BEĞENİSİZ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



BEĞENİSİZ harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli BEĞENİSİZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

EĞSİ12, EĞİN11, İĞNE11, BEZE9, İZBE9, SEZİ8, BESİ7, BEİS7, ENEZ7, İBİS7, İZİN7, BİNİ6, İBNE6, NEBİ6, ESİN5, ESEN5, ENSE5, NESİ5, SİNE5, SİNİ5, SENE5


ESİN


[isim]
  • Etkilenme, çağrışım veya içe doğmayla akla gelen yaratıcı duygu, düşünce, ilham

    Bir roman, bir müzik parçası için esin kaynağı olabilir. - Adalet Ağaoğlu

[halk ağzında]
  • Sabah yeli

ESEN


[sıfat]
  • Ruhsal ve bedensel olarak sağlıklı, sıhhatli, salim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esen kalmak

Birleşik Kelimeler: sağ esen


ENSE


[isim] [anatomi]
  • Boynun arkası

    Kendine geldiğinde ensesinde müthiş bir ağrı vardı. - Ayşe Kulin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ense kulak yerinde olmak
  • ensesinde boza pişirmek
  • ensesine binmek
  • ensesine yapışmak
  • ense yapmak
  • enseyi karartmak

Birleşik Kelimeler: ense çukuru, ense kökü, ensesi kalın, elense


NESİ


[zamir]
  • Akrabası mı, yakını mı?

    Ali, Ahmet'in nesidir?

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nesi var
  • nesi var nesi yok


SİNE (Kelime Kökeni: Farsça sīne)


[isim]
  • Göğüs
[mecaz]
  • Gönül, yürek

    Elif kaşlarını çatar / Gamzesi sineme batar - Karacaoğlan

[mecaz]
  • Bağır, iç

    Hangi semtin eczanesi bu kadar değerli insanı sinesinde toplayabilmiştir? - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sineye çekmek

Birleşik Kelimeler: sineyimillet


SİNİ (Kelime Kökeni: Farsça sīnī)


[isim]
  • Üzerinde yemek de yenilebilen, yuvarlak, bakır veya pirinçten büyük tepsi

    Sininin üstünde, çepeçevre tahta kaşıklar ve yerde sini etrafında birer küçük minder dizilmişti. - Ahmet Haşim


SENE (Kelime Kökeni: Arapça sene)


[isim]
  • Yıl

    Önde zeytin ağaçları, arkasında yâr / Sene 1946 / Mevsim sonbahar - Bedri Rahmi Eyuboğlu

Birleşik Kelimeler: seneidevriye, seneikebise, sittinsene, yeni sene


BİNİ


[isim] [halk ağzında]
  • Binme işi

    Bu hayvan biniye gelmez.


İBNE (Kelime Kökeni: Arapça ubne)


[isim] [kaba konuşmada]
  • Edilgin eş cinsel erkek, homoseksüel
[ünlem] [hakaret yollu]
  • Kızgınlıkla söylenen bir söz

NEBİ (Kelime Kökeni: Arapça nebī)


[isim] [din bilgisi]
  • Kendisine kitap indirilmemiş peygamber

BESİ


[isim]
  • Yaşatmak ve geliştirmek için gereken besinleri yedirip içirme işi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • besiye çekmek

Birleşik Kelimeler: besi doku, besihane, besi hayvanı, besi örü, besi suyu, besi yeri, aşırı besi, ham besi suyu, ongun besi suyu


BEİS (Kelime Kökeni: Arapça beʾs)


[isim] [eskimiş]
  • Engel, uymazlık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • beis görmemek
  • beis yok


ENEZ


[sıfat] [halk ağzında]
  • Hantal, vurdumduymaz
[isim]
  • Edirne iline bağlı ilçelerden biri

İBİS (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Leyleksilerden, Afrika ve Batı Asya'nın sulak yerlerinde yaşayan bir kuş, Mısır turnası (İbis aethiopica)

İZİN (Kelime Kökeni: Arapça iẕn)


[isim]
  • Bir şey yapmak için verilen veya alınan özgürlük, müsaade, ruhsat, icazet, mezuniyet

    Ben dahi başka bir diyara gitmek için izin talep ederim. - Ahmet Kabaklı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • izin almak
  • izin çıkmak
  • izin istemek
  • izin koparmak
  • izin vermek
  • izne çıkmak (veya ayrılmak)
  • izninizle

Birleşik Kelimeler: izinname, arama izni, çalışma izni, doğum izni, oturma izni, süt izni