BOĞDURULMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



BOĞDURULMAK harflerini içeren 6 harfli 30 kelime bulunuyor. 6 harfli BOĞDURULMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DOĞULU18, BOĞMAK17, DOĞMAK17, DOĞRAM17, MAĞDUR17, MUĞLAK15, BODRUM13, BULDOK12, BORULU11, BARKOD11, DOKUMA11, DOKULU11, ORDULU11, BURKMA10, BURMAK10, BULMAK10, DOLMAK10, DURMAK10, KAMBUR10, LOMBAR10, MAKBUL10, KORUMA9, KURUMA9, KROMLU9, KALBUR9, MORULA9, MORLUK9, RUMLUK9, ULUMAK9, KUMRAL8


KUMRAL


[isim]
  • Koyu sarı veya açık kestane rengi
[sıfat]
  • Teni ve saçları sarıya çalan açık buğday rengi olan(kimse)

    Ekrandaki Loretta, ince yapılı, uzun bacaklı, kumral, yeşil gözlüydü. - Elif Şafak


KORUMA


[isim]
  • Korumak işi

    Bütün oba sevdalıları korumanın sevinci, övüncü içindeydi. - Yaşar Kemal

[ekonomi]
  • Bankacılık alanında, bir malda veya bir menkulde gelecekte ortaya çıkacak fiyat değişikliklerine karşı korunmak amacıyla vadeli bir sözleşme yapılması

Ata Sözleri ve Deyimler

  • korumaya almak

Birleşik Kelimeler: koruma aracı, koruma görevlisi, koruma polisi, koruma ünsüzü, orman koruma memuru, sahil koruma, yakın koruma, alan koruması


KURUMA


[isim]
  • Kurumak işi

    O zaman güneşe bakan bu güzelim çayırlara oturup kurumayı bekliyorduk. - Ayla Kutlu

[kimya]
  • Boyanın çözücüsünün buharlaşması veya bağlayıcısının kimyasal tepkime gibi çeşitli yollarla sert bir film oluşması

KROMLU


[sıfat]
  • Birleşiminde krom bulunan

KALBUR (Kelime Kökeni: Arapça ġirbāl)


[isim]
  • Tahıl ve başka iri taneli maddeleri elemek için kullanılan büyük delikli veya seyrek telli elek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalbura çevirmek
  • kalbura dönmek
  • kalburdan geçirmek
  • kalbur gibi
  • kalburla su taşımak

Birleşik Kelimeler: kalburabastı, kalbur kemiği, kalburüstü, mısır kalburu


MORULA (Kelime Kökeni: Fransızca morula)


[isim] [biyoloji]
  • Blastula

MORLUK


[isim]
  • Mor olma durumu

RUMLUK


[isim]
  • Rum olma durumu

ULUMAK


[nesnesiz]
  • Köpek, kurt, çakal vb. hayvanlar uzun, iniltili, ağlar gibi bir ses çıkarmak

    Geceleyin çakallar etrafta dolaşır, ulurlardı. - Sait Faik Abasıyanık


BURKMA


[isim]
  • Burkmak işi

BURMAK


[-i]
  • Bir şeyi iki ucundan tutup ekseni etrafında ters yönlere çevirerek bükmek

    Bazı sıkı zamanlarda öyle olur ki sırtımdan çıkan gömleği elimde burup sıktığım zaman, tekneden çıkmış çamaşır gibi zırıl zırıl su akar. - Reşat Nuri Güntekin


BULMAK


[-i]
  • Arayarak veya aramadan bir şeyle, bir kimse ile karşılaşmak

    Kafam her an bir konu bulmak için binbir çeşit şeye müracaat ediyor. - Halide Edip Adıvar

[nesnesiz]
  • Cezaya uğramak

    Eden bulur.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bula bula bunu (onu veya bir şeyi veya birini) bulmak
  • buldukça bunar (veya bulmuş da bunuyor)
  • buldum bilemedim, bildim bulamadım
  • bulup buluşturmak

Birleşik Kelimeler: bultak, yolbul, yönbul, ara bulmak


DOLMAK


[nesnesiz]
  • Dolu duruma gelmek
[mecaz]
  • Sabrı tükenip öfkesi taşacak duruma gelmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dolup taşmak


DURMAK


[nesnesiz]
  • Hareketsiz durumda olmak

    Motorlu su taşıtlarından biri de kanal rıhtımının tam bizim önümüze düşen bir noktasında demir atmış duruyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[yardımcı fiil]
  • Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) zarf-fiil eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur: Çalışadurmak, bakadurmak, getiredurmak, yiyedurmak gibi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dur! (veya durun!)
  • durdu durdu, turnayı gözünden vurdu
  • durduğu yerde (veya durduk yerde)
  • dur durak (veya dur dinlen veya dur otur) yok

Birleşik Kelimeler: duran top, durmuş oturmuş, dursuz duraksız, durup dinlenmeden, durup durup, durup dururken, süreduran


KAMBUR


[isim]
  • Bel veya göğüs kemiğinin eğrilmesi, raşitizm sonucu sırtta ve göğüste oluşan tümsek, kambur zambur
[sıfat]
  • Vücudunda bu tümsek bulunan (kimse)

    Omuzları çökmüş, kambur bir dilenciye benzetiyorum kendimi. - Ahmet Ümit

[mecaz]
  • Sıkıntı, dert

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kambura yatmak
  • kamburu çıkmak
  • kamburunu çıkarmak
  • kambur üstüne kambur (veya kambur kambur üstüne)

Birleşik Kelimeler: kambur felek, kambur zambur