BİBLİYOGRAFİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



BİBLİYOGRAFİK harflerini içeren 5 harfli 57 kelime bulunuyor. 5 harfli BİBLİYOGRAFİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

FRİGO16, GAFİL15, FLORA12, FLORİ12, GABRO12, KOFRA12, YORGA12, AFİLİ11, BİLGİ11, FİRİK11, FİRAK11, FİİLİ11, FİKİR11, FİKRİ11, FİLAR11, FARİL11, FAKİR11, GAYRİ11, GARBİ11, GİRAY11, KAFİR11, RAGBİ11, BİBLO10, BOYAR10, GORİL10, KOBAY10, KARGO10, LARGO10, İLBAY9, KAGİR9, BORİK8, BORAK8, BAROK8, KOLAY8, KOBRA8, KOYAR8, KABLO8, YOLAK8, BİRLİ7, BİLİR7, BİLAR7, BİKİR7, BAKİR7, İBRİK7, İKBAL7, KİBAR7, KİBİR7, KABİL7, KABİR7, KALBİ7, RİYAL7, YİRİK7, KORAL6, İKİLİ5, KİRLİ5, KİRİL5, LİRİK5


İKİLİ


[sıfat]
  • İki parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden iki tane bulunan

    İkili koltuğun kenarındaki ufacık, simsiyah delik, bebeği görmeye gelen bir akrabanın sigarasının külünden hatıraydı. - Elif Şafak

[isim] [müzik]
  • İki çalgı veya iki ses için düzenlenmiş müzik parçası, düet
[isim]
  • İki kişiden oluşmuş topluluk
[isim]
  • İkili bahis

    İkili, bir liraya iki yüz yirmi lira verdi. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikili oynamak

Birleşik Kelimeler: ikili averaj, ikili bahis, ikili çatı, ikili kök, ikili sigorta, ikili ünlü, ikili yatak, sıralı ikili


KİRLİ


[sıfat]
  • Leke, toz vb. ile kaplı, pis, murdar, mülevves
[mecaz]
  • Toplumun değer yargılarına aykırı olan

    Bu isim bana bir zamanlar İstanbul'un en kirli âlemlerinde yuvalanmış bir simayı hatırlattı. - Halit Ziya Uşaklıgil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kirliye atmak

Birleşik Kelimeler: kirli çamaşır, kirli çıkı, kirlihanım, kirlihanım peyniri, kirli kan, kirlikartopu, kirli sarı


KİRİL (Kelime Kökeni: Cyrill özel adından)


[isim]
  • Kiril alfabesi

Birleşik Kelimeler: Kiril alfabesi


LİRİK (Kelime Kökeni: Fransızca lyrique)


[sıfat]
  • Coşkun, ilhamla dolu

    Hiçbir millet Fuzuli ve Nedim ayarında iki büyük lirik şair gösteremez. - Yahya Kemal Beyatlı

[isim] [edebiyat]
  • Çok etkili, coşkun, genellikle kişisel duyguları dile getiren edebiyat
[edebiyat]
  • Eski Yunan edebiyatında lir eşliğinde söylenen (şiir)

Birleşik Kelimeler: lirik şiir


KORAL (Kelime Kökeni: Fransızca choral)


[isim] [müzik]
  • Koro için yazılmış dinî ezgi
[sıfat]
  • Koroyla ilgili

BİRLİ


[sıfat]
  • Bir parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden bir tane bulunan
[isim]
  • As (II)

Birleşik Kelimeler: on birli


BİLİR


[sıfat]
  • `Anlar, sayar, yapar` anlamları ile adlarla birleşerek birleşik sıfat kuran bir söz

    İyilikbilir.

Birleşik Kelimeler: bilirkişi, değerbilir, iyilikbilir, kadirbilir, tatbilir


BİLAR (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [denizcilik]
  • Katranlı kıldan yapılan ve kalafat işlerinde kullanılan bir macun türü

BİKİR (Kelime Kökeni: Arapça bikr)


[isim] [eskimiş]
  • Kızlık

BAKİR (Kelime Kökeni: Arapça bākir)


[sıfat]
  • Cinsel ilişkide bulunmamış (erkek)

İBRİK (Kelime Kökeni: Arapça ibrīḳ)


[isim]
  • Su koymaya yarayan kulplu, emzikli kap

    Maden ibrikler büyük bir sanatla yapılırdı. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: leğen ibrik, suibriği


İKBAL (Kelime Kökeni: Arapça iḳbāl)


[isim]
  • Baht açıklığı veya yüksek bir makama, duruma erişmiş olma durumu

    Aşk ile ikbal ile bahtiyar oldum diye / Hangi gafil sevinir, hangi şair yükselir? - Enis Behiç Koryürek

[tarih]
  • Odalık
[eskimiş]
  • İstek, arzu

    Çaya ikbal yok mu?

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikbali sönmek

Birleşik Kelimeler: ikbal düşkünü, izzetüikbal


KİBAR (Kelime Kökeni: Arapça kibār)


[sıfat]
  • Davranış, düşünce, duygu bakımından ince, nazik olan (kimse)

    İşte senin bu kibar, bu efendi hâllerine bayılıyorum. - Yusuf Ziya Ortaç

[isim] [eskimiş]
  • Büyükler, ulular

Birleşik Kelimeler: kibar düşkünü, kibar lokması, kibarzade, kibarlar âlemi, kelamıkibar, orman kibarı


KİBİR (Kelime Kökeni: Arapça kibr)


[isim]
  • Kendini beğenme, başkalarından üstün tutma, büyüklenme, benlik, gurur

    Kibirden vazgeçersek sevimli oluruz. - Cemil Meriç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kibrine dokunmak
  • kibrine yedirememek


KABİL (Kelime Kökeni: Arapça ḳābil)


[sıfat]
  • Olabilir

    Ben onu bir göreyim, dedi, kabil mi? - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kabil değil

[sıfat] [eskimiş]
  • Türlü, gibi, benzer
[isim]
  • Tür, cins

Birleşik Kelimeler: bu kabîl