BİLLURLAŞTIRMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler



BİLLURLAŞTIRMAK harflerini içeren 8 harfli 35 kelime bulunuyor. 8 harfli BİLLURLAŞTIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BULAŞMAK15, BARIŞMAK15, BAŞATLIK14, ULAŞILMA14, AŞTIRMAK13, AŞIRTMAK13, ALTMIŞAR13, KIRLAŞMA13, KIŞLATMA13, KITLAŞMA13, KURTARIŞ13, KULLAŞMA13, MAŞATLIK13, MATRUŞKA13, ŞIRLAMAK13, ŞUTLAMAK13, TUŞLAMAK13, TAŞIRMAK13, URLAŞMAK13, BİRTAKIM12, BULATMAK12, BAKTIRMA12, BATIRMAK12, LAMBALIK12, TURBALIK12, BALTALIK11, KURTARIM11, ARTIRMAK10, KIRTLAMA10, KURTARMA10, MUKALLİT10, MALTALIK10, TURLAMAK10, KARTALLI9, LAKRİMAL9


KARTALLI


[sıfat]
  • Üzerinde kartal resmi bulunan

    Kartallı bayrak.

Birleşik Kelimeler: kartallı eğrelti otu


LAKRİMAL (Kelime Kökeni: Fransızca lacrymal)


[sıfat] [anatomi]
  • Gözyaşı kemiği bezesi

    İçindeki trajedi barutunu lakrimal bezelerinde ıslatıyor. - Peyami Safa


ARTIRMAK


[-i]
  • Artmasını sağlamak, çoğaltmak

    Bu sıcak ve içten ses Fikret'i hayata bağlıyor, yaşama sevincini artırıyordu. - Reşat Enis

[mecaz]
  • Herhangi bir davranışta ileri gitmek

    Sen edepsizliği adamakıllı artırdın.


KIRTLAMA


[isim] [zarf]
  • Kıtlama

    Topal, kahvesini kesme şekerle kırtlama içerdi çokluk. - Orhan Kemal


KURTARMA


[isim]
  • Kurtarmak işi

Birleşik Kelimeler: kurtarma aracı, kurtarma gemisi, kurtarma kazısı


MUKALLİT (Kelime Kökeni: Arapça muḳallid)


[isim] [eskimiş]
  • Taklitçi

MALTALIK


[isim]
  • Malta taşı ile kaplı sofa, avlu

    Bu üç kadın loşça bir maltalığa girdiler. - Hüseyin Rahmi Gürpınar


TURLAMAK


[nesnesiz]
  • Tur atmak, dolaşmak, dönüp durmak, turalamak

    Futbolcular Kuşadası'nda turluyor.


BALTALIK


[isim]
  • Sık sık kesimi yapılan orman

Birleşik Kelimeler: deli baltalık


KURTARIM


[isim]
  • Kurtarma işi

BİRTAKIM


[sıfat]
  • Kimi, bazı

    Bu adam birtakım nazari meseleleri çözmek için önceki geceden rüyaya yatmıştı. - İhsan Oktay Anar


BULATMAK


[-e] [-i]
  • Bulaştırmak

BAKTIRMA


[isim]
  • Baktırmak işi

BATIRMAK


[-e] [-i]
  • Bir şeyin sıvı veya yumuşak bir maddenin içine gömülmesine yol açmak, batmasını sağlamak

    Yumuşak lifi alarak kurnaya batırdı. - Cahit Uçuk

[-i]
  • Bir işte kazanç sağlayamaz duruma gelmek
[-i]
  • Yitirmek

    Parasını batırdı.

[-i]
  • Bir kimseyi çekiştirip iyice kötülemek

    Böyle tükürük saçtığına bakılırsa ya politikadan konuşuyor ya birini batırıyordu. - Haldun Taner

[-i]
  • Kirletmek

    Üstünü başını batırmış.

[-i] [mecaz]
  • Mahvetmek

    Ne saklayayım gaflet ettiğimi / Elimle batırmışım gençliğimi - Cahit Sıtkı Tarancı


LAMBALIK


[isim]
  • Eskiden yapılarda lamba koyacak veya takılacak yer
[sıfat]
  • Lambanın alabileceği kadar

    Bir lambalık gaz yağı.