BİLARDOCULUK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



BİLARDOCULUK harflerini içeren 5 harfli 62 kelime bulunuyor. 5 harfli BİLARDOCULUK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BOCUK12, BURCU12, BOLCA11, BODUR11, BUCAK11, BORDA10, BUDAK10, BARDO10, BALDO10, DOBRA10, DUBAR10, İCBAR10, KOLCU10, CİDAR10, CİDAL10, BOKLU9, BİDAR9, BORUK9, BURUK9, BADİK9, DORUK9, DULUK9, DURUK9, KURCA9, KUBUR9, ORCİK9, OBRUK9, ABULİ8, BORİK8, BORAK8, BURAK8, BULAK8, BAROK8, DOLAR8, DOLAK8, DURAK8, DURAL8, KOBRA8, KADRO8, KABLO8, KABUL8, OLURU8, RİCAL8, RUBAİ8, BİLAR7, BAKİR7, İDRAK7, İKBAL7, KOLLU7, KİBAR7, KURUL7, KADİR7, KABİL7, KABİR7, KALBİ7, LADİK7, ALKOL6, KORAL6, KURAL6, LOKAL6, ALKİL5, RALLİ5


ALKİL (Kelime Kökeni: Fransızca alkyle)


[isim] [kimya]
  • Alkol kökü

RALLİ (Kelime Kökeni: İngilizce rally)


[isim]
  • Yarışmacıların otomobille belli yolları izleyerek ve özel kurallara uyarak belirli bir yere ulaşmalarına dayanan otomobil yarışı

ALKOL (Kelime Kökeni: Fransızca alcool)


[isim] [kimya]
  • Bira, şarap vb. sıvıların veya pancar, patates nişastasının şekere dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan glikoz çözeltilerin mayalaşmış özlerinin damıtılmasıyla elde edilen, kokulu, uçucu, yanıcı, renksiz sıvı, ispirto, etanol, etil alkol
[mecaz]
  • Her türlü alkollü içki

    Nefesleri alkol kokan bu kimseler pis paçavralar giyinmişlerdi. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alkol duvarını aşmak

Birleşik Kelimeler: alkolmetre, alkolölçer, asit alkol, etil alkol


KORAL (Kelime Kökeni: Fransızca choral)


[isim] [müzik]
  • Koro için yazılmış dinî ezgi
[sıfat]
  • Koroyla ilgili

KURAL


[isim]
  • Bir sanata, bir bilime, bir düşünce ve davranış sistemine temel olan, yön veren ilke, nizam

    Dil bilgisi kuralları.

Birleşik Kelimeler: kural dışı, kurala aykırı, üç birlik kuralı, görgü kuralları, yazım kuralları


LOKAL (Kelime Kökeni: Fransızca local)


[isim]
  • Müzikli eğlencelerin yapıldığı yer

    Onlarla beraber Beyoğlu lokanta ve gece lokallerine büsbütün başka bir üslup geldi. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]
  • Yöresel
[sıfat] [tıp]
  • Yerel

    Lokal anestezi.


BİLAR (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [denizcilik]
  • Katranlı kıldan yapılan ve kalafat işlerinde kullanılan bir macun türü

BAKİR (Kelime Kökeni: Arapça bākir)


[sıfat]
  • Cinsel ilişkide bulunmamış (erkek)

İDRAK (Kelime Kökeni: Arapça idrāk)


[isim]
  • Anlama yeteneği, anlayış, akıl erdirme

    Kişilik idraklerle doğar, diyenler de var. - Çetin Altan

[ruh bilimi]
  • Algı
[ruh bilimi]
  • Algılama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • idrak etmek


İKBAL (Kelime Kökeni: Arapça iḳbāl)


[isim]
  • Baht açıklığı veya yüksek bir makama, duruma erişmiş olma durumu

    Aşk ile ikbal ile bahtiyar oldum diye / Hangi gafil sevinir, hangi şair yükselir? - Enis Behiç Koryürek

[tarih]
  • Odalık
[eskimiş]
  • İstek, arzu

    Çaya ikbal yok mu?

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikbali sönmek

Birleşik Kelimeler: ikbal düşkünü, izzetüikbal


KOLLU


[sıfat]
  • Kolu olan

    Kollu sandalye.

Birleşik Kelimeler: karpuz kollu


KİBAR (Kelime Kökeni: Arapça kibār)


[sıfat]
  • Davranış, düşünce, duygu bakımından ince, nazik olan (kimse)

    İşte senin bu kibar, bu efendi hâllerine bayılıyorum. - Yusuf Ziya Ortaç

[isim] [eskimiş]
  • Büyükler, ulular

Birleşik Kelimeler: kibar düşkünü, kibar lokması, kibarzade, kibarlar âlemi, kelamıkibar, orman kibarı


KURUL


[isim]
  • Bir işi yapmak, yönetmek veya bir kurum ve kuruluşu temsil etmek için görevlendirilmiş kişilerden oluşmuş topluluk, heyet, konsey, asamble

Birleşik Kelimeler: alt kurul, genel kurul, seçici kurul, üst kurul, yarkurul, Bakanlar Kurulu, balotaj kurulu, denetim kurulu, denetleme kurulu, disiplin kurulu, onur kurulu, sağlık kurulu, sandık kurulu, seçiciler kurulu, soruşturma kurulu, tahkim kurulu, teftiş kurulu, uzlaştırma kurulu, yargıcılar kurulu, yasama kurulu, yazı kurulu, yönetim kurulu, yürütme kurulu


KADİR (Kelime Kökeni: Arapça ḳadr)


[isim] [eskimiş]
  • Değer, kıymet, itibar
[gök bilimi]
  • Bir yıldızın parlaklık bakımından bulunduğu basamak

    Birinci kadirde on dokuz, ikincide elli yedi, üçüncüde yüz yetmiş dört yıldız bulunur.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kadrini anlamak
  • kadrini bilmek

Birleşik Kelimeler: kadirbilir, kadirbilmez, Kadir Gecesi

[sıfat]
  • Güçlü, gücü yeter, erkli

    Binaya yakışacak mobilyayı satın almaya kadir babayiğit çıkmadı. - Reşat Nuri Güntekin

[din bilgisi]
  • Her şeye gücü yeten (Tanrı)

    Evlerinin önü yüksek çevirme / Kadir Mevla'm bugünlük de ayırma - Halk türküsü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kadir olmak


KABİL (Kelime Kökeni: Arapça ḳābil)


[sıfat]
  • Olabilir

    Ben onu bir göreyim, dedi, kabil mi? - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kabil değil

[sıfat] [eskimiş]
  • Türlü, gibi, benzer
[isim]
  • Tür, cins

Birleşik Kelimeler: bu kabîl