BAŞYAZMAN Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



BAŞYAZMAN harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli BAŞYAZMAN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Başyazman ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Başyazman olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

AYMAZ11, YAZMA11, YAŞAM11, AYNAZ10, ABAZA10, BANAZ10, BAMYA10, BAYMA10, ŞABAN10, ŞAYAN10, AZMAN9, AŞAMA9, BAYAN9, NAMAZ9, ŞAMAN9, YABAN9, ZAMAN9, BANMA8, MAYNA8, YAMAN8, YANMA8, ABANA7


ABANA


[isim]
  • Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri

BANMA


[isim]
  • Banmak işi

MAYNA (Kelime Kökeni: İtalyanca maina)


[isim] [denizcilik]
  • Yelken indirme, fora karşıtı
[argo]
  • Bırakılma, son verilme

    Kavga mayna oldu.

[ünlem] [denizcilik]
  • `İndir` anlamında kullanılan bir seslenme sözü

    Martı'ya beş metre kala `mayna!` diye bağrıldı. - Halikarnas Balıkçısı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mayna etmek


YAMAN


[sıfat]
  • Güç, etki veya beceri bakımından alışılmışın üzerinde olan (kimse)

    Sen yaman bir inkılapçı olacaksın Yıldız. - Aka Gündüz


YANMA


[isim]
  • Yanmak işi

    Vücudumda yanma ile beraber garip bir titreme de vardı. - Reşat Nuri Güntekin

[kimya]
  • Bir cismin oksijenle birleşmesi sırasında ortaya çıkan olayların tümü

AZMAN


[sıfat]
  • Aşırı gelişmiş
[isim]
  • Kerestelik tomruk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... azmanı

Birleşik Kelimeler: azmankaya, istavrit azmanı


AŞAMA


[isim]
  • Önem veya değer bakımından gitgide yükselen bir sıra basamakların her biri, rütbe, mertebe, paye
[spor]
  • Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, etap

Birleşik Kelimeler: aşama sırası


BAYAN


[isim]
  • Kadınların ad veya soyadlarının önüne getirilen saygı sözü

    Bayan İnci.

[ünlem]
  • Kadınlara bir seslenme sözü

    Bayan! Kimi aradınız?

Birleşik Kelimeler: başbayan


NAMAZ (Kelime Kökeni: Farsça namāz)


[isim] [din bilgisi]
  • İslam'ın beş şartından biri olan ve Müslümanların günde beş vakit, dinî kurallara göre yapmak zorunda oldukları ibadet, salat

    Bu namaz, alelade bir ibadet değildi. - Ruşen Eşref Ünaydın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • namaz (veya namazını) kılmak
  • namaza durmak
  • namaza meyli (veya namazda gözü) olmayanın kulağı ezanda olmaz
  • namazı kılınmak

Birleşik Kelimeler: namaz bezi, namazbozan, namaz niyaz, namaz örtüsü, namaz vakti, nafile namaz, akşam namazı, bayram namazı, cenaze namazı, cuma namazı, ikindi namazı, kuşluk namazı, öğle namazı, sabah namazı, teravih namazı, vitir namazı, yatsı namazı


ŞAMAN


[isim]
  • Şamanlıkta büyü yapan, gelecekten haber verdiğine, ruhlarla ilişki kurarak hastalıkları iyileştirdiğine inanılan kimse, kam
[isim]
  • Şamanlığa mensup olan kimse

YABAN (Kelime Kökeni: Farsça yābān)


[isim]
  • İnsan yaşamayan ıssız yer
[sıfat]
  • Issız

    Yalnız, yaban ormanda yaşayan yerliler bu zehrin ilacını bilirler. - Falih Rıfkı Atay

[halk ağzında]
  • Yabancı, el, yerli halktan olmayan kimse

    Yerliler bize yaban derler ve aramıza katılmazlardı. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yabana atmak
  • yabana gitmek
  • yabana söylemek

Birleşik Kelimeler: yaban arısı, yaban armudu, yaban asması, yaban baklası, yaban çileği, yaban defnesi, yaban domuzu, yaban enginarı, yaban eriği, yaban eşeği, yaban fesleğeni, yaban gülü, yaban havucu, yaban inciri, yaban kazı, yaban keçisi, yaban kedisi, yaban keteni, yaban koyunu, yaban maydanozu, yaban mersini, yaban nanesi, yaban ördeği, yaban pancarı, yaban pazısı, yaban sümbülü, yaban tavşanı, yaban teresi, yaban turpu, yaban yasemini, yazı yaban


ZAMAN (Kelime Kökeni: Arapça zamān)


[isim]
  • Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit

    Zaman geçtikçe hafifleyecek yerde, daha ziyade ağırlaşan bir vicdan azabı duyarım. - Ömer Seyfettin

[gök bilimi]
  • Olayların oluş ve akış sırasını belirleyen, düzenli ve dönemli gök olaylarını birim olarak kullanan sanal bir kavram
[dil bilgisi]
  • Fiillerin belirttikleri geçmiş zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman, geniş zaman kavramı

    Geldi, gelmiş, geliyor, gelecek, gelir.

[jeoloji]
  • Yer kabuğunun geçirdiği gelişimde belirlenen ve fosillere göre dörde ayrılan geniş evrelerden her biri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zaman almak
  • zamana uymak
  • zaman bırakmak
  • zaman geçirmek
  • zamanı (veya zamanını) geçirmek
  • zamanı avlamak
  • zamanı dolmak
  • zamanı geçmek
  • zaman ile yarışmak
  • zaman kazanmak
  • zaman kollamak
  • zaman öldürmek
  • zaman tanımak
  • zaman vermek

Birleşik Kelimeler: zaman aşımı, zaman ayarlı, zaman belirteci, zaman bilimi, zaman birimi, zaman dizini, zaman eki, zaman tüneli, zaman zaman, zaman zarfı, açık zaman, ahir zaman, aman zaman, art zamanlı, birleşik zaman, bir zaman, dar zaman, eş zaman, eş zamanlı, geçmiş zaman, gelecek zaman, gelecek zaman kipi, geniş zaman, her zaman, İkinci Zaman, kimi zaman, müruruzaman, ölü zaman, yalın zaman, aynı zamanda, çift zamanı, hikâye birleşik zamanı, iftar zamanı, ikindi zamanı, rivayet birleşik zamanı, yıldız zamanı, vaktizamanında, bir zamanlar


AYNAZ


[isim] [halk ağzında]
  • Bataklık
[isim] [tiyatro]
  • Köy oyunlarını yöneten kimse

ABAZA


[isim]
  • Abhaz

Birleşik Kelimeler: Abaza peyniri


BANAZ


[isim]
  • Uşak iline bağlı ilçelerden biri