BİLİSTİFADE Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



BİLİSTİFADE harflerini içeren 6 harfli 26 kelime bulunuyor. 6 harfli BİLİSTİFADE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DALFES15, SAFDİL15, ELİFBA14, FLEBİT14, FASİLE13, İSTİFA13, TAFSİL13, TİFLİS13, İTİLAF12, LATİFE12, TELAFİ12, ABDEST11, BADELİ10, İBADET10, TEBDİL10, BİLSAT9, BİTLİS9, BESİLİ9, İSABET9, İSTİDA9, STABİL9, SABİTE9, BETİLİ8, İADELİ8, İTİDAL8, İSTİLA7


İSTİLA (Kelime Kökeni: Arapça istīlāʾ)


[isim]
  • Bir ülkeyi silah gücüyle ele geçirme

    İstanbul'a geldiğim zaman Habeşistan istilası başlamak üzereydi. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • istila etmek


BETİLİ


[sıfat]
  • İçinde insan, hayvan ve doğa ögeleri bulunan (resim veya heykel), figüratif

Birleşik Kelimeler: betili sanat


İADELİ


[sıfat]
  • İadeli taahhütlü
[isim] [edebiyat]
  • Divan edebiyatında her beytin son sözünü sonraki beytin ilk sözü yapma biçiminde ortaya çıkan söz sanatı, iade

Birleşik Kelimeler: iadeli taahhütlü


İTİDAL (Kelime Kökeni: Arapça iʿtidāl)


[isim]
  • Aşırı olmama durumu, ılımlılık, ölçülülük

    Onun her hissinde itidal vardı. - Abdülhak Şinasi Hisar

[mecaz]
  • Soğukkanlılık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • itidalini kaybetmek
  • itidalini muhafaza etmek

Birleşik Kelimeler: itidal sahibi


BİLSAT


[isim]
  • Bilgileşim

BİTLİS


[isim]
  • Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

Birleşik Kelimeler: Bitlis köftesi


BESİLİ


[sıfat]
  • Semiz, semirtilmiş

    Avludan atlar geçmeye başladı. Hepsi besili ve bakımlı idi. - Tarık Buğra


İSABET (Kelime Kökeni: Arapça iṣābet)


[isim]
  • Hedefe varma, hedefi vurma

    Bir kurşun isabetiyle öldü.

[ünlem]
  • `Çok güzel, iyi oldu` anlamlarında kullanılan bir seslenme sözü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • isabet almak
  • isabet etmek
  • isabet oldu


İSTİDA (Kelime Kökeni: Arapça istidʿāʾ)


[isim] [eskimiş]
  • Dilekçe

    İstida müsveddesi birkaç kere müdürün yanına gitti geldi. - Reşat Nuri Güntekin

Birleşik Kelimeler: istidaname


STABİL (Kelime Kökeni: Fransızca stable)


[sıfat]
  • Dayanıklı, sağlam
[mecaz]
  • Kararlı, değişmez

SABİTE (Kelime Kökeni: Arapça s̱ābite)


[isim] [matematik]
  • Bir formülde geçen ve önceden belirlenmiş bulunan değişmez nicelik
[gök bilimi]
  • Görünürde hareket etmeyen yıldız

İBADET (Kelime Kökeni: Arapça ʿibādet)


[isim] [din bilgisi]
  • Bir dinin buyruklarını yerine getirme

    Babamla gittiğim bayram namazlarından başka ibadet bilmezdim. - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ibadet de gizli, kabahat de
  • ibadet etmek

Birleşik Kelimeler: ibadethane


TEBDİL (Kelime Kökeni: Arapça tebdīl)


[isim] [eskimiş]
  • Değiştirme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tebdil etmek
  • tebdil gezmek
  • tebdili şaşmak

Birleşik Kelimeler: tebdilihava, tebdilimekân, hava tebdili


ABDEST (Kelime Kökeni: Farsça āb + dest)


[isim] [din bilgisi]
  • Müslümanların, belli ibadetleri yapabilmek için bir düzen içerisinde bazı organları yıkayıp bazılarını mesh etme yoluyla yaptıkları arınma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • abdest almak
  • abdest bozmak
  • abdesti bozulmak
  • abdesti gelmek
  • abdesti kaçmak
  • abdestinde, namazında olmak
  • abdestinden şüphesi olmamak
  • abdestini vermek
  • abdest tazelemek

Birleşik Kelimeler: abdestbozan, abdesthane, büyük abdest, küçük abdest, boy abdesti


İTİLAF (Kelime Kökeni: Arapça iʾtilāf)


[isim] [eskimiş]
  • Anlaşma, uyuşma, uzlaşma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • itilaf etmek