BELLEKSİZ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



BELLEKSİZ harflerini içeren 5 harfli 32 kelime bulunuyor. 5 harfli BELLEKSİZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Belleksiz ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Belleksiz olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

BEZSİ11, SEBZE11, BEZİK10, BEZEK10, KEBZE10, ESKİZ9, EKSİZ9, SEKİZ9, BİKES8, EZELİ8, İZLEK8, KESBİ8, SEBİL8, ZELİL8, BİLEK7, BELLİ7, BELKİ7, BELİK7, BELEK7, EBELİ7, ESLEK6, ESKİL6, KESEL6, KELES6, SİLLE6, SELEK6, SEKİL6, SEKEL6, ELLİK5, İLKEL5, KELLE5, KELLİ5


ELLİK


[isim] [halk ağzında]
  • Eldiven
[denizcilik]
  • Yelken dikenlerin kullandığı, madenî yüksüğü olan meşin eldiven

İLKEL


[sıfat]
  • İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, iptidai, primitif

    Tiyatro yönetimi ve sahne düzeni her bakımdan ilkel, çağın koşullarına uygun olarak bozuktu. - Metin And

[isim]
  • Özellikle XIV-XV. yüzyıllarda İtalyan ressamlarına, Orta Çağ sonlarında Avrupa ressamlarına verilen ad
[mecaz]
  • Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz
[felsefe]
  • Zaman bakımından en eski olan, iptidai, primitif

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilkel kalmak

Birleşik Kelimeler: ilkel memeliler, ilkel toplum


KELLE (Kelime Kökeni: Farsça kelle)


[isim]
  • Koyun, kuzu ve keçinin pişirilmiş başı
[teklifsiz konuşmada]
  • Baş, kafa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kelle götürmek
  • kelle koltukta gezmek
  • kelle koparmak
  • kelle koşturmak
  • kelle kulak yerinde
  • kelle sağ olsun da külah bulunur
  • kellesinden olmak
  • kellesini koltuğuna almak
  • kellesini uçurmak
  • kellesini vurdurmak
  • kelleyi koltuğun altına almak
  • kelleyi vermek


KELLİ


[edat] [halk ağzında]
  • `Sonra` edatı gibi, çıkma durumundaki sözlerin ardı sıra geldiğinde birbirine bağladığı iki yargıdan birincisini zorlayıcı bir sebep olarak gösteren bir söz

    Sen meram ettikten kelli, tekeden süt çıkarırım, ağam! diyordu. - Halikarnas Balıkçısı


ESLEK


[sıfat] [halk ağzında]
  • Başkasının buyruk ve dileklerini yerine getiren, söz tutan, yumuşak başlı, itaatli, muti

ESKİL


[isim]
  • Aksaray iline bağlı ilçelerden biri

KESEL (Kelime Kökeni: Arapça kesel)


[isim] [eskimiş]
  • Gevşeklik, tembellik

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kesel gelmek

Birleşik Kelimeler: kesel perdesi


KELES


[isim]
  • Bursa iline bağlı ilçelerden biri

SİLLE (Kelime Kökeni: Farsça sīlī)


[isim]
  • Elin iç yüzüyle vurulan tokat

    Adam keçinin gerisine hafif bir sille indirdi. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: sille tokat


SELEK


[sıfat] [halk ağzında]
  • Cömert

Birleşik Kelimeler: eli selek


SEKİL


[isim]
  • At, eşek ve sığırların ayaklarında bileğe veya dize kadar çıkan beyazlık, seki (II)

SEKEL (Kelime Kökeni: Fransızca séquelle)


[isim] [tıp]
  • Bir hastalıktan sonra yerleşip kalan işlev veya doku bozukluğu

    Kırık ve çıkık sekellerine kaplıca yararlıdır.


BİLEK


[isim]
  • Elle kolun, ayakla bacağın birleştiği bölüm

    Kadın, ağır takılarla yüklü sol bileğini yeşil abajurun altına doğru uzatmış. - Adalet Ağaoğlu

[mecaz]
  • Güç, kuvvet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bileğinde altın bileziği olmak
  • bileğine güvenmek
  • bileğinin hakkıyla (veya gücüyle veya kuvvetiyle veya zoruyla)
  • bilek gibi

Birleşik Kelimeler: bilek damarı, bilek güreşi, bilek saati, demir bilek, tek bilek, ayak bileği, tunç bilekli


BELLİ


[sıfat]
  • Beli olan

    Hani sen benim gibi ince belli sarışınları severdin? - Nezihe Araz

Birleşik Kelimeler: karınca belli

[sıfat]
  • Bilinmedik bir yanı olmayan, malum

    Hâlimiz, vaktimiz sizce belli. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • belli etmek
  • belli olmak

Birleşik Kelimeler: belli başlı, belli belirsiz


BELKİ (Kelime Kökeni: Arapça bel + Farsça ki)


[zarf]
  • Olabilir ki, muhtemel olarak

    İşte en basit bir sebep. Belki sadeliğinden tuhaf geliyor insana. - Necip Fazıl Kısakürek

[bağlaç]
  • Olsa olsa, ya ... ya ..., ihtimal

    Belki bir sabah vakti, belki bir gece yarısı / Artık nefes almayı bırakıp gideceğiz - Ziya Osman Saba

Ata Sözleri ve Deyimler

  • belki de