BEDAVALAŞMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



BEDAVALAŞMAK harflerini içeren 6 harfli 21 kelime bulunuyor. 6 harfli BEDAVALAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BEDAVA16, AVLAMA13, BAŞMAL12, BAŞMAK12, KAVALA12, KAVELA12, ALABAŞ11, BADEMA11, LABADA10, MAŞALA10, AŞKALE9, ADAMAK9, AMBALE9, BALAMA9, DALAMA9, DALMAK9, MABLAK9, KALABA8, KABALA8, AKLAMA7, MAKALE7


AKLAMA


[isim]
  • Aklamak işi, ibra

Birleşik Kelimeler: aklama belgesi


MAKALE (Kelime Kökeni: Arapça maḳāle)


[isim]
  • Bilim, fen konularıyla siyasal, ekonomik ve toplumsal konuları açıklayıcı veya yorumlayıcı niteliği olan gazete veya dergi yazısı

Birleşik Kelimeler: başmakale


KALABA (Kelime Kökeni: Arapça ġalebe)


[isim] [halk ağzında]
  • Kalabalık

KABALA (Kelime Kökeni: İngilizce cabala)


[isim]
  • Doğaüstü varlıklarla ilişki kurma sanatı
[din bilgisi]
  • Yahudilerde, yazılı olarak konulmuş olan Tanrı kanunlarının yanında, ağızdan ağıza geçen din buyruklarının, İbrani felsefesinin ve efsane yazılarının tamamı
[din bilgisi]
  • Bu öğretinin yandaşlarının tamamı
[zarf] [ticaret]
  • Götürü, toptan

AŞKALE


[isim]
  • Erzurum iline bağlı ilçelerden biri

ADAMAK


[-e] [-i]
  • Bir dileğin gerçekleşmesi amacıyla kutsal olduğuna inanılan bir güce niyette bulunmak, nezretmek
[mecaz]
  • Kutsal saydığı bir şey uğruna kendini feda etmek üzere söz vermek
[mecaz]
  • Bir şeyle yoğun olarak ilgilenmek
[mecaz]
  • Ayırmak, tahsis etmek

    Nasılsa altındaki arabayı edinmişti, bütün sevme gücünü de bu arabaya adamıştı. - Adalet Ağaoğlu

[mecaz]
  • İthaf etmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ada bana, adayım sana
  • adamak kolay, ödemek zordur
  • adamakla mal tükenmez


AMBALE (Kelime Kökeni: Fransızca emballé)


[isim]
  • `Birini düşünemez duruma getirmek, çok yormak, fazla gaz vererek otomobili çalışamaz duruma getirmek` anlamlarındaki ambale etmek ve `çok yorulup iş göremez, düşünemez duruma gelmek` anlamındaki ambale olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz

BALAMA


[isim] [tiyatro]
  • Orta oyununda Rum tipi

DALAMA


[isim]
  • Dalamak işi

DALMAK


[-e]
  • Suyun içine bütün vücuduyla ve hızla girmek

    O çirkin, kaba kunduralarla sıcak günde serin denize dalmışım gibi rahatladım. - Ayla Kutlu

[nesnesiz]
  • Bir yerin içine girmek

    Hızla içeri dalıp mumun başında duran adama doğru iki adım attı. - Elif Şafak

[nesnesiz] [mecaz]
  • Kendini bilmez duruma gelmek, kendinden geçmek

    Çocuk ateşi çıkınca daldı.

[nesnesiz]
  • Uyumak

    O serinlik içinde Tevfik dalmış. Uyandığı vakit güneş çoktan doğmuştu. - Memduh Şevket Esendal

[mecaz]
  • Başka bir şeyle uğraşamayacak veya başka bir şeyi düşünemeyecek biçimde kendini bir şeye kaptırmak
[spor]
  • Güreşte rakibinin belden aşağı bir yerini aniden tutmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dala çıka
  • dalıp çıkmak
  • dalıp gitmek


MABLAK (Kelime Kökeni: Arapça miblaʿ)


[isim] [eskimiş]
  • Hamur, merhem, boya vb. şeyleri ezip karıştırarak yoğurmak için kullanılan ve bir ucu ele alınacak biçimde saplı, öbür ucu yassı olan alet

LABADA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [bitki bilimi]
  • Karabuğdaygillerden, dere kıyılarında, sulak çayırlarda kendiliğinden yetişen, çok yıllık ve yaprakları sebze olarak kullanılan bir bitki, efelek (Rumex patientia)

MAŞALA (Kelime Kökeni: Ermenice)


[isim] [halk ağzında]
  • Bağ ve bahçelerde kenarları set biçiminde birbirinden ayrılan, genellikle dikdörtgen toprak parçası

ALABAŞ


[isim] [bitki bilimi]
  • Turpgillerden, şalgama benzeyen bir bitki

BADEMA (Kelime Kökeni: Arapça baʿdemā)


[zarf] [eskimiş]
  • Bundan sonra, bundan böyle

    Ve badema kâra ortak olmadığımızı, bütün paranın bana ait olduğunu söyledi. - Sait Faik Abasıyanık