BAŞYUKARI Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



BAŞYUKARI harflerini içeren 5 harfli 36 kelime bulunuyor. 5 harfli BAŞYUKARI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BARIŞ11, BAKIŞ11, KAYIŞ11, YAKIŞ11, YARIŞ11, ABRAŞ10, AKBAŞ10, BAŞKA10, BAŞAK10, BAYRI10, BAYIR10, KAYŞA10, ŞAYKA10, ŞAYAK10, YARAŞ10, KARIŞ9, KARŞI9, ŞIRAK9, ŞUARA9, ŞARKI9, UYARI9, AYRIK8, BURAK8, BAKIR8, KURYA8, KAŞAR8, KIRAY8, KIRBA8, KAYIR8, YARIK8, BARAK7, BARKA7, KAYRA7, KAYAR7, YARAK7, YARKA7


BARAK


[isim] [halk ağzında]
  • Tüylü, kıllı çuha

BARKA (Kelime Kökeni: İtalyanca barca)


[isim]
  • Büyük sandal

KAYRA


[isim]
  • Yüksek tutulan veya sayılan birinden gelen iyilik, lütuf, ihsan, atıfet, inayet

Birleşik Kelimeler: Tanrı kayrası


KAYAR


[isim] [halk ağzında]
  • Hayvanların eskiyen nallarının çivilerini değiştirme işlemi

YARAK


[isim] [eskimiş]
  • Silah
[kaba konuşmada]
  • Erkeklik organı

Birleşik Kelimeler: dalyarak


YARKA (Kelime Kökeni: Bulgarca)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Büyük piliç

AYRIK


[sıfat]
  • Ayrılmış

    Yandan ayrık, tek tük gümüş pırıltılı saçları. - Yusuf Ziya Ortaç

[isim]
  • Ayrık otu

Birleşik Kelimeler: ayrık kümeler, ayrık otu


BURAK


[isim] [din bilgisi]
  • Hz. Muhammed'in Miraç Gecesi'ndeki biniti

BAKIR


[isim] [kimya]
  • Atom numarası 29, yoğunluğu 8,95 olan, 1084 °C'ye doğru eriyen, doğada serbest veya birleşik olarak bulunan, ısı ve elektriği iyi ileten, kolay dövülür ve işlenir olduğundan eski çağlardan beri türlü işlerde kullanılan, kızıl renkli element (simgesi Cu)
[sıfat]
  • Bu elementten yapılmış

    Ertesi gün çadırların önünde Haldun Nedret'in Kadıköy'den getirdiği bakır lamba yanıyordu. - Abdülhak Şinasi Hisar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bakır çalmak

Birleşik Kelimeler: bakır alaşımı, bakır çalığı, bakır kaplama, bakır oksit, bakır pası, bakır rengi, bakır sülfat, bakır taşı, bakır tuzu, dişi bakır, erkek bakır


KURYA (Kelime Kökeni: İngilizce curia)


[isim]
  • Vatikan'ı yöneten yürütme ve yargılama organlarının bütünü

KAŞAR


[isim]
  • Koyun sütünden yapılan, genellikle tekerlek biçiminde, sarımtırak, yağlı bir peynir

Birleşik Kelimeler: kaşar peyniri


KIRAY


[sıfat]
  • Yol kesen, asi

KIRBA (Kelime Kökeni: Arapça ḳirba)


[isim] [eskimiş]
  • Sakaların içinde su taşıdıkları ağzı dar, altı geniş, deriden yapılmış kap, su kabı, matara

    Cesaretini toplamak için küçük kırbasına şarap doldurmayı unutmamıştı. - İhsan Oktay Anar

[mecaz]
  • Çok su içen kimse
[halk ağzında]
  • Çocuklarda karın şişmesiyle beliren bir hastalık

KAYIR


[isim] [halk ağzında]
  • Kalın kum

YARIK


[isim]
  • Yarılarak açılmış yer, geniş çatlak

    Tam öğle vakitleri yüksek kaya yarığının dibinde toplanıyor, bir saat kadar güneşleniyorduk. - Aka Gündüz

[mecaz]
  • Anlaşmazlık

    Şimdiden birtakım yarıklar açan siyasi rekabetten başka ne mana verilebilirdi? - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[fizik]
  • Küçük bir ışık demeti elde etmek için ışık kaynağının önüne konulan, saydam olmayan bir düzlem üzerine açılmış, dikdörtgen biçiminde küçük delik
[tıp]
  • Çatlak
[argo]
  • Dişinin cinsel organı
[sıfat]
  • Yarılarak açılmış veya yarılarak oluşmuş

Birleşik Kelimeler: yarık dudak, karnıyarık, tabanı yarık, dudak yarığı