BAŞHEKİM Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



BAŞHEKİM harflerini içeren 4 harfli 26 kelime bulunuyor. 4 harfli BAŞHEKİM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Başhekim ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Başhekim olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

HEBA10, HİBE10, HAMİ9, İMHA9, İŞBA9, İHAM9, EMİŞ8, HAKİ8, MEŞK8, ŞEMA8, EŞİK7, EKŞİ7, İAŞE7, KAŞE7, ŞİKE7, ŞAKİ7, BAKİ6, BEKA6, KABE6, AKİM5, EKİM5, EMİK5, KAME5, KAİM5, MİKA5, MAKİ5


AKİM (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳīm)


[sıfat] [eskimiş]
  • Kısır, verimsiz, döl veremeyen

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akim kalmak


EKİM


[isim]
  • Ekme işi

    Ekim biçim işlerini tamamıyla kadınlara bırakmışlardı. - Ömer Seyfettin

Birleşik Kelimeler: doku ekimi


EMİK


[isim] [halk ağzında]
  • Emmekten çürüyen yer, emme izi

KAME (Kelime Kökeni: Fransızca camée)


[isim]
  • Değişik renkli üst üste iki katmandan oluşan ve üstteki katmanına kabartma bir desen yapılan değerli taş

KAİM (Kelime Kökeni: Arapça ḳāʾim)


[sıfat] [eskimiş]
  • Başka bir şeyin yerine geçen
[din bilgisi]
  • Her zaman var olan (Tanrı)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kaim olmak


MİKA (Kelime Kökeni: Fransızca mica)


[isim] [mineraloji]
  • Püskürük ve başkalaşmış kayalar içinde bulunan, alüminyum silikat ile potasyumdan oluşmuş, yapraklar durumunda ayrılabilen, ateşe dayanıklı parlak bir mineral, evren pulu
[sıfat]
  • Bu mineralden yapılan

MAKİ (Kelime Kökeni: Fransızca maquis)


[isim] [bitki bilimi]
  • Akdeniz dolaylarında yaygın olan, bodur ağaç ve çalılardan oluşan bitki örtüsü
[isim] [hayvan bilimi]
  • Makigillerden, Madagaskar Adası'nda sık rastlanan, uzun kuyruklu, yumuşak tüylü bir tür maymun (Lemur)

BAKİ (Kelime Kökeni: Arapça bāḳī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Sürekli

    Dünyada zaten ne bakiydi? - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • baki kalmak


BEKA (Kelime Kökeni: Arapça beḳā)


[isim] [eskimiş]
  • Kalıcılık, ölmezlik

    Fakat böyle bir zevk ve huzurun devam ve bekası olamaz. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • beka bulmak


KÂBE


[isim] [din bilgisi]
  • Mekke'de bulunan, Müslümanlarca kıble olarak kabul edilen ve hac ibadeti yapılırken tavaf edilen kutsal yer
[mecaz]
  • Bir kimsenin taptığı, kutsal saydığı yer

EŞİK


[isim]
  • Kapı boşluğunun alt yanında bulunan alçak basamak

    Sofaya açılan kapının eşiğine gelmişti. - Tarık Buğra

[mecaz]
  • Başlangıç yeri, başlangıç noktası, yakını

    Dünya yeni bir ekonomik bunalımın eşiğinde.

[coğrafya]
  • Karalar üzerinde veya deniz diplerinde birbirine komşu iki çukurluğu ayıran tümsek biçiminde, üzeri çoğu kez düz kabartılar
[müzik]
  • Telli çalgılarda üzerine tellerin bindiği köprü
[ruh bilimi]
  • Bir tepkinin başlamasında, ortaya çıkmasında etkili olan ruhsal, fizyolojik nokta

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eşiğine yüz sürmek
  • eşiğini aşındırmak
  • eşik (veya eşiğini) atlamak

Birleşik Kelimeler: duyum eşiği


EKŞİ


[sıfat]
  • Sirke veya limon tadında olan
[isim]
  • Bu tadı veren şey

    Bu yemeğin ekşisi fazla kaçmış.

[mecaz]
  • Uygunsuz, yakışıksız

    Bu ekşi sözler, bu dik bakışlar, tabii hiç hoşlarına gitmedi. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ekşi yemedim ki karnım ağrısın

Birleşik Kelimeler: ekşi elma, ekşi kiraz, ekşikulak, ekşi maya, ekşi surat, ekşi yonca, ekşi yüz


İAŞE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāşe)


[isim] [eskimiş]
  • Yedirip içirme, besleme, bakma

    İaşe son derece fena idi, açıkçası kıtlık vardı. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iaşe etmek

Birleşik Kelimeler: iaşe ve ibate


KAŞE (Kelime Kökeni: Fransızca cachet)


[isim]
  • Damga, mühür
[sinema] [televizyon]
  • Belirlenmiş sürelerde çalışanlara ödenen ücret
[isim]
  • Toz ilaçların içine konulduğu, yutulmaya uygun, güllaçtan küçük kap

    Cebinden bir hap kutusu çıkarıp iki kaşeyi bir arada yuttu. - Haldun Taner

[isim]
  • Kalın, kışlık bir tür yün kumaş

ŞİKE (Kelime Kökeni: Fransızca chiqué)


[isim] [spor]
  • Bir spor karşılaşmasının sonucunu değiştirmek için maddi veya manevi bir çıkar karşılığı varılan anlaşma
[mecaz]
  • Bir çıkar karşılığı, uzlaşarak bir iş yapma, aldatma

    Bu işte şike var.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şike yapmak