BODURLAŞMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



BODURLAŞMAK harflerini içeren 6 harfli 58 kelime bulunuyor. 6 harfli BODURLAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BAŞODA14, DOLMUŞ14, BOŞLUK13, BOŞAMA13, BODRUM13, BUDAMA12, BULDOK12, BAŞROL12, BAŞMAL12, BAŞMAK12, KOLDAŞ12, OLUŞMA12, ŞURADA12, ABORDA11, BURADA11, BUDALA11, BULADA11, BARKOD11, DOKUMA11, DUBARA11, KUŞMAR11, MAŞUKA11, OKŞAMA11, ULAŞMA11, BURKMA10, BURMAK10, BAMAKO10, BULMAK10, BULAMA10, BARDAK10, DOLMAK10, DOLAMA10, DURMAK10, KUŞLAR10, KAMBUR10, LOMBAR10, MALABO10, MAKBUL10, ABLUKA9, BOALAR9, BARLAM9, DALMAK9, KORUMA9, KURADA9, KROMLU9, KALBUR9, MORULA9, MORLUK9, MABLAK9, BALKAR8, KURAMA8, KUMRAL8, KALOMA8, MUKAAR8, OKRAMA8, OKLAMA8, ULAMAK8, MALKAR7


MALKAR


[isim]
  • Kuzey Kafkasya'da Kabardey-Balkar Cumhuriyeti'nde yaşayan, Türk soyundan bir halk ve bu halktan olan kimse, Balkar

BALKAR


[isim]
  • Malkar

KURAMA


[isim]
  • Türkistan'da yaşayan bir topluluk ve bu topluluktan olan kimse

KUMRAL


[isim]
  • Koyu sarı veya açık kestane rengi
[sıfat]
  • Teni ve saçları sarıya çalan açık buğday rengi olan(kimse)

    Ekrandaki Loretta, ince yapılı, uzun bacaklı, kumral, yeşil gözlüydü. - Elif Şafak


KALOMA (Kelime Kökeni: İtalyanca caloma)


[isim] [denizcilik]
  • Demir atmış bir geminin zincirinin su içindeki bölümü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kaloma etmek (veya vermek)


MUKAAR (Kelime Kökeni: Arapça muḳaʿʿar)


[sıfat] [eskimiş] [matematik] [fizik]
  • İçbükey

OKRAMA


[isim]
  • Okramak işi

OKLAMA


[isim]
  • Oklamak işi

ULAMAK


[-e] [-i]
  • Eklemek, katmak, ilave etmek

ABLUKA (Kelime Kökeni: İtalyanca abloco)


[isim] [askerlik]
  • Kuşatma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • abluka altında tutmak
  • abluka etmek (veya ablukaya almak)
  • ablukayı kaldırmak
  • ablukayı yarmak


BOALAR


[isim] [hayvan bilimi]
  • Sürüngenler sınıfının, yılanlar takımının bir bölümü

BARLAM (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • İnce pullu, sırtı açık kahverengi, yanları ve karnı beyaz, ortalama 30-40 santimetre boyunda, Marmara ve Ege deniziyle Akdeniz'de bol bulunan bir tür balık (Merluccius merluccius)

DALMAK


[-e]
  • Suyun içine bütün vücuduyla ve hızla girmek

    O çirkin, kaba kunduralarla sıcak günde serin denize dalmışım gibi rahatladım. - Ayla Kutlu

[nesnesiz]
  • Bir yerin içine girmek

    Hızla içeri dalıp mumun başında duran adama doğru iki adım attı. - Elif Şafak

[nesnesiz] [mecaz]
  • Kendini bilmez duruma gelmek, kendinden geçmek

    Çocuk ateşi çıkınca daldı.

[nesnesiz]
  • Uyumak

    O serinlik içinde Tevfik dalmış. Uyandığı vakit güneş çoktan doğmuştu. - Memduh Şevket Esendal

[mecaz]
  • Başka bir şeyle uğraşamayacak veya başka bir şeyi düşünemeyecek biçimde kendini bir şeye kaptırmak
[spor]
  • Güreşte rakibinin belden aşağı bir yerini aniden tutmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dala çıka
  • dalıp çıkmak
  • dalıp gitmek


KORUMA


[isim]
  • Korumak işi

    Bütün oba sevdalıları korumanın sevinci, övüncü içindeydi. - Yaşar Kemal

[ekonomi]
  • Bankacılık alanında, bir malda veya bir menkulde gelecekte ortaya çıkacak fiyat değişikliklerine karşı korunmak amacıyla vadeli bir sözleşme yapılması

Ata Sözleri ve Deyimler

  • korumaya almak

Birleşik Kelimeler: koruma aracı, koruma görevlisi, koruma polisi, koruma ünsüzü, orman koruma memuru, sahil koruma, yakın koruma, alan koruması


KURADA (Kelime Kökeni: Arapça ḳurāḍa)


[sıfat] [halk ağzında]
  • İşe yaramaz, yıpranmış, eskimiş, bozulmuş (eşya)