Bel ile Biten Kelimeler



BEL ile biten 7 kelime bulunuyor. Sonu BEL olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Bel kelimesinin anlamı nedir? Bel ile başlayan kelimeler. İçinde bel olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

9 Harfli Kelimeler

MÜSTAKBEL15

7 Harfli Kelimeler

DESİBEL12

6 Harfli Kelimeler

TEMBEL9

5 Harfli Kelimeler

BEL17, DÜBEL11, CEBEL10

3 Harfli Kelimeler

BEL5


BEL


[isim] [halk ağzında]
  • İşaret

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bel etmek

[isim] [anatomi]
  • İnsan bedeninde göğüsle karın, sırtla kalçalar arasında daralmış bölüm

    Kolum, boynundan beline doğru kayıyor. - Yusuf Ziya Ortaç

[anatomi]
  • Bu bölümün, sırtın altına rastlayan bölgesi

    Bel ağrısı.

[anatomi]
  • Hayvanlarda omuz başı ile sağrı arası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bel bağlamak
  • belden aşağı vurmak
  • beli açılmak
  • beli bükülmek
  • beli çökmek
  • belini bükmek
  • belini doğrultmak
  • belini kırmak
  • belini vermek
  • bel kırmak
  • bel vermek

Birleşik Kelimeler: bel ağrısı, bel bağı, bel evladı, bel fıtığı, belgevşekliği, bel kemeri, belkemiği, bel kemiği, bel kündesi, belsoğukluğu, beli bükük, yarı bel, yol bel, etek belde, elibelinde, eteği belinde, kantarı belinde

[isim] [fizyoloji]
  • Meni

Ata Sözleri ve Deyimler

  • beli gelmek
  • belinden gelmek

[isim]
  • Toprağı aktarmaya veya işlemeye yarayan, uzun saplı, ayakla basılacak yeri tahta, ucu sivri kürek veya çatal biçiminde bir tarım aracı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bel bellemek

Birleşik Kelimeler: çatal bel

[isim] [fizik]
  • Ses şiddetiyle ilgili birim

TEMBEL (Kelime Kökeni: Farsça tenbel)


[sıfat]
  • İş görmeyi, çalışmayı sevmeyen, çaba göstermekten, sıkıntıdan kaçan (kimse), üşengeç

    Tembeller ve işsizler daha çok yorulurlar. - Abdülhak Şinasi Hisar

[tıp]
  • Fonksiyonunu yerine getirmede yavaşlık gösteren (organ)

    Galiba karaciğeri de tembel. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tembele iş buyur, sana akıl öğretsin

Birleşik Kelimeler: tembelhane, kafası tembel, sultani tembel


CEBEL


[isim] [halk ağzında]
  • Sahipsiz, boş toprak
[isim] [eskimiş]
  • Dağ

DÜBEL (Kelime Kökeni: Almanca Dubel)


[isim]
  • Vidanın daha sağlam yerleşmesi için duvarlarda açılan deliğe önceden çakılan plastik yuva

DESİBEL (Kelime Kökeni: Fransızca décibel)


[isim] [fizik]
  • Ses şiddetini gösteren birimin onda biri

MÜSTAKBEL (Kelime Kökeni: Arapça mustaḳbel)


[sıfat]
  • İleri bir tarihte beklenen, gelecek

    Nasfet ve merhamet dilenmek gibi bir prensip yoktur. Türk milleti, Türkiye'nin müstakbel çocukları, bunu, bir an hatırdan çıkarmamalıdırlar. - Atatürk


GÖBEL


[isim] [halk ağzında]
  • Kimsesiz, başıboş çocuk