BEYAZIMTIRAK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

---

Detaylı Arama

---

Harfler

Başında

Sonunda

İçinde

Harf Sayısı

Türkçe İngilizce Dil

Ara

BEYAZIMTIRAK harflerini içeren 5 harfli 149 kelime bulunuyor. 5 harfli BEYAZIMTIRAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BIZIR₁₂, BEYAZ₁₂, YAZIM₁₂, ZIMBA₁₂, AYMAZ₁₁, BIYIK₁₁, KABIZ₁₁, KIMIZ₁₁, YAZIK₁₁, YAZIR₁₁, YAZIT₁₁, YAZMA₁₁, ZABIT₁₁, BAMYA₁₀, BAYRI₁₀, BAYMA₁₀, BAYIR₁₀, KIYIM₁₀, KIZMA₁₀, KABZA₁₀, KAZIM₁₀, RIZIK₁₀, TIKIZ₁₀, YIKIM₁₀, YAZAR₁₀, ZEBRA₁₀, ARIZA₉, AYRIM₉, AZMAK₉, AKMAZ₉, BIKMA₉, BAKIM₉, BAYAT₉, EMRAZ₉, KIYMA₉, KIYAM₉, KAZMA₉, MEZRA₉, MEZAT₉, MEZAR₉, MARAZ₉, MAZAK₉, TABYA₉, YIKMA₉, YIRIK₉, YAKIM₉, YARIM₉, YATIM₉, AYRIT₈, AYRIK₈, AYMAK₈, AMBAR₈, AMBER₈, BAREM₈, BAKMA₈, BAKIR₈, BAKAM₈, BATMA₈, BATKI₈, BATIK₈, ERZAK₈, EYTAM₈, KIRAY₈, KIRIM₈, KIRBA₈, KAYIR₈, KAYIT₈, KAYMA₈, KAYME₈, MABET₈, MABAT₈, MARYA₈, RABIT₈, TIKIM₈, TARAZ₈, YAMAK₈, YAKIT₈, YAKMA₈, YARIK₈, YARMA₈, YATIK₈, YATIR₈, YATMA₈, ZARTA₈, ZEKAT₈, ARTIM₇, ATMIK₇, AKABE₇, BARAK₇, BARKA₇, BARET₇, BERAT₇, BEKAR₇, BATAR₇, BATAK₇, ERBAA₇, IRMAK₇, IRAMA₇, KITIR₇, KATIM₇, KARYE₇, KIRMA₇, KAYRA₇, KAYAR₇, MARTI₇, RAKIM₇, RABAT₇, REAYA₇, TABAK₇, TIRIK₇, TIMAR₇, TIKMA₇, TIKIR₇, TARIM₇, TAKIM₇, TEBAA₇, YEKTA₇, YARAK₇, YARKA₇, YATAK₇, ARKIT₆, ARTMA₆, ARTIK₆, ATMAK₆, KREMA₆, KAMET₆, KAMER₆, KATMA₆, KATIR₆, KARMA₆, KIRAT₆, MARKE₆, MARKA₆, MAKTA₆, MAKET₆, MAKAT₆, MERAK₆, RAMAK₆, RAKAM₆, TIRAK₆, TAKMA₆, AKTAR₅, KARAT₅, KATAR₅, KATRE₅, RAKET₅, REKAT₅, TRAKE₅, TARAK₅

• Baharat veya güzel kokular satan kimse veya dükkân

• Tren

  Kendisini getiren metro katarı yoluna devam edip karanlık tünelde kaybolmuştu. - Osman Aysu

Birleşik Kelimeler: sürat katarı, turna katarı, yük katarı

• Damla

Ata Sözleri ve Deyimler

• katresi kalmadı (veya yok)

• Masa tenisi, tenis vb. oyunlarda topa vurmak için kullanılan, oval tahta bir kasnağa gerilmiş bir ağla veya lastikle kaplanmış saplı araç, vuraç

• Namazda bir kıyam, bir rükû ve iki secdeden oluşan bölüm

  Öğle namazının kaç rekât olduğunu unutmuş, aklında hiç namaz suresi kalmamıştı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

• Soluk borusu

• Saçların, sakalın, hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye veya kadınların saçlarını tutturmaya yarayan dişli araç

  Bir ay boyunca, kırlaşan saçlarına tarak sürmedi. - Lâtife Tekin

• İnsanda ayağın yüksek olan üst bölümü

• Suda yaşayan hayvanlarda solungaç

• Yassı solungaçlılardan, kabukları yuvarlak, yelpaze biçiminde bir yumuşakça (Pecten)

Ata Sözleri ve Deyimler

• tarak vurmak

Birleşik Kelimeler: tarak dubası, tarak işi, tarak kemiği, tarak otu, tas tarak, ayak tarağı, çobantarağı, deniztarağı, taşçı tarağı

• Köy evlerinde kapıların arkasına konulan kalın kuşak

• Artmak işi

  Tiyatrolar sayıca arttı, bunun sonucu seyirci sayısında da artma oldu. - Metin And

• İçildikten, yenildikten veya kullanıldıktan sonra geriye kalan

• Bir şeyin harcandıktan veya kullanıldıktan sonra artan bölümü

  Kumaş artığı.

  Dibinde bir yudumluk kararmış çay artığı vardı. - Yusuf Atılgan

• (a'rtık) Bundan böyle, bundan sonra

  Artık onlar en lüks gazino ve barlara gidiyorlar, gecelerini oralarda geçiriyorlardı. - Tarık Buğra

• Büyük ve tam aralıkların yarım ses artmış hâli

Birleşik Kelimeler: artık değer, artık emek, artık göl, artık gün, artık yıl, eksik artık, üretim artığı

• Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak

  Taşı suya atmak.

• Koymak

  Mutlaka yemeklerimize biber atmayı âdet edinmişiz. - Burhan Felek

• Uzatmak

  Vapurdan iskeleye attılar.

• Sille, tokat vurmak

• Top, tüfek vb. silahları patlatmak

• Kurşun, gülle, ok vb. şeyleri hedefe fırlatmak

  Ona üç kurşun attı, vuramadı.

• Geri bırakmak, ertelemek

  Bu konunun tartışılmasını gelecek haftaya attılar.

• Kovmak, dışarıya çıkarmak, ilgisini kesip uzaklaştırmak

• İstenilmeyen bir şeyi kendi malı olmaktan çıkarmak

  Bu lüzumsuz eşyayı atmalı.

• Kullanılması gelenek hâline gelmiş bir şeyi kullanmaktan vazgeçmek

  Şapka inkılabıyla fesi attık.

• Çıkarmak, dışarıya vermek

  Yabancı cisimleri vücut atar.

• Patlayıcı maddelerle havaya uçurup yıkmak

  Köprüyü dinamitle attılar.

• Yay ve tokmakla ditmek, kabartmak

  Pamuğu atmak.

• Çatlamak

• Yırtılmak

• Yapışık olduğu yerden ayrılmak

• Kalp, nabız vurmak, çarpmak

  Kalbi hızlı hızlı atıyor.

• Sıkıntı dolayısıyla giyilen bir şeyi çıkarmak

  Sıcak basınca sırtındaki ceketi attı.

• Yazılı veya banda alınmış bir metinden bazı bölümleri çıkarmak

• Değerini eksiltmek

• Göndermek, yollamak

  Mektup atmak.

• Terk etmek

• Götürmek

  Gözüne kestirdiği erkeği tavlayıp resmen oraya atarmış. - Attila İlhan

• Söylemek

  Gazel attı.

• Yalan veya abartmalı söz söylemek

  Gene atmaya başladı.

• Bilmeden, kestirerek söylemek

  Bilgi yarışmasında attı ama tutturamadı.

• İçki içmek

  Şimdi arzu buyrulursa dostluğumuzu takviye için şöyle bir iki kadeh atalım. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

• atıp (veya atmak) tutmak
• atıyorum
• atma Recep, din kardeşiyiz
• atsan atılmaz, satsan satılmaz
• attığı tırnağa değmemek
• attığı tırnak kadar olamamak

Birleşik Kelimeler: füzeatar, kazaratar, kükürtatar, roketatar, atardamar

• Bir tür yumurtalı süt tatlısı

• Boy, endam

  Gür beyaz saçları, dik kameti, vakur yürüyüşü ile gören çarşı esnafı saygı ile selamlarlar. - Haldun Taner

• Farz olan namazdan önce okunan iç ezan

Ata Sözleri ve Deyimler

• kamet getirmek
• kameti artırmak

• Ay

Birleşik Kelimeler: kamer balığı

• Katmak işi, ilhak

• Katılmış, eklenmiş, ulanmış, munzam

• Kıldan veya yünden yapılmış ip

Birleşik Kelimeler: katma bütçe, katma değer vergisi, değer katma