BEREKETSİZLİK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler



BEREKETSİZLİK harflerini içeren 7 harfli 49 kelime bulunuyor. 7 harfli BEREKETSİZLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BETİSİZ13, BİLEZİK12, BEZEKLİ12, İZBELİK12, ETKİSİZ11, LEKESİZ11, SEKİZLİ11, SEKİZER11, BESTELİ10, BESEREK10, EZİKLİK10, İKİZLER10, TEZKİRE10, TEZKERE10, BİLEREK9, BEREKET9, BERKLİK9, BELİRTİ9, KELEBEK9, TERKİBİ9, TEBERLİ9, ERSELİK8, ERKEKSİ8, ESKİLİK8, ESİRLİK8, ERİSTİK8, EREKSEL8, EKSİKLİ8, EKSİLTİ8, İSKELET8, İSTERİK8, İSTEKLİ8, KESİRLİ8, KESTERE8, KERESTE8, KESEKLİ8, KESİKLİ8, REİSLİK8, SİRKELİ8, SERTLİK8, SEKİLİK8, TESKERE8, TESİRLİ8, TERSLİK8, ERKEKLİ7, ERİKLİK7, ETEKLİK7, EKTİLİK7, TEKERLİ7


ERKEKLİ


[sıfat]
  • Erkeği olan

Birleşik Kelimeler: erkekli kadınlı, kadınlı erkekli, kızlı erkekli


ERİKLİK


[isim]
  • Erik yetiştirilen bahçe

ETEKLİK


[isim]
  • Etek

    O irmik kokulu neftî bluzuyla vanilya kokulu gri etekliğini giyerdi. - Sait Faik Abasıyanık

[sıfat]
  • Etek yapmaya elverişli (kumaş)

EKTİLİK


[isim]
  • Ekti olma durumu

TEKERLİ


[sıfat]
  • Tekeri olan, tekerlekli

ERSELİK


[sıfat] [biyoloji]
  • Erdişi

ERKEKSİ


[sıfat]
  • Erkeği andıran, erkeğe benzeyen, erkek gibi, erkeğimsi, maskulen

    Güneş altında ve açık havada pişmiş yüzünün çizgileri cesur ve erkeksi. - Necip Fazıl Kısakürek


ESKİLİK


[isim]
  • Eski olma durumu, antikite

    Öyle bir yaştaydık ki eskiliğin oluşturduğu eksikler nedir, bilmiyorduk. - Ayla Kutlu


ESİRLİK


[isim]
  • Esir olma durumu, tutsaklık, kölelik

    Ayaklarımızdaki zincirler, esirliğin ağır ve cefalı şarkılarını söyleyecektir. - Ruşen Eşref Ünaydın


ERİSTİK (Kelime Kökeni: Fransızca éristique)


[isim] [felsefe]
  • Didişim

EREKSEL


[sıfat]
  • Erek niteliğinde olan

Birleşik Kelimeler: ereksel neden


EKSİKLİ


[sıfat]
  • Kendisine bir şey gerekli olan, muhtaç
[isim] [halk ağzında]
  • Kadın

EKSİLTİ


[isim] [dil bilimi]
  • Anlatımda kolaylık sağlamak üzere bir kelimedeki eklerin veya bir cümledeki kelimelerin azaltılarak kullanılması olayı, elips

İSKELET (Kelime Kökeni: Fransızca squelette)


[isim]
  • İnsan ve hayvan bedeninin kemik çatısı, teşrih

    Çenesinin, başının bütün iskeleti peksimeti çiğnedikçe daha açık olarak meydana çıkıyordu. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]
  • Bir şeyi oluşturan temel çatı

    Yanımızdaki genç, yolun ötesinde bir bina iskeleti gösterdi. - Falih Rıfkı Atay

[mecaz]
  • Bir eserin genel planı

    Bir romanın iskeleti.

[sıfat] [mecaz]
  • Çok zayıf
[sıfat] [mecaz]
  • Kuru, çıplak

    Yürüdük, yürüdük, yaprakları düşmüş iskelet bir ormanın içine geldik. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iskelete dönmek
  • iskelet gibi
  • iskeleti çıkmak

Birleşik Kelimeler: iskelet mobilya, gemi iskeleti


İSTERİK (Kelime Kökeni: Fransızca hystérique)


[sıfat]
  • Histerik

    Ama içten gelme ferah bir gülüşle değil de sinirli, isterik bir gülüşle güldü. - Haldun Taner