli Kelimeler

BONJUR19, BONKÖR15, BONCUK13, BONBON12

4 Harfli Kelimeler

BONO8, BONE7


BONE (Kelime Kökeni: Fransızca bonnet)


[isim]
  • Düz veya kıvrımlı her çeşit yumuşak kumaş vb. maddeden yapılan başlık

BONO (Kelime Kökeni: İtalyanca buono)


[isim] [hukuk]
  • Belirli bir sürenin sonunda, belirli bir paranın, belirli bir kimseye ödeneceğini belirten senet, emre muharrer senet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bono kırdırmak
  • bono vermek

Birleşik Kelimeler: açık bono, ara bono, hazine bonosu, tasarruf bonosu


BONBON (Kelime Kökeni: Fransızca bonbon)


[isim]
  • Şerbet içinde kaynatılarak üzeri şekerle kaplanmış meyve

    Geri dönüp yediği bonbonların jelatinlerini topladı. - Elif Şafak

Birleşik Kelimeler: bonbon şekeri


BONCUK


[isim]
  • Cam, taş, sedef, tahta, plastik vb. maddelerden yapılan, ortası delik, çoğu yuvarlak ve renkli süs tanesi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • boncuk gibi

Birleşik Kelimeler: boncuk boncuk, boncuk fasulye, boncuk mavisi, boncuk tutkalı, cıncık boncuk, incik boncuk, mavi boncuk, göz boncuğu, katır boncuğu, nazar boncuğu, sayı boncuğu, uğur boncuğu


BONMARŞE (Kelime Kökeni: Fransızca bon marché)


[isim]
  • İçinde her türlü giyim, süs eşyası oyuncak vb. satılan büyük mağaza

BONKÖR (Kelime Kökeni: Fransızca bon coeur)


[sıfat]
  • İyi yürekli

BONCUKLU


[sıfat]
  • Boncuğu olan, boncukla süslenmiş

    Boncuklu kapıyı şıkırdatarak eczaneye girdi. - Attila İlhan


BONFİLE (Kelime Kökeni: Fransızca bon filet)


[isim]
  • Kasaplık hayvanlarda bel kemiğinin iki yanında bulunan ve yumuşaklığı dolayısıyla beğenilen et bölümü

BONCUKLUK


[sıfat]
  • Boncuk olmaya elverişli olan

BONBONCU


[isim]
  • Bonbon yapan veya satan kimse

BONCUKLANMA


[isim]
  • Boncuklanmak işi

BONFİLELİK


[sıfat]
  • Bonfile yapmaya elverişli (et)

BONCUKÇU


[isim]
  • Boncuk yapan veya satan kimse

BONJUR (Kelime Kökeni: Fransızca bonjour)


[ünlem]
  • Günaydın, merhaba

    Adam, odadan içeri bir fırtına gibi girdi, bonjur, dedi. - Nazım Hikmet

[isim] [eskimiş]
  • Uzun siyah ceketle, çizgili pantolondan oluşan erkek giysisi

    Milâs'ın en iyi terzisine yaptırdığım bonjurumu giyerek memurlar arasına katılıyor, yaşlı başlı insanlardan ... akran muamelesi görüyorum. - Reşat Nuri Güntekin


BONCUKLANMAK


[nesnesiz]
  • Boncuk biçiminde taneler oluşmak

    Alnı ter damlalarıyla boncuklandı. - Halikarnas Balıkçısı