BASTONSUZ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



BASTONSUZ harflerini içeren 4 harfli 22 kelime bulunuyor. 4 harfli BASTONSUZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BOZA10, OTUZ9, AZOT8, ABUS8, OZAN8, OBUA8, SOBA8, SABO8, ZONA8, BUAT7, OTSU7, TUBA7, TABU7, BANT6, SUNA6, USTA6, ANOT5, ANUT5, NOTA5, NATO5, ONAT5, TAUN5


ANOT (Kelime Kökeni: Fransızca anode)


[isim] [fizik]
  • Artı uç

Birleşik Kelimeler: anot başlığı, anot kablosu


ANUT (Kelime Kökeni: Arapça ʿanūd)


[sıfat] [eskimiş]
  • İnatçı

    Bu haşin, anut, katil mazinin anif tahakkümü yalnız Türklere, yalnız Türkiye'ye mahsus değildi. - Ömer Seyfettin


NOTA (Kelime Kökeni: İtalyanca nota)


[isim] [müzik]
  • Bir müzik sesini belirtmeye yarayan işaret

    Saz sesleri bazen aynı notaları, ruhumuza mıhlanmak istenen bir altın çiviye vurulan darbeler gibi tekrar ederdi. - Abdülhak Şinasi Hisar


NATO (Kelime Kökeni: Rumca)


[sıfat]
  • `Söz dinlemez, söz anlamaz, taş gibi kafa` anlamlarındaki nato kafa, nato mermer deyiminde geçen bir söz

ONAT


[sıfat] [eskimiş]
  • Özenli, düzgün, uygun

TAUN (Kelime Kökeni: Arapça ṭāʿūn)


[isim] [eskimiş] [tıp]
  • Veba

BANT (Kelime Kökeni: Fransızca bande)


[isim]
  • Yapılış özelliğine göre sarma, yapıştırma vb. işlerde kullanılan düz, ensiz, yassı bağ, şerit, izole bant

Ata Sözleri ve Deyimler

  • banda almak
  • bant çözmek
  • bant doldurmak
  • banttan vermek

Birleşik Kelimeler: bant zımpara, izole bant, videobant, dalga bandı, koşu bandı, üretim bandı, yara bandı, yürüyüş bandı


SUNA


[isim]
  • Erkek ördek

    Uzatır boynunu arar eşini / Bir tek suna gördüm göl kenarında - Karacaoğlan

[halk ağzında]
  • Göl ördeği

Ata Sözleri ve Deyimler

  • suna gibi

Birleşik Kelimeler: suna boylu, aksuna


USTA (Kelime Kökeni: Farsça ustād)


[isim]
  • Bir zanaatı gereği gibi öğrenmiş olan ve kendi başına yapabilen kimse

    Nöbetçi, ustanın anasına ters ters baktı. - Nazım Hikmet

[sıfat]
  • Eli uz, işinin eri, becerikli, mahir

    Bunların hepsi de çok güzel sesli ve oyunun en ustaları arasından seçildi. - Tarık Buğra

[tarih]
  • Osmanlı Devleti'nde saraydaki cariye ve hizmetlilerin kıdemlisi
[mecaz]
  • Akıl veren veya öğreten kimse

    Kız sana bir hâl olmuş, kim senin ustan? - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • usta elinden çıkmak
  • ustamın adı Hıdır, elimden gelen budur
  • usta olmak

Birleşik Kelimeler: ustabaşı, usta işi, lonca ustası, sohbet ustası, söz ustası


BUAT (Kelime Kökeni: Fransızca boite)


[isim] [fizik]
  • Elektrik akımı devrelerinde birleştirme yapmak veya akımı bir veya daha fazla kola ayırmak için kullanılan kutu

OTSU


[sıfat] [bitki bilimi]
  • Ot gibi olan, gövdesi odunlaşmayan, kısa ömürlü (bitki), otsul

Birleşik Kelimeler: otsu topluluk


TUBA (Kelime Kökeni: Fransızca tuba)


[isim]
  • Üzerinde pistonlar bulunan, bakırdan nefesli çalgı
[isim]
  • Cennette bulunduğuna inanılan, kökü yukarıda, dalları aşağıda büyük bir ağaç

TABU (Kelime Kökeni: Fransızca tabou)


[isim] [din bilgisi]
  • Kutsal sayılan bazı insanlara, hayvanlara, nesnelere dokunulmasını, kullanılmasını yasaklayan, aksi yapıldığında zararı dokunacağı düşünülen dinî inanç

    Bunlar tabuları, dinsel yasakları ve buyrukları içeren gizemsel inanç kurumlarıdır. - Melih Cevdet Anday

[toplum bilimi]
  • Tekinsiz
[sıfat]
  • Yasaklanarak korunan (nesne, kelime, davranış)

AZOT (Kelime Kökeni: Fransızca azote)


[isim] [kimya]
  • Atom numarası 7, atom ağırlığı 14,008 olan, havada beşte dört oranında bulunan, rengi, kokusu, tadı olmayan element, nitrojen (simgesi N)

Birleşik Kelimeler: azotölçer


ABUS (Kelime Kökeni: Arapça ʿabūs)


[sıfat] [eskimiş]
  • Somurtkan (kimse)