BİYOFİZİK harflerinden oluşan 24 kelime bulunuyor. BİYOFİZİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Biyofizik kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
9 Harfli Kelimeler
BİYOFİZİK23
6 Harfli Kelimeler
FİZİKİ15
5 Harfli Kelimeler
FİZİK14
4 Harfli Kelimeler
FOBİ13, İKİZ7, İBİK6
3 Harfli Kelimeler
FOK10, KOF10, BOZ9, YOZ9, BİZ8, BOY8, KOZ7, BOK6, KOY6, YOK6, İYİ5, İKİ3
2 Harfli Kelimeler
OF9, İZ5, OY5, YO5, OK3, Kİ2
Kİ
(Kelime Kökeni: Farsça ki)
[bağlaç]
-
Anlam bakımından birbirleriyle ilgili cümleleri birbirine bağlayan bir söz
Birleşik Kelimeler: hâlbuki, vakta ki, kaldı ki
İKİ
[isim]
-
Birden sonra gelen sayının adı
[sıfat]
Ata Sözleri ve Deyimler
- iki ahbap çavuş
- iki arada bir derede (kalmak)
- iki arada kalmak
- iki arslan bir posta sığmaz
- iki at bir kazığa bağlanmaz
- iki ateş arasında kalmak
- iki ayağını bir pabuca sokmak
- iki baş bir kazanda kaynamaz
- iki baştan olmak
- iki cambaz bir ipte oynamaz
- iki cami arasında kalmış beynamaz
- iki çıplak bir hamama yakışır
- iki çift laf (veya lakırtı veya söz) etmek
- iki deliye bir uslu koymuşlar
- iki dinle bir söyle
- iki dirhem bir çekirdek
- iki el bir baş için
- iki eli (birinin) yakasında olmak
- iki eli (kızıl) kanda olsa
- iki eli böğründe kalmak
- iki elim yanıma gelecek
- iki eli şakaklarında düşünmek
- iki eli yanına gelmek
- iki emini bir yemin aralar
- iki gönül bir olunca samanlık seyran olur
- iki gözü iki çeşme
- iki gözü iki çeşme ağlamak
- iki gözüm kör olsun
- iki hırtı bir pırtı
- iki kaptan bir gemiyi batırır
- iki kardeş savaşmış, ebleh buna inanmış
- iki karpuzu bir koltuğa sığdırmak
- iki kat olmak
- iki kere iki dört eder
- iki kulak bir dil için
- iki lafı (veya sözü) bir araya getirememek
- iki lakırtı etmek
- iki lakırtıyı bir araya getirmek
- iki ölç, bir biç
- iki rahmetten (veya iyilikten) biri
- iki satır laf etmek (veya konuşmak)
- iki seksen uzanmak
- ikisi bir kapıya çıkmak
- ikisini bir kazana koysalar kaynamazlar
- iki söz bir pazar
- iki testi tokuşunca biri elbet kırılır
- iki tımar bir yem yerine geçer
- iki ucu boklu değnek
- iki ucunu bir araya getirememek
- iki yakası bir araya gelmemek
- iki yakasını bir araya getirememek
Birleşik Kelimeler: iki anlamlı, iki ayaklı, iki başlı, iki bir, ikibuçukluk, iki büklüm, iki canlı, iki cihan, iki cinslikli, iki çenekliler, iki çenetli, ikiçifte, iki dilli, iki düzlemli, iki eşeyli, iki evcikli, iki fazlı, iki geçeli, iki gözüm, iki kanatlılar, iki katlı, iki nokta, iki paralık, iki parmaklı, iki şekilli, ikitek, iki tek, ikitelli, iki terimli, iki yaşamlı, ikiyüzlü, iki yüzlü, ikide bir, ikide birde, beş iki, bir iki, üç iki, onikitelli, yetmiş iki millet
OK
[isim]
-
Yayla atılan, ucunda sivri bir demir bulunan ince ve kısa tahta çubuk
[matematik]
-
Bir dairede bir kirişin ortasında bu kirişi gören yayın ortasına indirilen doğru parçası
Ata Sözleri ve Deyimler
- ok atmak
- ok gibi (yerinden) fırlamak
- ok yaydan (veya yayından) çıkmak
Birleşik Kelimeler: ok meydanı, ok yılanı, suoku
İYİ
[sıfat]
[isim]
-
Öğrencinin değerlendirilmesinde kullanılan orta ile pekiyi arasındaki not
[zarf]
Ata Sözleri ve Deyimler
- iyi etmek
- iyi evlat babayı vezir, kötü evlat rezil eder
- iyi gelmek
- iyi gitmek
- iyi gözle bakmamak
- iyi hoş (ama)
- iyi insan sözünün üstüne gelir
- iyi iş (doğrusu)
- iyi karşılamak
- iyi ki
- iyi nasihat verilir, iyi ad verilmez
- iyi olacak hastanın hekim ayağına gelir
- iyi olmak
- iyi saatte olsunlar
- iyisi mi
- iyi söylemek
- iyiye çekmek
- iyiye iyi, kötüye kötü demek
Birleşik Kelimeler: iyi gün, iyi hâl, iyi huylu, iyi kalpli, iyi kötü, iyi niyet, iyi yürekli, iyiden iyiye, iyisiyle kötüsüyle, kafası iyi, pekiyi
İZ
[isim]
[matematik]
-
Bir düzlemin başka bir düzlemle veya bir doğru ile kesişmesinden doğan ara kesit
Ata Sözleri ve Deyimler
- iz bırakmak
- izi belirsiz olmak
- izinden yürümek
- izine basmak
- izine dönmek
- izine düşmek
- izine uymak
- izini düşürmek
- izini kaybetmek
- izi silinmek
- iz sürmek
Birleşik Kelimeler: iz düşümü, ayak izi, parmak izi
OY
[isim]
-
Bir toplantıya katılanların, bir sorunla ilgili birkaç seçenekten birini tercih etmesi, rey
Ata Sözleri ve Deyimler
- oya koymak (veya sunmak)
- oy vermek (veya kullanmak)
Birleşik Kelimeler: oy birliği, oy çokluğu, oy hakkı, oy kâğıdı, oy pusulası, oy sandığı, açık oy, beyaz oy, gizli oy, işari oy, karşı oy, kırmızı oy, yeşil oy, güvenoyu, halkoyu, kamuoyu
[ünlem]
-
Çeşitli duyguları anlatmak için kullanılan bir seslenme sözü
YO
[ünlem]
İBİK
[isim]
[anatomi]
-
Bazı kemiklerde bulunan ve kasların tutunmasına yarayan, çizgi durumunda pürtüklü çıkıntı
[halk ağzında]
Birleşik Kelimeler: denizibiği, gaz ibiği, horozibiği, horoz ibiği
BOK
[isim]
[kaba konuşmada]
[sıfat] [kaba konuşmada]
-
Hor görülen, tiksinilen
Bırak şu bok herifi!
Ata Sözleri ve Deyimler
- bok (veya bokun) soyu
- boka nispetle tezek amberdir
- bok atmak
- bok canına olsun
- bok etmek (veya bokunu çıkarmak)
- bok karıştırmak
- boku çıkmak
- bokunda boncuk bulmak
- bokuyla kavga etmek
- bok üstün bok
- bok yedi başı
- bok yemek
- bok yemek düşer
- bok yemenin Arapçası
- bok yoluna gitmek
Birleşik Kelimeler: bok böceği, bok püsür, boku bokuna, demir boku, kazboku
KOY
[isim] [coğrafya]
YOK
[sıfat]
-
Bulunmayan, mevcut olmayan (nesne, kimse vb.), var karşıtı
[isim]
[edat]
[bağlaç]
[bağlaç]
-
Birinin söylediği sözlerden genelde kuşkulanıldığında veya sözler hafifsendiğinde kullanılan bir söz
Yok kâğıdı kalmamış, yok mürekkebi iyi değilmiş, hasılı bir alay bahaneler!
Yok ben seni adam ettim, yok haddini bil, yok üstümüze düşeni yapalım.
- Attila İlhan
[edat]
Ata Sözleri ve Deyimler
- yok ananın örekesi
- yok canım
- yok devenin başı (veya pabucu veya nalı)
- yok etmek
- yok oğlu yok
- yok olmak
- yok satmak
- yoktan var etmek
- yokum
- yok yok
Birleşik Kelimeler: yok pahasına, yok yere, yok yoksul, yok yılı, vara yoğa, varı yoğu, hiç yoktan
İKİZ
[sıfat]
-
İkisi bir arada doğan (çocuk)
[isim] [bitki bilimi]
-
Aynı çiçekten oluşmuş birbirine yapışık iki meyve
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: ikiz anlam, ikizkenar, ikiz ünlü, ikiz ünsüz, çift yumurta ikizi, Siyam ikizi, tek yumurta ikizi
KOZ
(Kelime Kökeni: Farsça gavz, goz)
[isim] [bitki bilimi]
[mecaz]
[mecaz]
-
Karşısındakini alt edecek etkili şey
Ata Sözleri ve Deyimler
- koz kırmak
- kozu kaybetmek
- kozunu paylaşmak (veya pay etmek)
- koz vermek
Birleşik Kelimeler: koz helva
BİZ
[zamir]
Ata Sözleri ve Deyimler
- biz attık kemik diye, el kaptı ilik diye
- biz bize benzeriz
- bizden
- bize de mi lolo?
- bizim gelin bizden kaçar, tutar ellere başını açar
- biz kırk kişiyiz, birbirimizi biliriz
Birleşik Kelimeler: biz bize, sizli bizli
[isim]
-
Katı bir şeyi dikerken iğne geçirecek yeri delmek için kullanılan, çelikten yapılmış, sivri uçlu ve ağaç saplı araç, tığ
Kunduracı bizi.
[isim] [hayvan bilimi]
-
Ülkemiz sularında yaşayan bir tür mersin balığı, şip (Acipenser nudiventris)
BOY
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
- boya çekmek
- boy almak (veya sürmek)
- boy atmak
- boy göstermek
- boy ölçüşmek
- boyu bacadan mı aştı?
- boyu beraber
- boyu boyuna, huyu huyuna
- boyu devrilsin (veya devrilesi)
- boyuma göre (veya boyumca) boy buldum, huyuma göre (veya huyumca) huy bulamadım
- boyun bir karış uzadı
- boyunu aşmak
- boyunun ölçüsünü almak
- boy vermek
Birleşik Kelimeler: boy abdesti, boy aynası, boy bos, boy boy, boy menteşe, boy otu, boydan boya, battal boy, bir boy, büyük boy, küçük boy, orta boy, yarım boy, adam boyu, dalga boyu, deniz boyu, diz boyu, gün boyu, hayat boyu, hudut boyu, kordon boyu, minare boyu, ömür boyu, palamar boyu, sahil boyu, sınır boyu, yalı boyu, yaşam boyu, yol boyu, enine boyuna
[isim] [toplum bilimi]
Birleşik Kelimeler: boy beyi
[isim] [eskimiş]
-
`Özlü, güzel sözler söyledi` anlamında kullanılan boy boyladı, soy soyladı özlü sözünde geçen bir söz