BAĞDALAMA harflerinden oluşan 50 kelime bulunuyor. BAĞDALAMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Bağdalama kelimesinin anlamı nedir? Bağdalama ile başlayan kelimeler. İçinde bağdalama olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
9 Harfli Kelimeler
BAĞDALAMA21
7 Harfli Kelimeler
BAĞDAMA19, BAĞLAMA17, DAĞLAMA17, LAMBADA12
6 Harfli Kelimeler
BAĞLAM16, ALADAĞ15, AĞLAMA14, LABADA10, BALAMA9, DALAMA9
5 Harfli Kelimeler
BAĞDA16, ABDAL9, ADAMA8, DAMLA8, DAMAL8, DALMA8, LAMBA8, MAADA8
4 Harfli Kelimeler
AĞDA13, BAĞA13, AĞMA12, ADAM7, DAMA7, ABLA6, BALA6, ALMA5, AMAL5, LAMA5, MALA5
3 Harfli Kelimeler
BAĞ12, DAĞ12, AĞA10, BAD7, DAM6, ABA5, ADA5, BAL5, DAL5, AMA4, LAM4, MAL4, ALA3
2 Harfli Kelimeler
AĞ9, AB4, AD4, AM3, MA3, AL2, LA2
AL
[isim]
-
Kanın rengi, kızıl, kırmızı
[sıfat]
-
Bu renkte olan
Al bayrak. Al çuha.
[sıfat]
Ata Sözleri ve Deyimler
- al elmaya taş atan çok olur
- al giymedim ki alınayım
- al gömlek gizlenemez
- alı alına, moru moruna
- alı al, moru mor
- al kanlara boyanmak
- al kiraz üstüne kar yağmış
Birleşik Kelimeler: albasma, albastı, al bayrak, alkarısı, al sancak, alyuvar
[isim] [eskimiş]
-
Aldatma, düzen, tuzak, hile
Ata Sözleri ve Deyimler
- al ile aslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz
[kimya]
-
Alüminyum elementinin simgesi
LA
(Kelime Kökeni: İtalyanca la)
[isim] [müzik]
-
Gam dizisinde `sol` ile `si` arasındaki ses
[kimya]
-
Lantan elementinin simgesi
ÂLÂ
(Kelime Kökeni: Arapça aʿlā)
[sıfat]
Birleşik Kelimeler: arşıâlâ, ne âlâ, pekâlâ, dik âlâsı
[sıfat]
-
Karışık renkli, çok renkli, alaca
Ala kilim eskimiş.
[isim]
[halk ağzında]
-
Açık kestane renginde olan, ela (göz)
[isim] [halk ağzında]
-
Kekliğin boynundaki siyah halka
Ata Sözleri ve Deyimler
- ala keçi her vakit püsküllü oğlak doğurmaz
Birleşik Kelimeler: alabacak, alabalık, alabaş, alaçam, ala gün, alakarga, ala sulu, alatav, dağ alası, deniz alası, göl alası
AM
[isim] [kaba konuşmada]
[kimya]
-
Amerikyum elementinin simgesi
ÂMÂ
(Kelime Kökeni: Arapça aʿmā)
[sıfat]
[bağlaç]
Ata Sözleri ve Deyimler
- ama ne
- aması maması yok!
- aması var
LÂM
(Kelime Kökeni: Arapça lām)
[isim]
-
Arap alfabesinin yirmi üçüncü harfinin adı
Ata Sözleri ve Deyimler
- lâm elif çevirmek (veya çizmek)
- lâmı cimi yok
[isim]
-
Mikroskopta incelenecek maddelerin üzerine konulduğu dar, uzun cam parçası
MAL
(Kelime Kökeni: Arapça māl)
[isim]
[ticaret]
-
Alınıp satılabilen her türlü ticaret eşyası, emtia
[mecaz]
[argo]
[kaba konuşmada]
Ata Sözleri ve Deyimler
- mal adama hem dost hem düşmandır
- mal bulmuş Mağribî gibi
- mal canı kazanmaz, can malı kazanır
- mal canın yongasıdır
- mal da yalan mülk de yalan, var biraz da sen oyalan
- mal edinmek
- mal etmek
- malı götürmek
- malını yemesini bilmeyen zengin her gün züğürttür
- malın iyisi boğazdan geçer
- malı ongun olanın adı angın olur
- mal kaldırmak
- mal kapatmak
- mal meydanda
- mal olmak
- mal sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi
- mal yapmak
Birleşik Kelimeler: mal beyanı, mal bildirimi, mal birliği, mal canlısı, mal mülk, mal sahibi, mal sandığı, mal varlığı, malın gözü, anamal, ara mal, başmal, beytülmal, fason mal, kabzımal, mirî mal, resülmal, sermaye mal, tapon mal, dünya malı, hırsız malı, işporta malı, ithal malı, mezat malı, orta malı, sıra malı, vakıf malı, yerli malı, ikame mal
AB
(Kelime Kökeni: Farsça āb)
[isim] [eskimiş]
Birleşik Kelimeler: abıhayat, abıkevser, abuhava
AD
[isim]
[dil bilgisi]
-
Canlı ve cansız varlıkları, duygu ve düşünceleri, çeşitli durumları bildiren kelime, isim
Ata Sözleri ve Deyimler
- ad almak
- ad çekmek
- adı (bile) olmamak
- adı batası (veya batasıca)
- adı batmak
- adı bile okunmamak
- adı çıkmak
- adı çıkmış dokuza, inmez sekize
- adı deliye çıkmak
- adı duyulmak
- adı geçmek
- adı gibi bilmek
- adı kaldırılmak
- adı kalmak
- adı karışmak
- adı kötüye çıkmak
- adını ...-ye çıkarmak
- adını ağzına abdestle almak
- adını ağzına almamak
- adını anmak
- adını bağışlamak
- adını çıkarmak
- adını kirletmek (veya lekelemek)
- adını koymak
- adını taşımak
- adını vermek
- adı olmak
- adı var
- ad koymak
- ad takmak
- ad vermek
- ad yapmak
Birleşik Kelimeler: ad aktarması, ad bilimi, ad cümlesi, ad çekimi, ad çekme, ad durumu, ad gövdesi, ad kökü, ad tabanı, ad tamlaması, addan türeme ad, addan türeme eylem, adı belirsiz, adı sanı, adı üstünde, adına, adıyla sanıyla, adlar dizgesi, adlı adıyla, bayramlık ad, birleşik ad, eylemden türeme ad, kısma ad, küçük ad, ön ad, özel ad, somut ad, soyut ad, takma ad, türemiş ad, yalın ad, aile adı, göbek adı, kod adı, soyadı, tanıtma adı, topluluk adı, yer adı, kendi adına
[isim]
Birleşik Kelimeler: addetmek, addolunmak
ALMA
[isim]
-
Almak işi, ahiz, derç, ittihaz, kabız
Birleşik Kelimeler: açığa alma, kültüre alma, satın alma, koku alma duyusu, tat alma duyusu, tat alma organı
AMAL
(Kelime Kökeni: Arapça aʿmāl)
[isim] [eskimiş]
Birleşik Kelimeler: amalierbaa
LAMA
(Kelime Kökeni: Fransızca lama)
[isim] [hayvan bilimi]
-
Geviş getirenlerden, Güney Amerika'nın dağlık bölgelerinde yaşayan, yük hayvanı olarak kullanılan, karadan aka kadar türlü renklerde olabilen, tüyleri uzun, boyu yüksek ve boynu uzun hayvan
[isim]
-
Tibetlilerde ve Moğollarda Buda rahibi
Birleşik Kelimeler: dalay lama
[isim]
-
Küçük maden veya cam şerit
MALA
(Kelime Kökeni: Farsça māle)
[isim]
-
Harç alıp sürmeye yarayan, çoğu üçgen biçiminde, yassı, demirden, üstten tahta saplı sıvama aracı
ABA
[isim] [halk ağzında]
[isim]
-
Yünün dövülmesiyle yapılan kalın ve kaba kumaş
[sıfat]
[eskimiş]
-
Bu kumaştan yapılan ve dervişlerce giyilen hırka
Ata Sözleri ve Deyimler
- aba altında er yatar
- aba altından sopa (veya değnek) göstermek
- aba gibi
- abanın kadri yağmurda bilinir
- aba vakti yaba, yaba vakti aba
- abayı sermek
- abayı yakmak
Birleşik Kelimeler: aba güreşi
ADA
[isim] [coğrafya]
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: ada balığı, ada çayı, ada soğanı, ada tavşanı, ada tepe, adayavrusu, gök ada, takımada, yarımada, dil adası, kavşak adası, mercan adası, yapı adası