BEKLEYEDURMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



BEKLEYEDURMAK harflerini içeren 6 harfli 45 kelime bulunuyor. 6 harfli BEKLEYEDURMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BUYMAK12, BARYUM12, DUYMAK12, MABUDE12, RADYUM12, YEDMEK11, ARBEDE10, BURKMA10, BURMAK10, BULMAK10, BERDEL10, DURMAK10, KUYMAK10, KURMAY10, KUDEMA10, KAMBUR10, MAKBUL10, BELEME9, DELMEK9, DERLEM9, DERMEK9, EYLEME9, KALBUR9, KADEME9, KAMBER9, MARLEY9, MAKBER9, YERMEK9, YELMEK9, YELEME9, DEREKE8, KURMAK8, KUMRAL8, KEBERE8, MAKULE8, EKLEME7, ELEMEK7, KARLUK7, KAKULE7, KELEME7, KEMERE7, KEKEME7, MELEKE7, REKLAM7, KALKER6


KALKER (Kelime Kökeni: Fransızca calcaire)


[isim] [mineraloji]
  • Kireç taşı

Birleşik Kelimeler: sedefli kalker


EKLEME


[isim]
  • Eklemek işi
[sıfat]
  • Eklenmiş

Birleşik Kelimeler: ekleme dişi


ELEMEK


[-i]
  • Elek yardımıyla ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak, elekten geçirmek

    Eledim eledim höllük eledim / Aynalı beşikte bebek beledim - Halk türküsü

[mecaz]
  • Gözden geçirmek, ayıklamak, iyisini kötüsünden ayırmak
[spor]
  • Bir yarışmacıyı yarışma dışı bırakmak, elimine etmek

KARLUK


[isim] [tarih]
  • Eski Türk boylarından biri

KAKULE (Kelime Kökeni: Arapça ḳāḳulle)


[isim] [bitki bilimi]
  • Zencefilgillerden, sıcak iklimlerde yetişen güzel kokulu bir bitki (Elettaria cardamomum)

KELEME


[sıfat] [halk ağzında]
  • Sürülmeden bırakılmış (tarla)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keleme olmak


KEMERE (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [denizcilik]
  • Gemi güvertesinin enine konmuş kirişlerinden her biri

KEKEME


[sıfat]
  • Damak sesleriyle başlayan kelimeleri ve heceleri tekrarlayarak birdenbire söyleyen ve keserek konuşan, keke, kekeç

    Arabacı yirmi beş yaşlarında delişmen, dili biraz kekeme bir oğlan. - Memduh Şevket Esendal


MELEKE (Kelime Kökeni: Arapça meleke)


[isim]
  • Tekrarlama sonucu kazanılan yatkınlık, alışkanlık

    Bütün melekelerim yerinde olduğu hâlde kendimde değildim. - Necip Fazıl Kısakürek

[ruh bilimi] [felsefe]
  • Yeti

REKLAM (Kelime Kökeni: Fransızca réclame)


[isim]
  • Bir şeyi halka tanıtmak, beğendirmek ve böylelikle sürümünü sağlamak için denenen her türlü yol

    Şehirde canlı reklam dolaştırmak hiçbirimizin aklına gelmemişti. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • reklam etmek
  • reklam yapmak

Birleşik Kelimeler: reklam ajansı, reklam filmi, reklam kuşağı, reklam levhası, bilinçaltı reklam, gizli reklam, sanal reklam, tanıtıcı reklam


DEREKE (Kelime Kökeni: Arapça dereke)


[isim] [eskimiş]
  • Aşağı derece

Ata Sözleri ve Deyimler

  • derekeye düşmek


KURMAK


[-i]
  • Bir şeyi oluşturan parçaları birleştirerek bütün durumuna getirmek, monte etmek

    Geniş çöl ufukları arasında çadırlarımızı kurduk. - Falih Rıfkı Atay

[ticaret]
  • Ortaklık sağlamak
[mecaz]
  • Bir kimseyi dedikodu veya telkinlerle başkasına karşı öfkelendirmek

KUMRAL


[isim]
  • Koyu sarı veya açık kestane rengi
[sıfat]
  • Teni ve saçları sarıya çalan açık buğday rengi olan(kimse)

    Ekrandaki Loretta, ince yapılı, uzun bacaklı, kumral, yeşil gözlüydü. - Elif Şafak


KEBERE (Kelime Kökeni: Latince)


[isim] [bitki bilimi]
  • Gebre otu

MAKULE (Kelime Kökeni: Arapça maḳūle)


[isim] [eskimiş]
  • Çeşit
[felsefe] [mantık]
  • Ulam