BİLVASITA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



BİLVASITA harflerini içeren 5 harfli 28 kelime bulunuyor. 5 harfli BİLVASITA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BAVLI14, VASIL13, İSLAV12, SAVLA12, SAVAT12, TAVLI12, TAVAS12, VİSAL12, VASAT12, LAVTA11, TAVLA11, BASTI9, ASABİ8, ABALI8, BASİT8, BASİL8, BASTA8, BATIL8, LİBAS8, SABİT8, BALTA7, BALAT7, TABLA7, ATLAS6, LASTA6, SALTA6, SALAT6, TALAS6


ATLAS (Kelime Kökeni: Arapça aṭlas)


[isim]
  • Yüzü parlak, sık dokunmuş bir ipekli kumaş türü, saten

Birleşik Kelimeler: atlas çiçeği, atlas kemiği

[isim] [coğrafya]
  • Dünyanın, bir ülkenin, bir bölgenin fiziksel ve siyasal coğrafyası ile ekonomi, tarih vb. konularda toplu bilgi vermek için bir araya getirilmiş coğrafya haritaları derlemesi

Birleşik Kelimeler: dil atlası, gök atlası


LASTA (Kelime Kökeni: Fransızca lasta)


[isim] [matematik]
  • Kuzey Avrupa'da kullanılan, 2000 kilograma yakın gemi yüklerine ve büyük miktardaki ticaret mallarına değer biçmeye yarayan kütle ölçü birimi

SALTA (Kelime Kökeni: İtalyanca salto)


[isim]
  • Köpeğin arka ayakları üzerine ayağa kalkması

Ata Sözleri ve Deyimler

  • salta durmak

[isim] [denizcilik]
  • Gergin duran bir halatı biraz koyuverme işi
[isim] [eskimiş]
  • Yakasız, iliksiz, kolları bolca bir tür kısa ceket

    Saltasını omzuna attı. Dışarıya çıktı. - Ömer Seyfettin


SALAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣalāt)


[isim] [din bilgisi]
  • Namaz

Birleşik Kelimeler: salatüselam


TALAS


[isim]
  • Kayseri iline bağlı ilçelerden biri

BALTA


[isim]
  • Ağacı kesme, yarma, yontma vb. işlerde kullanılan ağaç saplı, demir araç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • baltadan kurtulmak
  • balta değmedik ağaç olmaz
  • balta değmemiş (veya girmemiş veya görmemiş)
  • balta olmak
  • baltası kütükten çıkmak
  • balta vurmak
  • baltayı taşa vurmak

Birleşik Kelimeler: baltabaş, ay balta, deli balta, sapsız balta, aşçı baltası, hacamat baltası


BALAT (Kelime Kökeni: Fransızca ballade)


[isim] [edebiyat]
  • Orta Çağ'da, üç bentten oluşan bir Batı şiiri türü
[müzik]
  • Batı'da, belirli danslara eşlik eden bir şarkı türü
[müzik]
  • Serbest biçimli, romantik, müzik araçlarıyla çalınan veya şarkı olarak okunan eser

    Schubert'in balatları.


TABLA (Kelime Kökeni: Arapça ṭabla)


[isim]
  • Satıcı vb.nin kullandığı tahtadan tepsi

    Bir hurmacının tablasında üstlerine vuran güneş ışığıyla parıldayan hurmalara imrenmiş. - Abdülhak Şinasi Hisar

[denizcilik]
  • Makaraların yüzlerini oluşturan dış bölümleri

Birleşik Kelimeler: kül tablası, sigara tablası, yemek tablası


ASABİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṣabī)


[sıfat]
  • Sinirli

    Bu sebepsiz ağrılar gibi onun her şeyi asabi mizacının belirtisi idi. - Tarık Buğra

[zarf]
  • Sinirli bir biçimde

    Artık çok daha asabi çıkıyordu Gaba'nın sesi. - Nazım Hikmet


ABALI


[sıfat]
  • Aba giymiş olan

BASİT (Kelime Kökeni: Arapça basīṭ)


[sıfat]
  • Yapılması veya anlaşılması kolay olan, karışık olmayan, bayağı

    İşte en basit bir sebep. Belki sadeliğinden tuhaf geliyor insana. - Necip Fazıl Kısakürek

[mecaz]
  • Süssüz, gösterişsiz

    Üstünde basit ve kapalı bir çarşaf vardı. - Aka Gündüz

[mecaz]
  • Bilgi ve görgüsü sınırlı olan, bayağı, görgüsüz

    Bu, fikirsiz, basit ve masum bir çocuk hafifliği değildi. - Reşat Nuri Güntekin

[mecaz]
  • Her zaman rastlanan, özelliği olmayan, olağan

    Bu basit takılmalar, her seferinde onları güldürdü. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • basite indirgemek

Birleşik Kelimeler: basit cisim, basit cümle, basit faiz, basit kelime, basit kesir, basit renk, basit tümce


BASİL (Kelime Kökeni: Fransızca bacille)


[isim] [biyoloji]
  • Bakterilerin çomak biçiminde ince uzun olan türü

Birleşik Kelimeler: Koch basili


BATIL (Kelime Kökeni: Arapça bāṭil)


[sıfat]
  • İnançlar bakımından gerçek olmayan

Birleşik Kelimeler: batıl inanç, batıl itikat


LİBAS (Kelime Kökeni: Arapça libās)


[isim] [eskimiş]
  • Giysi

    Bu libaslar altında ikisinin de yürümeleri, tavırları değişmişti. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu


SABİT (Kelime Kökeni: Arapça s̱ābit)


[sıfat]
  • Yerinden oynamayan, yerini değiştirmeyen, durağan
[mecaz]
  • Değişmeyen, hep aynı kalan, önceden ayarlanmış

    Sabit gelir.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sabit olmak

Birleşik Kelimeler: sabit fikir, sabitkadem, sabit kalem, sabit kur, sabit polinom, fikrisabit