BAĞDAŞMAZLIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



BAĞDAŞMAZLIK harflerini içeren 6 harfli 51 kelime bulunuyor. 6 harfli BAĞDAŞMAZLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BAĞDAŞ20, KAŞAĞI17, KAZAĞI17, MAĞAZA17, AĞDALI16, BAĞLIK16, BAĞLAM16, DAĞLIK16, ALADAĞ15, AZIŞMA14, AĞALIK14, AĞLAMA14, BALDIZ14, AZALIŞ13, BAŞMAL12, BAŞMAK12, BAŞLIK12, BAZALI12, DIZLAK12, KILBAZ12, ZAMBAK12, AŞILMA11, ALIŞMA11, AKIŞMA11, ALABAŞ11, ALAŞIM11, DAZLAK11, KAŞIMA11, KAZIMA11, MAAŞLI11, MAŞALI11, ŞAMALI11, ŞAKIMA11, ZAMKLI11, AZALMA10, DAMALI10, KAZALI10, LABADA10, MAŞALA10, ADAMAK9, ADAKLI9, BALAMA9, DALAMA9, DALMAK9, MABLAK9, AMALIK8, IKLAMA8, KALABA8, KABALA8, KAMALI8, AKLAMA7


AKLAMA


[isim]
  • Aklamak işi, ibra

Birleşik Kelimeler: aklama belgesi


ÂMÂLIK


[isim]
  • Görme engellilik

IKLAMA


[isim]
  • Iklamak işi

KALABA (Kelime Kökeni: Arapça ġalebe)


[isim] [halk ağzında]
  • Kalabalık

KABALA (Kelime Kökeni: İngilizce cabala)


[isim]
  • Doğaüstü varlıklarla ilişki kurma sanatı
[din bilgisi]
  • Yahudilerde, yazılı olarak konulmuş olan Tanrı kanunlarının yanında, ağızdan ağıza geçen din buyruklarının, İbrani felsefesinin ve efsane yazılarının tamamı
[din bilgisi]
  • Bu öğretinin yandaşlarının tamamı
[zarf] [ticaret]
  • Götürü, toptan

KAMALI


[sıfat]
  • Kaması olan

    Kamalı top.


ADAMAK


[-e] [-i]
  • Bir dileğin gerçekleşmesi amacıyla kutsal olduğuna inanılan bir güce niyette bulunmak, nezretmek
[mecaz]
  • Kutsal saydığı bir şey uğruna kendini feda etmek üzere söz vermek
[mecaz]
  • Bir şeyle yoğun olarak ilgilenmek
[mecaz]
  • Ayırmak, tahsis etmek

    Nasılsa altındaki arabayı edinmişti, bütün sevme gücünü de bu arabaya adamıştı. - Adalet Ağaoğlu

[mecaz]
  • İthaf etmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ada bana, adayım sana
  • adamak kolay, ödemek zordur
  • adamakla mal tükenmez


ADAKLI


[sıfat]
  • Adağı olan, adak adamış olan
[isim] [halk ağzında]
  • Nişanlı
[isim]
  • Bingöl iline bağlı ilçelerden biri

BALAMA


[isim] [tiyatro]
  • Orta oyununda Rum tipi

DALAMA


[isim]
  • Dalamak işi

DALMAK


[-e]
  • Suyun içine bütün vücuduyla ve hızla girmek

    O çirkin, kaba kunduralarla sıcak günde serin denize dalmışım gibi rahatladım. - Ayla Kutlu

[nesnesiz]
  • Bir yerin içine girmek

    Hızla içeri dalıp mumun başında duran adama doğru iki adım attı. - Elif Şafak

[nesnesiz] [mecaz]
  • Kendini bilmez duruma gelmek, kendinden geçmek

    Çocuk ateşi çıkınca daldı.

[nesnesiz]
  • Uyumak

    O serinlik içinde Tevfik dalmış. Uyandığı vakit güneş çoktan doğmuştu. - Memduh Şevket Esendal

[mecaz]
  • Başka bir şeyle uğraşamayacak veya başka bir şeyi düşünemeyecek biçimde kendini bir şeye kaptırmak
[spor]
  • Güreşte rakibinin belden aşağı bir yerini aniden tutmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dala çıka
  • dalıp çıkmak
  • dalıp gitmek


MABLAK (Kelime Kökeni: Arapça miblaʿ)


[isim] [eskimiş]
  • Hamur, merhem, boya vb. şeyleri ezip karıştırarak yoğurmak için kullanılan ve bir ucu ele alınacak biçimde saplı, öbür ucu yassı olan alet

AZALMA


[isim]
  • Azalmak işi, eksilme, tenakus

    Şu hayatta azalması gerektiğini öğrendiği an inadına çoğalan, cabadan doğuran bir şey varsa o da evhamdır. - Elif Şafak


DAMALI


[sıfat]
  • Üstünde kareler bulunan, kareli

    Damalı bir eteklik, açık mavi kapalı bir yün kazak giymişti. - Necati Cumalı


KAZALI


[sıfat]
  • Kazaya yol açan, sakıncalı, tehlikeli